Saadettin KILIÇ
  • 07/04/2020 Son günceleme: 07/04/2020 09:51
  • 3.377

Son yıllarda özellikle siyasetçilerin dilinde bir sakız gibi çiğnenen LİYAKAT sözcüğünü AK Partiyi eleştirmek için sosyal medyada en fazla paylaşanlardan biri de benim.

Kendini beğenen narsist biri olduğumu düşünen veya iddia edenler Face Book paylaşımlarındaki tarihlerden bu gerçeği öğrenebilirler.

Peki, LİYAKAT nedir? Yenilir, içilir, giyilir mi?

Yenmez, içilmez, giyilmez ama bir ömür boyu hem yedirir, hem içtirir, hem de giyindirir.

Ama siyasetçilerin sık, sık vurguladığı ve sandığı gibi LİYAKAT sadece bir üniversite diploması da değildir…

Örneğin Ulusal düzeyde Yaşar Kemal; nasıl dünyaca ünlü bir edebiyatçı olmuştur, edebiyat fakültesini bitirerek mi? Hayır…

Gerçek adı Kemal Sadık Gökçeli olan Yaşar Kemal, Nigar Hanım ile çiftçi Sadık Efendi’nin oğlu olarak Adana sınırları içerisindeki Osmaniye’de 6 Ekim 1923’te dünyaya gelmiştir.

Türk edebiyatına 26 roman, 11 deneme, 9 röportaj, 2 öykü ve şiir alanında unutulmaz eserler bırakmış hepimizin çok iyi tanıdığı Yaşar Kemal’in eğitimi Ortaokul ikinci sınıftan terktir.

Yerel düzeyde de Dost Beykoz’un sahibi Kader Gür, köşe yazarlarından Erdal Öztürk, Doğuş Gazetesinin sahibi Ozan Derviş, Özgün Haber Gazetesinin Sahibi Sedat Dalar, Beykoz Ses Gazetesinin sahibi Tayyar As ve 1908 Beykoz Spor Kulübünün Başkanı Zeki Aksu da üniversite mezunu değillerdir. Ama hepsi de uzun yıllar sabırla yaptıkları işlere verdikleri emekler ve başarılarıyla tanınırlar.

Yanlış anlaşılmasın; niyetim yıllarca eğitim almış, üniversitelerde dirsek çürütmüş insanları küçümsemek ve haklarını yemek değildir.

Yalnızca çok uzun yıllar pratikte sınanmış bilgileri üniversitelerde teorik bilgiye dönüştüren mutlak bilgili bu insanlara daha çok saygı duyulması içindir.

Hiç kuşkusuz üniversite mezunlarının hepsi de gecelerini, gündüzlerine katarak uzun yıllar kitaplar okudular, dersler yaptılar, sınavlara girdiler, test edildiler, okuduklarından dersler çıkardılar yani emsallerine göre daha nitelikli bir insan olmak için çok daha fazla emekler verdiler. Bu mutlak gerçeğe hangi aklı başında insan karşı çıkabilir ki?

Ancak şu, ya da bu nedenle başlangıçta teorik bilgilenme şansı bulamayan yani okullu olamayan pek çok insanın da aynı yıllarda pratik eğitim gördükleri yerlerin adları eğer okul olsaydı, belki de okullu olmadıkları için bazı okullu aydınlar tarafından daha çok saygı görürlerdi.

Yine bazı okullu emekçiler de, kendilerinden daha yetenekli olan ve mutlak bilgileri çok daha zengin bu insanları övmeyi bir aşağılık duygusu olarak algılamazlardı.

Fakat ülkemizde normal kanallardan aydın olduğu iddia edilenler Yaşar Kemal gibi kendi, kendini yetiştirenler için; (Yaşar Kemal için değil tabi ama) “okumamış, yarım aydın tehlikelidir” diyorlar.

Sanki aydının kilosu ve boyunu tam, tamına ölçen bir aygıta sahiplermiş gibi;” bunlar yarım aydındır” diyorlar? 

Ne trajikomik; asıl yarım aydın kendileri olduğunu hala kavrayamadılar ve bazıları hala gerçek bilginin bile ne olduğunun farkında değiller.

Özetleyelim o halde:

Bilgi; everende bitmez, tükenmez, sınırsız, sonsuz bir şeydir ve Allah’tan başka hiç kimse hiçbir zaman her şeyi kesinlikle bilemez ve bilemeyecektir de. Ama hiç kimse…

Tekrar olacak ama bilgi ve liyakatin tek noteri sadece diplomalar veren kurumlar da değildir.

Liyakatli kişi; konusunda daha nitelikli bir birey olmak için hem pratik, hem de teorik olarak yaşama en fazla emek verenlerdir.

Çünkü dünyada iki türlü bilgi vardır:

Birincisi Mutlak Bilgidir; ilk insandan en son insana kadar devam eden ve edecek olan; insanın tüm duyularıyla yaşayarak algıladığı bilgilerdir. Bunlar her kişinin algılama yeteneklerine göre edinilen mutlak bilgilerdir.

İkincisi ise; Göreceli Bilgidir: O da tüm duyularla değil, eksik duyularla edinilen bilgilerdir, genellikle başkalarından duyarak, başkalarının yazdıklarından okuyarak edinilen bilgilerdir.

Sözün özü; insanları değerlendirirken biraz daha duyarlı olmakta insanlık için çok daha büyük faydalar vardır demek istedim…

Saygılarımla…

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz