Büşra ŞEN ÇOBAN
  • 08/11/2014 Son günceleme: 11/08/2014 00:11
  • 9.679

Ne kadar büyük bir lütuftur çocuk ne kadar küçük olsa da. ÇİKOLATA gibidir çocuk, çok sevilir. Masumdur çocuk, melek gibidir.

Mübalağa değil her çocuk melektir.  Örneğin ikilem arasında kaldığınızda bir de çocuğa sorun emin olun en hayırlı cevabı o verecektir.  Çünkü çıkarsız saf ve temizdir aynı zaman da sıcaktır da. Temiz olan insan mayasının bozulmamış halini taşır çocuk.

Dünyaya bakış duyarlılığı vardır. Gökyüzünü incelerler parlak gözleriyle. Duyarlılıklarının temelini rüyalara, masallara ve kahraman oyuncaklarına borçludurlar. Pamuk şeker ve balon geldiğinde aklımıza çocuk kavramının altındaki huzur imgesi çıkar karşımıza. Çocuk huzurdur;  Uyku gibi, yağmurdan sonra kokan toprak gibi ya da bir elma şekerinin hazzı gibi.

 Rabbinin karşısında namaza duran İslam peygamberinin omuzlarına çıkma şansı yakalayan çocuktu.(Hz hasan) çocuk olmak ibadetin kurallarını yeniden şekillendirmişti. Şefkat okyanusu (S.A.V), ibadetin sevgiyle merhametle beraberliğini torunlarıyla ümmetine gösterdi. İyiliği (hasenatı) Hasan’da güzelliği Hüseyin’de ve bunlarda çocuklukla sünnetin farklı yönünü gösterir.

Çocuğunu toprağa gömmeyi adet edinen Arap’ın, ‘ya Resulullah ben çocuklarımın hiç başını okşamadım’ diyen babanın öğreneceği çok şey vardı.

Ruhun deveye, devenin aslana, aslanın da çocuğa dönüştüğünü söyler Niez tche. Develer gibi yük taşımak zorundayızdır ve bu yük taşıma zorunluluğu bizi aslan olmaya, aslanlar gibi özgürlüğümüzü yaratma çabasına iter fakat ister aslan ister deve olalım daima çocuk gibi masum olmalıyız.

Pembe gibidir, beyaz gibidir, leylak gibidir, gül gibidir çocuk. Peki, bizler ebeveynler ve ebeveyn adayları! Bizler bu gülleri iyi yetiştirebiliyor muyuz?  Doğru yolda mı ilerliyoruz yoksa klişe olan dikte edilmiş yolda mı?

Çocuklarımız bizlerin en değerli hazinesi, geleceğimiz.  “Gönüllü köle” olmak zorunda olduğumuz bu cevherleri yetiştirirken izleyeceğimiz yol nasıl olacak? 

Büyüklere saygı, küçüklere sevgi deriz ya hani aslında küçüğe de saygı ona da edep. Resulullah (S.A.V) buyurmuştur:   "Çocuklarınıza saygılı davranın, onlarla alay etmeyin, onlara hakaret etmeyin, aptal ve cahil gibi lakaplarla onları çağırmayın. Burada başlar ilk bireylik adımı saygı gören ÇOCUK BİREY.

Çocuklar özgür faillerdir.  Eylemlerinde özgürlüklerinin sınırlarını çizmediklerini görürüz. Çocukların özgürlüğü, İsmet Özel ‘in özgürlük tanımındaki gibi; Öz’ ün gür olmasıdır.  Çocuklar, özü gür bireyler olmalıdır. Kendinden emin, özgüven sahibi ve iletişimi kuvvetli.

Toplumumuzda çocuk daha okula başlarken  “benim oğlum çok ders çalışacak büyük adam olacak” bu niyet vardır her ebeveynin kalbinde. Sonra okuma bayramlarında birinci olması, liseyi fen lisesi kazanması, üniversite sınavında iyi bir derece yapması beklenir bizim kalbi yumuşak ÇOCUK Bireylerimizden. Aslında bizlerin odaklandığı noktada bir sıkıntı mı var?  EVET… Türkiye’de toplum,  çocuklarını akademik başarıya odaklıyor.

Boğaziçi, ODTÜ gibi üniversitelerden derece ile mezun olabilir çocuk ama iki lafı bir araya getiremiyorsa kendini ifade ederken özgüveninin eksikliğini karşısındakine hissettiriyorsa kendinden emin olamıyorsa akademik başarının değeri düşecektir. 

Çocuklarımızı akademik başarılardan öncelikli olarak sosyal iletişime odaklamak önemlidir böyle yetiştirilen çocuk akademik başarıyı da ayağına çağırmış olacaktır. İş bölümünü, arkadaşlarıyla uyumu, disiplini ve bundan aldığı hazzı öğrenmesi, yaşaması gerekir. Bunun temelinde de çocuğun hayatında çokça referans olması vardır. Farklı spor dallarıyla ilgilenen, müzikle sanatla sosyalleşen çocuklar iletişimleriyle ve sosyal çevresine uyumluluklarıyla kendilerini gösterirler. Bu çocukların iş hayatında diğer çocuklara göre daha hızlı terfi aldığı gözlemlenecektir.

Çocuklarımızı eylemlerinde pasifleştirmek de bir hatadır aslında. “Oğlum yapma, kızım sakın elleme” gibi kavramlarla çocuklarımızı pasifleştirmek, soldurmak yerine o eylemi yaptığında yol açacağı sonuçları çocuğa sorgulatmak çocuğu düşünmeye itmek düşünen bireylere ihtiyacımız olan şu devirde çok daha faydalı olacaktır.

Çocuk kelimesini irdelediğimizde çiçek kelimesiyle bir benzerlik görünür; Çocuk da sevilir çiçek de. İkisi de naiftir ve ikisi de çabuk solar ve hızla canlanır.  Çocuklarımızı, çiçeklerimizi bol sevgi sularıyla besleyelim bizi örnek alan çocuklarımızı gözlemleyip onların saflığını masumiyetini ve huzurunu yani ÇOCUK BİREY’İ bizler örnek alalım.

'Şairlerin yolunu çocuklar aydınlatır' diyor Fazıl Hüsnü Dağlarca yollarımızın aydın olması dileğiyle...

Yazarın Yazıları