Doç. Dr. Mehmet YORULMAZLAR
  • 09/05/2014 Son günceleme: 30/12/2013 23:11
  • 14.357

Spor ahlakı ile ilgili bu ikinci yazımda, özellikle antrenörler derneği İstanbul şubesinde yöneticilik de yaptığımdan dolayı antrenör ahlakına değineceğim.

Geçmiş de birçok idealist insanın, hobi olarak uğraş verdiği antrenörlük, sporun ticari sektör haline gelmesiyle beraber, meslek dalları arasında yerini almış bulunmaktadır. Artık günümüzde insanlar antrenörlüğü seçkin bir meslek olarak değerlendirmektedirler. Bu meslek onlara maddi kazanç, yerel tanınırlık, ulusal tanınırlık veya uluslararası tanınırlık sağlamaktadır.

Antrenör; çalıştığı kurum veya kuruluşun başarı beklediği, şampiyonluklar istediği, omzuna büyük sorumluklar yüklenen aynı zamanda eğitimci rolünü bilen ve uygulayan, ilgili spor branşında antrenman yaptırabilecek bilgi ve deneyime sahip, sporcularını müsabakalara hazırlayabilecek teknik, taktik ve kondisyonel yeterliliği olan, sevk ve idare edebileni liderlik özelliklerine sahip kişilerdir.

Ancak sporcuyu yetiştirirken onların ahlaki gelişimlerine katkı sağlayacak antrenör kişiliğine dikkat edilmesi artık günümüzde kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Antrenör; spor bilgisi ve becerisi yüksek sporcular yetiştirmekle beraber, onları ahlaki açıdan yetişmiş birer değer olarak, topluma sunabilmelidir. Yani, antrenör bireysel ahlaka ve eğitimcilik ahlakına sahip olmalıdır.

İdeal bir antrenör; sporcularına kazanmak kadar, kaybetmenin de doğal bir sonuç olduğunu öğretmeli, onları başarıya programlamış olarak yetiştirmemelidir. Bu açıdan bakıldığında spor ahlakı içerisinde, antrenörün sahip olduğu spor ve ahlak anlayışı oldukça önemlidir diyebiliriz. Bu sebeple artık futbolda UEFA da oluşan ahlaki çöküntüden dolayı tüm antrenör eğitimlerinde Fair Play i ön plana çıkartmaktadır.

Müsabaka öncesinde takımına başarı baskısında bulunan antrenörler vardır. Başarı baskısı sonucunda sporcu, yapacağı eylemin akılcı yönünü, gözden kaçırır, duyguları ile hareket eder. Kural dışı eylemlerde bulunarak takımını eksik bırakabilir, rakip oyuncuya veya kendisine zarar verebilir. Bu sebeple antrenör sporcusunu aşırı motive etmemelidir.

Yine başarının her şey demek olduğu günümüzde, başarısızlıkların başkalarına mal edilmesi bazı antrenörler tarafından sıkça yapılmaktadır. Bir antrenör ahlaki açıdan böyle bir duruma düşmemelidir.

Liderlik bir antrenörün en önemli özelliklerinden birisidir. Liderler çevrelerindeki insanları yönlendirirler. Davranışlarıyla, sporculara ve kamuoyuna örnek olurlar. Antrenörlerin spor alanlarında yaşanan şiddet olaylarının önlenmesinde ve toplumda spor ahlakı kavramının yerleşmesinde, ahlaki ve mesleki sorumlulukları vardır. Durum ve sonuç ne olursa olsun bir antrenör davranışlarını iyi kontrol edebilmelidir. Tüm antrenörlerimiz spor ahlakı konusunda duyarlı olmalı ve sporcularını da bu konuda iyi yetiştirmelidirler. Bir dahaki sayıda buluşmak dileği ile...

Yazarın Yazıları