Sinan KAVRAKOĞLU
  • 01/01/1970 Son günceleme: 05/06/2013 00:11
  • 24.690

Taksim'deki Gezi Parkı protestocuları ilk andan itibaren iki kısma ayrılmaya başlamıştı.

Bir bölümü ağaçların kesilmesine ve Gezi Parkı'na AVM yapılmasına karşı olan duyarlı vatandaşlar ki, işin farklı mecralara kaydığını görünce geri çekildiler.  Bir kısmı ise bu duyarlılıktan tahrir devşirme hevesinde olan dünün Cumhuriyet Mitingcileri, bu günün ağaç sevdalıları. 

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da oy devşirmek için Taksim'deki Gezi parkı nöbetini sahiplenme dürtüsüyle hareket etmeye başlarken CHP’nin İstanbul teşkilatları giderek tırmanan yangına sürekli benzin döktüler. Ama ben Muharrem İnce gibi bir provokatör ömrümde görmediğimi de özellikle belirtmeliyim.

Ya Mehmet Ali Alabora’ya ne demeli. Çapsızın Tweeter’daki sohbetine bakın;

Şimdi bu insan müsveddesi, tüm bu olaylar yatışıp namuslu insanlar “biz neye alet olmuşuz” demeye başladıktan sonra; hiçbir şey olmamış gibi yine TV’lerde “sanatçı!” kişiliğiyle arz-ı endam etmeye devam mı edecek! Adamın dileğine bakar mısınız; “Cumhuriyet tarihinin en büyük ayaklanmasının ilk adımı olsun inşallah”. Mallığın da bir sınırı olur be kardeşim.   

Bakın; hükümetin icraatlarını beğenmiyorsunuz belli ki!  Hatta 12 yıldır ülkemizin yerinde saydığını (!) belki de geri gittiğini düşünüyorsunuzdur! (Tutup da burada 15 yıl önce hayalini bile kuramayacağınız gelişmeleri anlatacak değilim, siz zaten hepsini benden daha iyi biliyor ve yaşıyorsunuz.)

Çok değil 10 ay sonra seçim var. Hatta büyük bir ihtimalle üç seçim birden olacak. İşte sana beğenmediğin iktidarı değiştirme fırsatı!

Oylarınızı canınız kime istiyorsa ona verin, olsun bitsin. AK Parti ve Tayyip Erdoğan’ı ancak böyle devirebilirsiniz.

Tabi 50 yıldır demokratik yollarla iktidar olmayı becerememiş bir kitleden demokrasi beklemek belki biraz salakça oluyor ama!

Sonuç itibariyle siz ne kadar aksini uygulamaya çalışsanız da 12 yıldır bu ülkede son sözü bidon kafalı göbeğini kaşıyan adamlar, dağdaki çobanlar ve onların başörtülü veya başörtüsüz eşleri, muhafazakâr, dinine bağlı aileleri söylüyor.

Sandığa kazınan bu son sözün üstüne söz söyleyeceklere de söyleyecek bir çift lafımız olur elbet!

Vesselam!

Yazarın Yazıları