AK Parti’de Beykoz Belediye Başkanlığı adaylık süreci Murat Aydın’ın açıklanmasıyla sona erdi.
Çoğunuz hatırlarsınız; Zeytinburnu Belediye Başkanlığında 20 senesini tamamlamış olan Murat Aydın, 2019 seçimlerinde “alın size Giresunlu aday” denilerek Beykoz’a gönderilmişti. Çeyrek asrını Beykoz’da tamamladı ve 30. senesini istiyor. Sizce ne zaman durur? 35, 40? Şaka gibi değil mi? Ama değil!
Murat bey 2019’da ilk defa geldiği Beykoz’da ayağının tozuyla, “beş yılda on beş yıllık hizmet yapacağız” mottosuyla sahaya çok hızlı bir giriş yapmıştı. Bu söylemin beş yıllık Muharrem Ergül ve on yıllık Yücel Çelikbilek dönemlerini inkar etmek olduğunu elbette biliyordu.
Peki, bu beş yıllık görev süresinde ne yaptı Murat Aydın? Akılda kalan hizmetleri, bisiklet, sahil düzenlemesi ve karpuz festivali. Bir de seçimlere üç ay kala hemşerisine peşkeş çektiği 70 milyonluk kültür-sanat ihalesi…
70 yıllık kronik sorunlarımız olduğu yerde dururken, harcanan paralar dudak uçuklatıyor. 5 yılda 15 yıllık hizmet görmediğimiz gibi 5 yılda 15 yıllık harcadılar.
Benim kabullenmekte zorlandığım ve sessizliğimi bozduğum an 70 milyonluk şu meşhur ihaleyle başladı. Hakikaten kabullenemiyorum ve Beykoz siyasetine yön veren koca koca insanların, derneklerin bu konuda ağızlarını bıçak açmamasını esefle kınıyorum!
CHP Beykoz Belediye Meclis Grubunun bu ihaleyle ilgili Ocak ayı meclisinde verdiği soru önergesi ve meclis Üyesi Cemal Sataloğlu’nun yaptığı zehir zemberek ithamlar, özellikle benzer işlerin yakın geçmişte zaten ihale edildiğini iddia etmesi Beykoz siyaset tarihine kaydoldu elbette. Ama bence Murat Aydın’ı en çok utandıran şey CHP Grubunun bu önergesine AK Parti Grubunun da tam destek verip önergenin oy birliğiyle geçmesini sağlamasıdır.
Hafızam beni yanıltmıyorsa son yirmi beş yılda belediye meclisinde böyle bir olay yaşanmadı. Binaenaleyh, bu ihaleyle ilgili şaibelerin aydınlatılması 250 bin Beykozlunun bilgilendirilmesi açısından zorunludur ve siyaset kurumunun tüm paydalarının vazifesi bu şaibeleri açıklığa kavuşturmaktır. Beykozluların vergilerinin nereye harcandığını bilmeye hakkı var. Tıpkı 16,5 milyon İstanbullunun, Maltepe’deki 29 Ekim kutlamalarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ihaleyle peşkeş çektiği 553 milyon TL’nin nereye harcandığını bilmesi gibi!
Karar vericiler, yirmi beş senedir belediye başkanlığı yapan bir siyaset profesyonelini başka bir yerde değerlendirmeyip beş sene daha hiçbir bağı olmadığı ilçeye dayatmaya devam ediyorsa o ilçenin bir bireyi olarak buna bir kez daha sessiz kalamazdım. Hanefi Dilmaç gibi genç, dinamik ve bu güne kadar girdiği her yarışı üstüne koyarak kazanan birini 6. dönemine giren, otuz senelik bir siyaset profesyoneline tercih etmek AK Parti’nin kuruluş değerleriyle ve kurumsal parametreleriyle çelişiyor. Giderek yükselen sokağın ve teşkilatın homurtuları bunu açıkça ortaya koyuyor. Parti disiplini ve Erdoğan’a sadakatin sorgulanmasına yol açan bu dayatmanın sonu nereye varır bilinmez ama şu ana kadar çevremde, “ben Murat Aydın’a oy veririm” diyen bir Allah’ın kulu çıkmadı henüz.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan bile kendisini iki dönemle sınırlandırırken, “vay canına, adam yapmış” diyebileceğimiz hiçbir ciddi başarısı olmayan birine otuz sene tahammül etmek, başka ilçelere dayatmak nedir Allah aşkına!
Ez cümle dostlar, yıllardır “Beykoz’dan milletvekili çıkaramadık” diye ağlaşır dururduk. Farkında mısınız bilmem ama artık Belediye Başkanı da çıkaramıyoruz!
Bu da bize ar olsun!
