En tecrübesizini de getirdik, en tecrübelisini de! Hatta ithalini bile getirdik… Ama kimi getirdiysek Beykoz’a ilaç olmadı, olamadı!
Onun için buradan tekrar ilan ediyorum; kaldırın kardeşim şu seçimle belediye ve meclis olaylarını. Verin valiliklere. Ne yolsuzluk kalır, ne iltimas, ne de israf…
25 yıl belediye başkanlığı yapmış birinden, edindiği tecrübelerle görev yaptığı bölgedeki sorunlarda olağanüstü sonuçlar almasını beklersiniz değil mi?
Evet, Beykoz’a kurtarıcı diye gönderilen Belediye Başkanı Murat Aydın 25’inci senesini 31 Mart’ta bitiriyor ve görünen o ki bir 5 yıl daha istiyor, neresi olduğu fark etmez!
Başkan Erdoğan, Beykoz’la tek bağı amcası ve yengesinin mezarı olan Murat Aydın’ı Beykoz’a aday ilan ederken memleketini ön plana çıkarmıştı. Aynı günlerde benzer bir karar da Şile için alınmış ve Şile teşkilatı ayağa kalkınca o karardan geri adım atmak zorunda kalmıştı. Belediye Başkanı Murat Aydın’ı Beykoz’a -bence- dayatan irade ona bir beş yıl daha verir mi bilmem ama Beykozlunun buna sabır göstereceğini hiç sanmıyorum. Hele ki karşı cephede Akif Hamzaçebi gibi sadece Karadenizlileri değil, tüm kesimleri konsolide edebilecek, İBB ve Ankara ile partisine bakmaksızın uyumlu bir şekilde çalışabilecek -çünkü İmamoğlu kaybedecek- güçlü bir aday profili varken.
Sokakta konuşulanları duyar gibiyim, “…bizim aklımızla alay mı ediyorsunuz? Kadrolu belediye başkanı mısınız siz bir 5 yıl daha istiyorsunuz? Şaka mı bu? 30 sene belediye başkanlığı mı olur? Ne oldu sizin şu meşhur 3 dönem kuralınıza? Kurtarıcı diye gönderdiniz ama kurtulamıyoruz adamdan! Hiçbir beklentiye cevap vermeyen imar planları, saçma sapan festivaller, eğlenceler! İşi gücü bıraktık 5 yılda sadece kültür sanata 300 milyon harcadık! Peki ya 5 sene sonra ne olacak? Murat beyi bir 5 yıl daha mı seçtireceksiniz? Nedir alameti farikası, nedir onu bu kadar özel ve eşsiz kılan şey? 21. Yüzyıldayız nedir bu hemşericilik üzerinden siyaset! Adam bizim paramızla kendisini bize seçtiriyor yahu!” Evet, sokakta bunlar konuşulmaya başladı bile…
İnsanlar şunu da soruyor;
“25 yıllık belediye başkanlığı tecrübesinin sonucu güzel bir sahil düzenlemesi, bir iki cadde ışıklandırması, kaldırım genişletmesiyle kalmamalıydı. Mülkiyet, imar ve tapu sorunlarımız aynı şekilde devam ediyor, alelacele yapılan planlar ihtiyacı karşılamıyor, köylerde bu sorunlar yüzünden aileler parçalanıyor. Başkan Erdoğan bize Murat beyi emanet etti, biz de sahip çıktık ama Murat bey bize sahip çıkmadı.”
En çok da ulusal basında da çokça tartışılan hemşeriye 70 milyonluk ihale konuşuluyor sokakta. Hatta geçen hafta cuma namazı çıkışında 7-8 kişi etrafımı sarıp bunu sordu. Dilimin döndüğünce anlattım. 5 firmanın katıldığını, 4’ünün çeşitli sebeplerle elendiğini, dolayısıyla rekabet koşullarının oluşmadığını söyledim. Yıllardır 30 milyon olan kültür-sanat bütçesinin bir anda 100 milyona çıktığını ve bunun 70 milyonunun tek kalemde bu hemşeriye verildiğini söyledim. Eh haliyle vatandaş çok öfkelendi ama söylediklerini buraya yazamam…
Evet, dostlar bu yazdıklarım ironi değil, trajikomik halimiz…
Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın tam 25 yıldır belediye başkanı. Çıraklık, kalfalık, ustalık dönemi derken fazladan iki dönem daha yaptı ve bu gün 30 yıla göz kırpıyor! Bu kadar uzun süre görev yapan birinden atomu parçalamasını beklemiyoruz elbette ama en azından vaovvv diyeceğimiz bir eser beklemek hakkımızdı.
Yani, 25 sene belediye başkanlığı yapan bir adam vatandaşın karşısına eserleriyle değil de, seçimlere 3-5 ay kala hemşerisine 70 milyonluk ihale kıyağıyla tartışılıyorsa, Beykoz’la alakası olmayan bir şehirdeki özel üniversitenin rektöründen (rektör hemşerisi bu arada) fahri doktora alıp sosyal medya hesaplarında boy boy paylaşıyorsa ve yine mensubu olduğu partinin kurucularından olan hemşeriden övgü dolu sipariş yazılarla taltif alıyorsa buna vaovvv denir işte!
Vaovvvv!
