Kimilerine göre seçim çantada keklik. Kimileri arkamda partim var. Ceketimi assam kazanırım modunda.
Kimileri bir partiden aday olup “namım yürüsün” havasında.
Kimileri birilerine seçim kaybettirmek için arayışta. Seçimler yaklaşıyor ya, “Malta'da voltacı” çok. Siyasi partiler, dernekler seçimi fırsat bilen gravatlılar sahneye çıkmak için gün sayıyorlar.
Kimileri “fısıltı gazetesi” dediğimiz dedikodu severlerce şu aday, bu aday diyerek aslında kendi adaylarını dayatma telaşında.
Daha çok tıklanma meraklısı internet siteleri de olmadık duaya âmin dercesine Beykoz'la ilgisi olmayan insanlara “Beykozluluk hikayesi” yaratma peşinde. Bunu hepimiz anlayabiliyoruz.
Elbette demokrasi var. Herkes konuşmalı, herkes yazmalı. Amma velakin konuştuklarımız ve yazdıklarımız yakışık almalı. Ve hatta herkes aday da olmalı, olabilmeli. Yine amma velakin yapılan iş yakışık olmalı.
Yerel seçimler yaklaştıkça her belediye çevresi aşağı yukarı böyle. Yoksa yazdıklarım sadece Beykoz'a has bir durum değil. Her şehrin, her ilçenin, her beldenin ayrı bir seçim matematiği var. Siyasi partiler bunu iyi analiz ederek tercihlerini belirlemelidirler.
Seçim matematiğini dikkate almayanların sandıkta hüsrana uğradığı gerçeği akıldan çıkarılmamalıdır.
Beykoz'da yaşayan bizler artık birbirimize “Beykoz'un neresindensin” diye sorabilmeliyiz. Trabzon’culuk, Rize’cilik, Giresun’culuk, Ordu’culuk, Kastamonu’culuk, Kars’cılık yapmadan ve geldiğimiz yeri inkâr etmeden “Ben de Beykozluyum” diyebilmeliyiz.
Malum seçimi Beykoz'da yapıyoruz. Aile köklerimizin geldiği şehirlerde yapmıyoruz.
İşte Beykoz'da yapılan seçimde Beykoz'un değerlerinden bihaber olmamak gerekir.
Medineli Hacı Osman Efendi'yi,
Kelle İbrahim'i,
Fevzi Çakmak'ı,
İshak Ağa'yı,
On Çeşmelerin kaç direği olduğunu,
Abraham Paşa'yı,
Yuşa Tepesi'ni,
Denizde vapur, karada gafur sözünü,
Orhan Veli'yi,
Ahmet Mithat Efendi'yi, Orman Ameliyat Mektebini bilmeyenlere “Beykoz sevdalısı” diyebilecek miyiz?
Beykozlu olmak, Beykoz'da yaşamayı, orayı sevmeyi ve korumayı ödev bellemekle olur.
Yerel seçim öncesinde siyasi parti karar vericilerinin bunları bir yerlere not etmeleri hayli faydalı olacaktır.
Yine siyasi parti karar vericilerinin ehliyet ve liyakatli insanları tercih etmeleri siyasete ayrı bir seviye kazandıracaktır.
Unutmayalım.
Seçimi Beykoz'da,
Beykozlular için yapıyoruz.
Etten önce kazana düşüp şu aday bu aday derken birileri de çıkıp “Agah Efendi de” aday derse hiç şaşırmam.
Rotasız ve pusulasız gemiler açık denizlerde kaybolmaya mahkûmdur. Burası iyi biline.
Agah efendi de kim mi diyeceksiniz?
O da bir başka yazı konusu olsun…
