Dr. Hüseyin Atilla TÜYSÜZ
  • 21/03/2024 Son günceleme: 21/03/2024 01:37
  • 1.951

Kalp hastaları oruç tutabilir mi? Bu sorunun genel geçerli bir cevabı yoktur. Ramazan ayında kalp hastalarının oruç tutmamaları gibi genel kanıya kapılın mamalıdır.

Kalp hastalığının derecesine bağlı olarak kişiden kişiye durum değişkenlik gösterir. Her hasta geçirdiği kalp rahatsızlığına göre değerlendirilmelidir. Kardiyoloji doktorları Ramazan ayında oruç tutarken kalp ilaçlarının bırakılmaması gerektiğini, ilaç alım zamanlarının sahur/iftar saatlerine göre düzenlenebileceğini belirtmektedirler. Oruç tutma kararı mutlaka doktorla paylaşılarak, beraberce alınmalıdır. 

Hipertansiyon ve tansiyonlu kalp hastalarının çoğunun oruç tutmasında önemli bir engel yoktur. Oruç tutmaları sağlık açısından riskli olarak değerlendirilebilecek kişiler şunlar olabilir;

Tansiyon değerleri anormal değişken, kontrol altına alınamayan şikayetlere sahip, çok fazla ilaç kullanması gerekenler. 

Son bir yıl içinde kalp krizi geçirenler. 

Kalp kapak protezi veya felç riski nedeniyle kan sulandırıcısı kullananlar. 

Çeşitli hastalıkları nedeniyle su dengesini ayarlamakta zorluk yaşayabilecekler (bu grupta bulunanlar çok önemlidir)

Son dönem kalp yetmezliği olanların oruç tutmaları sakıncalı olabilir.

Son bir yıl içinde kalp damarına stent takılan hastalarda genelde ikili sulandırıcı kullanılır, bu süreçte oruç riskli olabilir. Stent bir yıldan fazla takılı ve hastanın şikayetleri kontrol altında ise doktoru ile görüşülüp oruç kararı alına bilinir. Görüşmede kalp dışındaki diğer hastalıkları da değerlendirilmelidir.

Oruç tutmayı planlayanlar için dikkat edilmesi gereken iki önemli konu vardır: Birincisi yazın sıcağında uzun süre susuz kalmak, ikincisi ise iftar vaktinde birden, hızlı ve aşırı bir şekilde yemek yemektir. Sıvı alımı böbrek fonksiyonları üzerine etkilidir, susuzluk fonksiyonların bozulmasına neden olabilir. Üriner sistem taşları ve enfeksiyonlarında da susuzluk etkindir.

Hasta:

İftarda ve iftardan sahura kadar geçen süreçte su içmelidir,

Yemekte aniden fazla yemekten kaçınmalı, tuz tüketimini azaltmalıdır,

Böbrek rahatsızlığı bulunmuyorsa tuz kullanımında aşırı diyet kısıtlamasına gerek yoktur,

Sahuru asla ihmal etmemelidir ve 

Kahve/çay tüketimine dikkat etmelidir...

İbadetlerinizi sağlığınızı ihmal etmeden en güzel şekliyle gerçekleştirmenizi ve manevi hazzına erişmenizi dilerim. Kalın sağlıcakla.

Yazarın Yazıları