A. Raif ÖZTÜRK
  • 06/11/2023 Son günceleme: 06/11/2023 13:39
  • 3.605

Prof.Dr. Bedri Gencer imzalı bu paylaşımı, vicdanımın teşvikiyle, güncel ve önemli olması sebebiyle siz değerli dostlarıma duyurmak istiyorum.

“Önemli bir sorunumuz var:

Her geçen yıl, çocuk sahibi olmak için tedavi görmek zorunda kalanların sayısı katlanarak artıyor. Bu meseleyi araştırdık. Yaklaşık 8 yıldır bir arayış içindeyiz. Birçok tıbbi ve bitkisel yöntem denedik. Başarılı sonuçlar da aldık.

Ancak bu yöntemlerle uğraşırken, alanında uzman bir hocamız 'en azından tedavi müddetince hanımların ORKİD kullanmamaları gerektiğini' söyledi.

Şaşırdım kaldım.

Başka ürünler rafta tozlanırken bu ürün çok satılır.

Nedenini sordum ''Orkid İsrail malıdır. Kısırlık yapar. Rahime adeta 'artık doğurma!' emri verir.'' dedi.

Başımdan kaynar sular boşaldı!

Allah, erkekle kadını her birlikteliklerinde çocuk sahibi olabilecek şekilde yaratmıştır.

Sahi, öyleyse bizim kısırlık oranımız neden %23'lere fırladı?

Sadece benim çevremde 36 aile var bu durumda olan.

İsrail malları da bu kadar boykot edilmişken, bunları yazmak durumundayım.

İnanmayan araştırabilir. Sinsi tuzaklar sadece Orkid'le de bitmiyor.

Uzman hocamız 'ARİEL' için de aynı sıkıntının olduğunu söylemişti.

O zaman meseleyi daha iyi anladım. Araştırmaya devam ettim.

Doğal kimyasalı çok aza indirilmiş ürünleri araştırdım.

Çok tavsiye edilen bir seminere katıldım.

Anlatılanlardan biri şuydu:

Hanımlar daha hijyenik olsun diye ''DOMESTOS’U tuvalete bol miktarda dökerler. Sonra tuvalete oturduklarında maruz kaldıkları kimyasalın RAHİM KANSERİNE sebep olduğunu bilmezler!

Ya da başınıza sürdüğünüz PANTENE şampuanı dakikalarca durulasanız bile, siz fark etmeseniz de başınızda kimyasal artıklar kalmaktadır. Bu da kaçınılmaz…

Düşünün ki 13 yaşında bir kız çocuğu, adet gördüğünde Orkid'le tanışsa ve 20 yaşında evlenecek olsa, 7 yıl bahsedilen risklere maruz kalmış demektir.

Doktorların, hiçbir sorunları olmadığını söylediği halde, 5 tüp bebek denemesinde de başarılı sonuç elde edemeyen aile tanıyorum.

Yakın çevremde PRİMA bezlerle büyütülmüş bebekler var. Henüz büyüyüp evlenmediler, geleceklerini merak ediyorum, yakinen takipteyim…

Bebeklerimizi, bizi çok seven İsrail'in ürettiği bebek bezleriyle bağlıyor, beyinleri daha iyi gelişsin diye! DANONE'Ierle büyütüyoruz.

Formülünü, içinde ne olduğunu bile halâ bilmediğimiz Yahudi meşrubatı olan kolaları içiyor, ailelerimize içiriyoruz.

Bizi sevmeyen, çoğalmamızı asla istemeyen İsrail'in ürünlerini kullanmaya doyamıyoruz!

MESELE AÇIK; İSRAİL başka milletleri, özellikle Müslümanları yok etmek istiyor.

Sizi yok etmek isteyen bir toplum, sizin için iyi ürünler hazırlar mı?

Savaş sadece savaş meydanlarında yapılmıyor artık, milletler birbirini böyle alçakça ve SİNSİ yöntemlerle de yok edebiliyor! Bütün bunlara rağmen bizler halâ 'Ama İsrail ürünleri çok kaliteli' demeye devam edecek miyiz?

 

SON SÖZ: "Ey inananlar! YAHUDİ ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. "(Maide Suresi/51.)”

Evet, saygıdeğer dostlarım. O profesörün paylaşımı böyle.

Filistin’deki İsrailli Yahudi vahşeti böylesine apaçık gözler önünde devam ediyorken, 198 ülkelerin 130’u DURDURULMASINI istediği halde durmayan, 14’ü bu vahşete destek verirken, 54 ülke de trene bakar gibi seyrederken, sakın “BEN NE YAPABİLİRİM Kİ? BEN ÇARESİZİM” deme!

Bundan sonra; TÜM İSRAİL ÜRÜNLERİNİ KALICI bir şekilde boykot et! Sular durulduktan sonra, Zalim Yahudi Siyonistlerin bu 15-20 günlük boykot zararlarını telâfi için, yapacakları sinsice indirimlerine aldanıp, üç kuruş kâr için asla ALÇALMA! DİK DUR...

Savaş veya SOYKIRIM VAHŞETİ sona erdiğinde asla gevşeme. Çünkü onlar kendilerinden başkalarını, özellikle de Müslümanları YOK etmek için kararlılar ve asla vazgeçmezler…

Bu Yahudi ürünlerini SÜREKLİ BOYKOT ederek; “Filistinli masum kardeşlerimizin üzerine FÜZE ve BOMBALAR olarak atılmasına destek” VEBÂLİNDEN de kurtul!

Yapman gereken hayırlı işleri ASLA yarına bırakma.

Bir bakarsın ki YARIN OLUR, fakat SEN OLMAZSIN...

Korkma! Reklâmı pek yapılmayan muadil ve tertemiz yerli ürünlerimiz FAZLASIYLA MEVCUT… Yeter ki hepimizin içinde; bu konudaki irade, bilinç, birlik, beraberlik ve dayanışma, en önemlisi de VİCDAN ve KARARLILIK MEVCUT OLSUN. Yoksa; “..Hem size ne oldu ki, Allah yolunda, çaresiz bırakılan erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz (çabalamıyorsunuz)?..” (Nisâ 75.) İlâhî tehdidine toslarsın. Vesselâm.

Yazarın Yazıları