İrem SÜRÜ
  • 21/01/2022 Son günceleme: 21/01/2022 19:58
  • 4.395

Gündelik hayatta çok sık başımıza gelebilecek olan hava yolu tıkanıklığı, soluk yolunun hava geçişine engel olacak şekilde tıkanmasıdır.

Özellikle küçük çocuk veya bebeklerin dış dünyayı keşfetme güdüleri ile etrafında buldukları her cisme karşı meraklı davranmaları, istenmedik yaşamsal sorunları da beraberinde getirmektedir. Biz yetişkinlerin yanı sıra çocuk ve bebeklerde çok daha sık rastlanan bu durumlar için mutlaka ilkyardım eğitimlerine katılım sağlanmalı ve bu gibi yaşamsal sorunlar esnasında neler yapılacağının öğrenilmesi gerekmektedir. Bizler hayatın değerini, bu gibi müdahaleler esnasında çok daha iyi kavramaktayız.

Bebeklerde en sık görülen tıkanmaların başında sütün nefes borusuna kaçması gelmektedir. Genelde uyku halinde beslenmesine devam eden bebek için emzirme sırasında iyi bir takip yapılmalıdır. Bunun yanında ek gıdaya geçiş döneminde bebeklere havuç, salata gibi parçalanması zor gıdaların verilmesi veya kuruyemiş, şeker gibi yiyeceklerin verilmesi oldukça sakıncalıdır. Beslenme sonrası bebek bir süre mutlaka takip edilmelidir. Emekleme dönemlerinde bebeklerin bulunduğu ortamlarda parçalara ayrılabilen küçük oyuncakların, boncuk, tespih, misket, bozuk para gibi eşyaların bulundurulmaması gerekmektedir. Çocuklar oyun esnasında mutlaka iyi takip edilmelidir. Özellikle 6 yaş öncesi çocuklara almış olduğumuz oyuncaklara fazlası ile dikkat etmeliyiz. Eğitimlerimde her zaman anne/babaları, bebek ve çocuklarının oyalanmaları için çubuk kraker tarzı yiyecekleri vererek kendi işlerine dönmemeleri hakkında uyarırım.  Bebeğinizin yanına döndüğünüzde her şey için geç kalınmış olabilir.

Bizler hava yolu tıkanıklıklarını ikiye ayırarak inceleriz. Kısmi ve tam tıkanma. Öncelikle bebeğinizde hangi tıkanma türünün yaşandığını iyi analiz etmeniz gerekmektedir. Aksi taktirde yapılan müdahale bebeğin yaşadığı durumunun kötüye gitmesine sebep olabilir. Kısmi tıkanıklık durumunda bebek ağlayarak öksürebilir, öğürmeler meydana gelebilir. Korku ve heyecan ile el kol hareketleri yapmaya başlayabilir. Eğer bebeğiniz öksürüyorsa, öksürmesine kesinlikle engel olmamanız gerekmektedir. Öksürmek, soluk borusuna kaçmış cismin dışarıya atılmasına destek olacaktır. Yapılan en büyük hata öksüren bebekleri yatay pozisyona getirmek veya sırtına vurmaya çalışmaktır. Vücudun öksürerek dışarıya atmaya çalıştığı cismi, bebeğin sırtına vurarak daha da aşağıya indirebiliriz ve bu bebek için tamamen korkutucu bir senaryoyu başlatabilir. Öksüren bebeği dik pozisyonda tutarak beklemek ve izlemek en sağlıklısıdır.

Tam tıkanıklık durumunda ise öksürme görülmemektedir. Bebek ses çıkarmamaya, ağlayamamaya ve nefes alamamaya başlayacaktır. Bebekte morarmalar meydana gelecektir. İşte bu belirtileri gördüğümüzde öncelikle birinin 112’ye haber vermesini sağlamalı ve hızla müdahaleye geçmeliyiz. Yaklaşık 4-5 dakikalık bir süreçte cismin soluk borusundan çıkarılması gerekmektedir. Aksi taktirde bebeğin bilinci kaybolacaktır. Saydığımız belirtileri yaşayan bebeği gördüğümüzde, bebeği artık dik pozisyonda tutmadan hemen kolumuza yatırarak mutlaka ağız içini kontrol etmemiz gerekmektedir. Eğer katı cismi görüyorsak ve çıkarabileceğimizden eminsek serçe parmağımız ile cismi alabiliriz. Bunun dışında alabileceğimizden emin değilsek veya göremiyorsak, kesinlikle parmakla kör dalış yapmamamız gerekmektedir. Bu şekilde cismi daha ileri itme ihtimalimiz olduğunu unutmamalıyız. Tıkanıklığı devam eden bebeği yüzü yere bakacak şekilde kolumuza yatırmalıyız. Bebeğin hafif baş aşağı olması yer çekiminden yararlanmamız açısından önemlidir. Bu pozisyonda yatırdığımız kolumuzdaki elimizle bebeğin boynunu ve başını desteklemeyi ve bebeği güvenli pozisyona getirmeyi ihmal etmemeliyiz. Tüm bunları yaparken bebeğin ağzını kapatmadığımıza emin olmayız. Ve bebeğin iki kürek kemiği arasına elimizin topuğu ile 5 defa süpürür tarzda vurmalıyız. Süpürür tarzda vurmaktan kastımınız yukarıdan aşağıya doğru vurmaktır. Bu sayede içeride sıkışmış olan havayı harekete geçiririz. Sonrasında cismin çıkıp çıkmadığını kontrol etmeliyiz. Cisim çıktıysa bebek ağlamaya, nefes almaya veya öksürmeye başlayacaktır. Eğer cisim çıkmadıysa, dik pozisyona getirmeden bebeği yüzü yukarı bakacak şekilde diğer kolumuza çevirmeliyiz. Bu pozisyonda da bebeğin hafif baş aşağı durmasını sağlamalıyız. İşaret ve orta parmağımız ile bebeğin göğüs kemiğinin alt kısmına 5 defa içeri ve yukarıya olacak şekilde bası uygulamalıyız. Bası uygulanırken parmakların tespit edilen bölgeden tekrar tekrar kaldırılmaması önemlidir. Tekrar bebeğin ağız içini kontrol ederek cismin çıkıp çıkmadığına bakmalıyız. Eğer çıkmadıysa saydığımız bu hareketleri cisim çıkana kadar uygulamamız gerekmektedir.

Tüm bunları yaparken en önemli kriterin sakin kalmak ve tüm bu adımları panik yapmadan uygulayabilmek olduğunu unutmamız gerekir.  İlkyardımın en temel kuralı sakin kalmaktır. Yukarıda saydığımız müdahaleler sonrası cisim çıkmadıysa ve bebek tepkisiz hale geldiyse, bebeği sert bir zemin üzerine yatırarak suni dolunum ve kalp basısına (temel yaşam desteği)  başlanmalıdır. Tüm bunların sağlıklı yapılabilmesi için ise mutlaka ilkyardım eğitimlerinin tamamlanmış olması gerekmektedir.

Yazarın Yazıları