İrem SÜRÜ
  • 16/06/2022 Son günceleme: 16/06/2022 22:42
  • 4.049

Denizlerde ve havuzlarda geçirebileceğimiz zaman, yaz aylarının gelmesi ile beraber yavaş yavaş artmaya başladı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2014 raporuna göre dünyada her yıl 372 bin kişi boğulma nedeniyle hayatını kaybetmektedir.

Boğulma, 1-24 yaş arası genç nüfusta, ölüm nedenlerinin ilk 10’unda yer almaktadır. Dünyada saatte 40 kişinin suda boğulduğu ve kadınlara göre erkeklerde boğulma vakalarının 2 kat fazla olduğu açıklanmıştır. Suda boğulma yalnız ülkemiz için değil, tüm dünya için önemlidir. Haberlerde ve çevremizde özellikle yaz aylarında duyduğumuz suda boğulma vakalarında oluşan can kayıplarını en aza indirebilmek adına almamız gereken önlemlerin veya sonrasında yapılması gerekenlerin bilinmesi,bizlere ölümlerin yarısından fazlasını önleme fırsatı oluşturmaktadır.

Her hastalık veya kaza durumlarında yaptığımız en büyük hatalardan biri, soğukkanlı olmayı bir kenara bırakıp, telaşa kapılarak hareket etmektir. Bu gibi yaşamı tehlikeye düşüren durumlarda panik yapmak, kazazedeye yarar sağlamaktan çok zarar vermektedir. Suda boğulma vakalarında da, kişinin hayatını en çok tehlikeye sokan durum, panik havası ile kurtarılmanın yanlış yapılmasıdır. Bu panik, aynı zamanda biz kurtarıcıların hayatında da büyük güvenlik açıklarının oluşmasına sebep olmaktadır. Suda boğulma vakalarında, ısı kaybı sonucunda ortaya çıkan hipotermi (vücut iç sıcaklığının 35 derecenin altına düşmesi) yaşamın devamı için bir avantaj oluşturmaktadır. Bu durum, oksijenden zengin kanın yaşamsal organlara geçişine yol açmaktadır. Dokuların oksijen ihtiyacı azalarak beyin hasarının geç ortaya çıktığı bilinmektedir. Özellikle soğuk havalarda suda boğulma üzerinden 15-20 dakika geçse dahi mutlaka müdahaleye başlanması önerilmektedir. Yani baştada belirttiğimiz gibi paniğimizi erteleyerek, soğukkanlı ve güvenli adımlar atarak kurtarma ve müdahalede bulunmakta fayda vardır.

Suda boğulan kişiyi fark ettiğimizde, her ne kadar iyi yüzme biliyor olsak dahi, ekipmansız veya uygun teknikleri bilmeden bilinçsizce kişiye yaklaşmak, bizlerinde boğulmasına sebep olacaktır. Çünkü boğulan kişi bizi bir duba olarak düşünecektir ve bizi su dibine çekerek su üzerine çıkmaya çalışacaktır. Mümkünse kurtarma işlemini suya girmeden yapmaya çalışmakta fayda vardır. Suya girmemiz gereken durumlarda ise başımızı suya batırmamaya dikkat etmemiz gerekmektedir. Görsel temas bozulmamalıdır. Boğulan hasta/yaralının bilinci henüz açıksa tutunabileceği ip, tahta, kürek gibi bir cisim uzatılabilir. Kurtarma esnasında aynı zamanda kişide kafatası veya omurga yaralanması olma ihtimali göz önünde bulundurulmalı ve sert hareketlerden kaçınılmalıdır. Bu yüzden ortamda kurtarma işlemini güvenli halde yapabilecek can kurtaranlar mevcutsa, işlemin bu kişiler tarafından yapılması sağlıklı olacaktır.

Boğulan kişiyi kurtardığınızda, eğer yeterli bir eğitim ve deneyiminiz varsa, hasta/yaralıya daha suyun içerisindeyken 2 kurtarıcı nefes vererek solunum desteği sağlanmalıdır. Su içerisinde yapılan bu erken uygulama sağ kalıma olumlu katkı sağlayacaktır. Bu işlemi uygularken ayaklarınızın yere basabilecek bir su seviyesinde olunması gereklidir. Sudan çıkarıldıktan sonra kişi nefes alıyorsa, hasta/yaralıyı yan pozisyona (koma pozisyonu) getirmek gereklidir. Sıcak tutmak için üzerin örtmek ve yalnız bırakmadan iyice gözlemlemek sağlıklıdır. Ancak sudan çıkarılma sonrası kişinin solunumu yoksa veya normal değilse, kişiyi sırt üstü çevirerek hemen Temel Yaşam Desteğine (kalp basısı ve suni solunum) başlanmalıdır. Tabi ki bu süreçlerde 112’nin mutlaka aranması gerekmektedir ve ekipler gelene kadar veya kişiden tepki gelene kadar işlemlere devam edilmelidir. Uygulamalar sırasında mide veya akciğerdeki suyu çıkarmak amaçlı kişiyi ters çevirmek, baş aşağı sarkıtmak veya sallamak tamamen yanıştır. Bu müdahalelerin güvenli ve sağlıklı bir şekilde uygulanabilmesi için mutlaka ilkyardım eğitimlerine katılım sağlanmalıdır.

Suda boğulan kişiyi her ne zaman bulursak bulalım, geçen vakte bakmaksızın mutlaka müdahaleye başlanmalıdır.

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz