15 Temmuz kalkışmasının bütün aşamalarını kronolojik sırayla şöyle bir gözümüzün önüne getirelim.
Ne kadar çok ve son derece önemli kırılma anları var değil mi? Belki bu kırılmalardan biri gerçekleşse şu an ülke kan gölüne dönmüştü!
Bizim milletimiz gemileri yaktı mı ne Mısır’a benzer, ne Suriye’ye. Şehit olana kadar düşmanına asla gün yüzü göstermez! Fakat öyle anlar var ki hakikaten Yüce Allah’ın direkt müdahalesini iliklerine kadar hissediyor insan. Birçok yerde telaffuz ettim, buraya da yazmakta bir beis görmüyorum; “15 Temmuz’un bu yönü ateistlerin kafasını epeyce karıştırır.”
Hamdolsun Peygamber övgüsüne nail olmuş bu millet yine bir kahramanlık destanı yazarak belki de tarihin akışını değiştirdi. Zira o gece bu kalkışma denemesi yaşanırken, doğu ve güneydoğu sınırlarımız İncirlik Üssü’nde yeniden çiziliyordu. Kalkışmaya katılan hainlerin harekât merkezi Akıncı Üssü olabilir ama gerek bu kalkışmanın, gerekse ülkemizi bölünmeye götürecek bu sürecin kozmik odası, beyni İncirlik Üssü’dür!
Hamdolsun devletimiz bir taraftan bu hain yapıyı hızla tasfiye ederken, bir taraftan da kumpas ve çeşitli kahpeliklerle askeri okullardan atılan, görevden el çektirilen gerçek vatan evlatlarını geri kazanmanın çarelerini arıyor, uyguluyor…
Fakat bu isimlerin içerisinde bazıları var ki yaşı ve içerisinde bulundukları ruh hali itibariyle artık göreve geri dönme imkânları yok. Bu insanların devletten tek beklentileri ise iade-i itibar…
Tıpkı Fetö’nün kahpe tuzaklarından biriyle Re’sen Emekli edilmiş Koramiral Kadir Sağdıç gibi...
1989-1991 yıllarında Gölcük Donanma Komutanlığı’nda TCG Savaştepe gemisinde askerlik görevimi yaptığımda şimdiki Deniz Kuvvetleri Komutanımız Oramiral Bülent Bostanoğlu Kurmay Kıdemli Binbaşı rütbesiyle gemimizin ikinci komutanıydı. Komutanımız ise o dönemde rütbesi Kurmay Yarbay olan Kadir Sağdıç’tı… Balyoz Davası’nda 3 yıl 4 ay 8 gün hapis yatan ve yeniden yapılan yargılamada beraat eden Kadir Sağdıç. Oramiral olmasına, Deniz Kuvvetleri Komutanı olmasına az bir süre kala tutuklanan ve hayatının kalan kısmı FETÖ eliyle kâbusa dönen Türk Deniz Kuvvetleri’nin gelmiş geçmiş en başarılı paşalarından biri…
Kadir Sağdıç benim komutanım olduğu dönemde, özellikle 1. Körfez Savaşı’nın başlamasıyla onunla ve şimdiki Deniz Kuvvetleri Komutanımız Bülent Bostanoğlu’yla çok yakın çalışma fırsatımız olmuştu. Gemimiz Doğu Akdeniz’de NATO emrinde görevliydi. Rütbem yeterli olmamasına rağmen sağ olsunlar bana çok özel görevler vermişlerdi…
Tümamiralliğinde bir süre İstanbul Boğaz Komutanı görevindeyken kendisini ziyaret de etmiştim.
Balyoz soruşturması nedeniyle hapis yattığını ilk öğrendiğimde benim için Balyoz soruşturması bütün ciddiyetini kaybetmişti. İşte Balyoz Kumpası ve onun gibi nice kumpaslarla bu ülkenin gerçek vatansever askerleri, askeri beyinleri ordudan ihraç edildi.
Kariyeri başarılarla dolu ve Koramiralliğe kadar bütün terfileri hep birinci sırada oldu Kadir Paşa’nın. Benim askerlik yaptığım dönemde Gölcük Donanma Komutanlığı’nda O’nun için hep şöyle konuşulurdu; “eğer bir gün bir deniz subayından Genel Kurmay Başkanı olursa bu kişi Kadir Sağdıç olur…”
Bu insanlar halen devletlerine ve bayraklarına bağlı insanlardır. Tek beklentileri ise iade-i itibar…
Vesselam…
