Siyasette eski bir tabir vardır; kaht-ı rical. Adam kıtlığı demek, ya da adam yokluğu.
Eskiler bu tabiri devlet adamı dediğimiz kamu idaresinde ehliyet ve liyakat sahibi kimselerin bulunamayıp da, alakasız kişilerin alakasız görevlere gelip kötü işler yapması sebebiyle kullanmışlar.
Günümüzde ülke olarak bu tabirin neresindeyiz devleti yönetenler tartışadursunlar, Beykoz için uzun zamandır bir kıtlığın olduğu aşikâr. Her ne kadar Beykoz'da ikamet eden vekillerimiz olsa da, uzun yıllardır TBMM'de Beykozluluğu ile temayüz etmiş yahut siyasi partilerin Beykoz teşkilatlarına mensup bir vekilimiz yok maalesef.
Bu gerçek Beykoz'da siyasetle iştigal eden her partiden, her görüşten dostlarımızın malumu olduğu gibi, zaman zaman farklı ortamlarda farklı kişiler tarafından da dile getiriliyor, sebepleri sonuçları tartışılıyor.
Sevindirici bir gelişme olarak -2023 seçimlerinde hak ettiği sırayı alamayıp milletvekili seçilemese de-(tabii ki ittifaklar sebebiyle) son CHP Kurultayında Genel Başkan Yardımcısı olarak CHP üst yönetiminde görev alan Sevgi Kılıç kardeşimizin varlığı bizi teselli ediyor. Ama yeterli mi, Beykozluyu tatmin eder mi? Tabii ki değil, daha çok insanımızın hangi görüş ve partiden olursa olsun, temsil makamlarında bulunması bir Beykozlu olarak temennimiz.
2024'e merhaba dediğimiz bugünlerde hepimiz merakla partilerin belediye başkan adaylarını bekliyoruz. Yukarıda anlattığım manzara maalesef ki partilerin aday adaylarında, hatta kulislerde geçen isimlerde kendini gösteriyor. Beykoz'da yetişmiş bunca isim varken halen bize göre dışarıdan birilerinin adaylık için favori gösterilmesi Beykoz'un çocuklarını tabii ki rahatsız ediyor. İnsan kendi kendine sormadan edemiyor, Beykoz gerçekten bu kadar boş mu?
Muharrem Ergül başkanın sevdiğim bir sözü var; "Sınıf başkanı, sınıfın içinden seçilir." Yerel seçimlerin anahtar cümlesi budur. Hangi partiden olursa olsun.
Hukukta bir tabir vardır, usul esastan önce gelir.
Bir önceki seçimde olduğu gibi bu seçimde de tavrımız Beykozlu adayların Beykoz’u yönetmek için yarışması yönünde olacak. 250 bin kişinin yaşadığı bir şehirde sınıfın içinden bu şehri yönetme ehliyetine sahip, liyakatli birçok insanımız var ve biz usulen, bu isimlerden birinin kendi partisinden aday olması gerektiğini söylüyoruz yine.
Eğer AK Parti bu seçimde de Murat Aydın ile yola devam kararı alırsa usulen tartışmalı olan bu atamaya! Bu sefer içinde AK Partililerin de bulunacağı bir blokun karşı duracağını düşünüyorum. Ve AK Partinin işi bu sefer gerçekten zor olur. Karşı cephe CHP'de dışarıdan bir adayla Beykozluların karşısına çıkarsa büyük bir hata olur.
Bütün bunların yanı sıra iki Beykozlu olmayan iki adayın yarışacağı bir durum oluşursa 3. yol olarak birçok Beykozlu önemli ismin, yıllardır olması gerektiğini ifade ettiğimiz "Beykoz İttifakı" içerisinde olabileceği yönünde önemli sinyaller de alıyoruz.
Bizim tavrımız her zamanki gibi Beykozlu bir yönetimden yana olacaktır. Fazla vakit kalmadı, hep birlikte göreceğiz.
Beykoz için hayırlısı olsun...
