Bilgehan Murat MİNİÇ
  • 23/08/2023 Son günceleme: 23/08/2023 11:26
  • 6.773

Hilafsız 2009 yılından beri "Beykoz İttifakı'nı" yazıyorum. Gerek sosyal medyada gerek Dost Beykoz'daki köşemde bazen farklı versiyonlarda olsa da Beykoz İçin alternatif bir birlikteliğin nasıl oluşması gerektiğinden bahsettim.

Yeri geldi sahada aktif olarak da bu ittifak için hamleler yapmaya çalıştım, çağrılarda bulundum İki kez başkan adayı oldum, kaybettim ama Beykoz sevdamdan vaz geçmedim. Geçmeyeceğim de Bunu neden yapıyorum. Çünkü bir Beykozlu olarak kötü yönetildiğimize inanıyorum.

Kötü yönetiliyoruz, çünkü 20 yıldır bizi yönetenler birkaç pansuman tedavi dışında kronik dertlerimize çare bulamıyorlar. Beykoz'da hala imar en büyük problemlerden birisi olmayı sürdürüyor. Türkiye asrın en büyük deprem felaketini yaşadı, "çocuklarımızı mülkiyet sevdasına kurban verdik, öldürdük! Ama hala akıllanmadık!

İstanbul depremi kapıda ama biz sahilde kahveci açtık, güzel parklar yaptık diye hizmet aldık zannediyoruz. Yüzde 80’i orman yeşil alan olan Beykoz'da, Beykoz Çayırına Millet Bahçesi yapıyoruz milyonlar harcayıp. Kimse bizim önceliğimiz bu mu diye sormuyor, alkışçılar her zamanki yerlerinde 500 yıllık çayırı yeniden çayır yapan adamı alkışlıyorlar.

Belediye bütçesinden borçlardan bahsetmiyorum bile. Alakalı alakasız bir sürü işe milyonlar harcanıyor ama fabrikaları kapatılan şehrin orta direği olması gereken Belediye çalışanları yarı taşeron asgari ücretin az üzerinde yaşam mücadelesi veriyorlar. Sorsan kamu personeli ama iş maaşa gelince taşeron. Beykoz'da en ucuz kira 10 bin TL, onu da bulursan. Bırak Türkiye'yi dünyanın nüfusu milyar arttı Beykoz'un nüfusu hala 247 bin.

İnsanlarımız iş, aş, barınma, eğitim kaygıları ile doğdukları bu güzel şehri terk ediyorlar. Neredeyse hepimiz Beykoz dışında yaşlılık emeklilik planları yapmaya başladık. Oysa kabirleri burada olan babamız, dedemiz böyle miydi? Torunlarının geleceklerini Beykoz'da planlamadılar mı?

Peki, biz neden gelecek planlarımızı, çocuklarımızı, torunlarımızı Beykoz'da mutlu yarınlarla hayal edemiyoruz?

Çünkü Beykoz'u biz yönetmiyoruz.

Yukarıdan atamayla gelen bir adam, atamayla gelen ekibiyle sanki bu şehirde yaşayan insanların içinde Beykoz'u yönetecek kimse yokmuş gibi geliyor ve kimseye sormadan, danışmadan, fikir almadan işler yapıyor. Bizim saf iyi niyetli AK Partili kardeşlerimizde aman bari iyi işler yapsınlar da bize de bu sukutumuzun vebali kalmasın diye hazır vaziyette bekliyorlar.

Bunları yazıyorum çünkü bir Beykozlu olarak birilerinin müstemleke valisi edasıyla gelip bizi yönetmesi benim zoruma gidiyor.

Hangi partiden olursa olsun bundan rahatsız olan dostların, kardeşlerimizin var olduğuna inanıyorum.

Bu yönetimin gitmesi, değişmesi gerektiğine inanan ama bir metot bulamayan, bir çıkış arayan insanlar için yazıyorum.

Alternatif var… Her şeyin bir çaresi var… Her iktidarın bir sonu var! Geçen seçim hatalar yapıldı,  hesaplar yanlış kuruldu, partiler bu işi başaramadı Beykoz yabancı ellerde bir beş yıl kaybetti.

Aynı hatalar tekrar yapılmamalı, kapalı kapılar ardında üç beş kişi Beykoz’un ve Beykozlunun kaderini çizmemeli… Ama biz bu sefer buna izin vermeyeceğiz!

20 yıllık kötü yönetimden Beykoz’u kurtaracak Beykoz İttifakını sağ sol demeden Beykozlu kimliğiyle inşa edeceğiz. Beykozlular önce tabanda bir birliktelik sağlayıp ardından bu dip dalgayı yukarılara duyuracak bir ittifakı başarabilir.

Beykoz İttifakı kurulursa iktidarı muhalefeti kim olursa buna kayıtsız kalamayacaktır...

Biz buradayız, hazırız.

Vesselam...

Yazarın Yazıları