Bilgehan Murat MİNİÇ
  • 16/12/2021 Son günceleme: 16/12/2021 10:02
  • 6.505

“Tıraşlayın dedim. Ama hiçbir şey yapmadılar. O yüzden çok kırıldım. 5 yıldır konuşmuyorum.”

Yukarıdaki serzeniş Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, yaklaşık on yıl önce İstanbul’un tarihi siluetinin bozulması ile gündeme gelen, Zeytinburnu’ndaki 16/9 Kuleleri ile ilgili kamuoyunun da yakından bildiği sözleridir. Yanlış anlaşılmasın, Sayın Cumhurbaşkanımızın darıldığı şahıs, zannettiğiniz gibi devrin Zeytinburnu, şimdinin Beykoz Belediye Başkanı Sayın Murat Aydın değil, bu ifadeler kulelerin sahibi olan Mesut TOPRAK ile ilgili söylenmiş. Ülkemizde meydana gelen her olumsuzluğun sorumlusu mutlaka iktidar harici birileri olduğuna göre Sayın Aydın’ın da bu durumdan bir mesuliyeti yoktur, neden ona kırılsın ki, değil mi? Olsa olsa Adil Emecan Bey’e kırılmış olması lazım gelir. Neyse zaten konumuz da bu değil…

Aynı konuşmanın devamında ve başka konuşmalarında da Sayın Cumhurbaşkanımız dikey mimariye karşı olduğunu ve yatay mimariden taraf olduğunu defaatle dile getirmiştir. Her ne kadar İstanbul semalarında arz-ı endam eden gökdelenlerin ekserisi kendi devr-i iktidarlarında zuhur etmiş olsa da tarih ve arşiv bu beyanların şahididir. Velhasıl Sayın Cumhurbaşkanımız bu yapılardan kendisinin haberi olduğunu zannettiklerini söyleyenlere bu konuşmasında “her geldiğimde binaları mı sayayım” diyerek haklı tepkisini koymuş ve asıl mesullerin mahalli idareler olduğunu işaret etmiştir.

Buraya kadar yazdıklarım bugünün mevzusu değil tabii ki ama bugün Beykoz Tokatköy’de yaşananlarla ve yarınlarda Beykoz’un başka mahallelerinde yaşanacak olanlarla yakından ilgisi var. Bilindiği üzere Tokatköy’ün bir kısmında İBB ve KİPTAŞ üzerinden gerçekleştirilecek bir kentsel dönüşüm projesi vardı. Yanlış hatırlamıyorsam bir ara “Şehr-i Sitare” olarak da adlandırılan proje geçmiş dönem hayata geçirilemedi ve 2019 sonrasında KİPTAŞ’ın yetkisi alınarak bölgede özel proje yapma yetkisi TOKİ’ye devredildi. Tokatköy’den mahalle sakinlerinin ifadelerine göre ise bir önceki proje yine AK Parti dönemi ve yetkililerine ait olmasına rağmen proje alanında evleri olan vatandaşı daha az borç ve mükellefiyet altına sokuyordu. Şu an vatandaşın büyük çoğunluğunun imzası ile onayladığı proje ise Tokatköylüler’i 20 yıl vadeli TEFE-TÜFE artışlarından etkilenen bir borcun altına sokuyor. Muvafakatnameyi imzalamayan azınlığın iddiası ise insanların bilgisizlik, korku ve en nihayetinde çaresizlikten projeyi kabul ettikleri yönünde.

Sayın Cumhurbaşkanımız yukarıdaki konuşmasının devamında en fazla 4 katlı bir yapılaşmanın ideal olduğunu ifade ediyor, Tokatköy’de de sanırım böyle bir plan söz konusu. Belki bazı yerlerinde 5-6 kat imara izin verilmiş olsa, ortaya çıkacak daire farkından vatandaşın lehine olacak şekilde borçsuz ya da minimum borçla insanımız bu projeden yararlanabilir. Bizim de seçim zamanı anlattığımız “Yerinde Dönüşüm Modeli”nde, mahalleli yerinde kalacak, kimse devlete belediyeye borçlanmayacak bir imar planının yapılması ön görüsü vardı. Ve bunu yapma imkânı çok küçük imar hareketleri ile mevcut. Biz bu konuyu anlatırken ilçemizdeki kuleleri ve yakında yeniden imara açılan Nun Okulları karşısındaki özel ormanı misal vermiştik de bazıları bu kadar basit mi diye bize kızmışlardı.

İstanbul’un silüetini  bozan 16/9 kuleleri mahkeme kararına rağmen tıraşlanmadı. Hatta kararı veren mahkeme heyeti ve savcının FETÖ’cü oldukları iddiası ile kararın iptali davası bile açıldı. Netice de 16/9 yerinde duruyor ama zaman içinde Sayın Cumhurbaşkanımız kulelerin sahibi Mesut Toprak ile barıştı. Nasıl mı? Fatih ilçesinde Mesut Toprak tarafından yenilemesi yaptırılan İstanbul Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi açılış merasiminde.

Yani diyeceğim o ki, yeni kentsel dönüşüm projesinden bizar olan Tokatköylüler de, Tokatköy’de bulunan İmam Hatip Lisesine biraz katkı sağlayıp “güzel bir isimle” açılışını yapmaya muvaffak olurlarsa, belki projeye eklenecek küçük imar değişiklikleri ile borç yükünden biraz olsun kurtulabilirler.

İmam Hatip okullarında imanlı gençlik yetişecek olduktan sonra, 16/9 a verilen imar izni Beykozlulara neden verilmesin ki?

Yazarın Yazıları