Ülkemize gelen Suriyelilerin sayısı üç milyonu geçti.
Türk tarihine bakıldığında bizler kimleri bağrımıza basmadık ki. Her bağrımıza bastığımız, şükran ve sadakat duyguları içinde bizlerden bir parça oldu. Milli bütünlüğümüzün içindeki yerini aldı.
Ancak, Suriyeliler için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Aramızda derin kültür farklılığı var. Bu nedenle bir arada yaşamak mümkün değil. Kendi vatanlarına hayrı olmayanların Türk Milleti ile kader birliği halinde olmaları da mümkün değil. Üstelik son derecede kalleş ve arkadan vuran yapıya sahipler. Bir kısmı sokaklarda dilenirlerken, bir kısmı işyeri açmış keyfi yerinde. Bir kısmının; örf, adet, kültür ve geleneklerimizi hiçe sayan küstahlık ve saldırganlık içinde olduğunu maalesef görmek durumunda kalıyoruz.
Türk insanının geleneksel konukseverlik yüceliği yeryüzünün tek örneğidir. Ancak, misafir de misafirliğini bilmelidir. Türk insanı misafirperverlik gibi asil duyguları kötüye kullanan misafire karşı haddini bildirmesini de bilmektedir. Kültür ve geleneğimizde; (Misafirliğini kötüye kullanan kişiye tepsi içinde pabuçları ters çevrilmiş halde getirilir ve kendisine verilir). Bu tavır ; (Haddini aştın artık kalk git) demektir.
Suriyeliler, Türk insanı ile farklı kültüre sahip olduğu kadar aynı zamanda nankör, küstah ve kalleş yaradılıştalar. Bu nedenle yurdun dört bir yanında karşılaşılan olaylarda; sabrı taşan ve galeyana gelen halkımızın elinden emniyet güçleri Suriyelileri zorlukla kurtarıp başka bölgelere uzaklaştırmakta ve halkımızı yatıştırma gayreti içine girmektedir.
Konunun diğer önemli bir yanı da Suriyelilere T.C. Kimliği verilme endişesidir.
Bir ulus ki kendi kaderi üzerinde sadece kendisi karar veriyor ise, bu özgürlük o ulusun mutlak egemenliğidir. Suriyelilere T.C. Kimliği’nin verilmesi takdirinde, oy kullanma hakkına sahip olacaklar, bu sayede sandık başlarında Türk Milletinin kaderine ve egemenliğine ortak olacaklardır. Bu duruma hiç kimse razı olamaz. Sonuçta Türk Milletinin oyu alınmadan Suriyelilere T.C. kimliği verilme işlemine girilemez.
Çabuk ürüyorlar
Mehmetçik sıfırın altında dizlerine kadar kara gömülmüş şartlarda savaşırken, Suriyelilerin ülkemizde keyif çattığını herkes biliyor. Bizden farklı kültürleri sebebiyle sevinçte ve kederde bizlerle kader birliği halinde olmayacakları gibi üstelik çabuk ürüyorlar. Bu nedenle yakın zamanda üç milyonu ikiye katlayan nüfusa erişecekler. Şimdiden ülkemizde çıbanbaşı durumundalar. Gelecekte ülkelerine dönüş şartları gerçekleşmiş olsa dahi, beleş yaşadıkları Türkiye’yi terk etmeye niyetleri olmayacak ve üzerimize yapışmış kene gibi devam etmek isteyeceklerdir.
Sonuçta
Kendi vatanına faydası olmayanların bize ne faydanız olacak? Sizler geldiniz geleli suç işleme oranı arttı. Ülkemizin hem nimetlerinden yararlanıp hem de misafirlik haddini aşarak benim minicik torunumun boğazını tırnaklayan, ülkemin kadınına kızına laf atan, sarkıntılık yapan, komşularını döven, bıçaklayıp öldüren, her türlü küstahlık ve saldırganlıkta bulunan, halkımızı tahrik ve galeyana sürükleyen siz Suriyeliler;
Türk Milleti tarafından yadırgandınız ve istenmiyorsunuz. Kendi ülkeniz mi olur, başka bir ülkemi olur, hangisi olursa olsun, bir an evvel tasınızı tarağınızı toplayıp defolun gidin vatanımızdan.
