Mert AKDEMİR
  • 22/04/2024 Son günceleme: 22/04/2024 19:17
  • 1.721

Seçim nasıl kazanıldı, nasıl kaybedildi konularına hiç girmeyeceğim. Bu konuları Beykoz yerel basınında benden başka yazan ve yazacak olan değerli köşe yazarları kesinlikle olacaktır. Ben CHP kazanınca Beykoz’da ne kazandığımızdan bahsedeceğim biraz.

Seçimlere 5 gün kala kendi mahallem olan Gümüşsuyu’na bir kardeşimi ziyarete gittim. Bu ziyaret bir vedalaşma ziyaretiydi. Kişisel anlamda kendisini yetiştirmiş fakat ülkeden umudunu kesmiş gençlerimizden bir kardeşimi ziyaret ettim. ABD’ye gitmek için gün sayıyordu. Önce Meksika’ya uçacak, ardından bir miktar para karşılığı anlaştığı kartel üyelerinin yardımıyla ABD sınırını kaçak olarak geçecek ve yeni hayatına başlayacaktı.

Bu kardeşim Beykoz’da bu yöntemle ABD’ye iltica eden ilk gencimiz olmayacaktı. Daha öncede kaçak yollarla oraya gidip yerleşen, iş güç sahibi olan kardeşlerimiz oldu.

Buluştuk evlerinin kapısının önünde, elinde iki bardak çayla çıktı dışarı. ‘İçeriz abi sohbet ederken’ dedi.  Kısa bir hoşbeşten, yaptığı yüklü masraflardan ve onca gitmesin diye dil döküp ikna edemeyişimden sonra konu seçimlere geldi. ‘Abi umudun var mı gerçekten?’ diye sordu. ‘Ben mücadele etmeyi seviyorum’ dedim. Gerçekten de öyle. Sonuçlar üzerinden konuşmak çok kolaydır. Lakin ben mücadeleyi, yolda olmayı ve durmamayı seviyorum. Sonuçlar insana çok şey öğretmez. İnsan asıl öğretiyi mücadele ederken kazanır. Heybesini o süreçte doldurur. Yaptığı hatalardan o serüven içerisindeyken ders alır. Etrafındaki insanların asıl yüzünü mücadele ederken görür.

‘Eğer ben umutsuz olursam kendimi inkâr etmiş olurum. Bizim Türk Milleti olarak varlığımız mücadele sayesindedir. Mücadele atalarımızdan mirastır.’ diyerek bitirdim sözümü. Kendisinin inanmadığı, ABD’ye iltica etmeye çalışmasından zaten belliydi. Buna rağmen oy kullanmadan gitmemesini rica ettim.  Öyle ya herkesin bir oyu var sonuçta.

1 Nisan günü bana bir fotoğraf ve mesaj göndermişti. Biletleri yırtmış, ‘sizin benim umutlarımı yeşertmeye ne hakkınız var’ yazıp gülmüştü. ‘Gitmiyorum abi vazgeçtim, mücadeleye burada devam edeceğim. Vazgeçmiştim şimdi yine vazgeçtim’ yazmıştı.

31 Mart Seçimlerini Beykoz’da ve tüm Türkiye’de CHP birinci parti olarak kazanınca, işte böyle ülkesinden umudunu kaybetmiş gençler, tekrar umutlarını kazandı. Yaşıtları dünyayı gezerken, kendi geleceklerini başka ülkelerde aramak mecburiyetinde kalan gençler gitmekten vazgeçip mücadele etme azmini kazandı. 83 milyon hepimiz kazandık.

Seçimi AK Parti’den kazanmak zordu. Zor başarıldı. Lakin bundan sonra millete yani Beykozlulara mahcup olmama zamanı. Yani bundan sonrası daha da zor. Üstesinden rahatlıkla gelineceğinden hiç şüphe duymuyorum. Yine eleştireceğiz, yine uyaracağız. Yanlış olan ne varsa hızlıca düzeltilmesine gayret edecek, şeffaflığın ön planda tutularak toplumsal uzlaşının, toplumsal istişareyle taçlandırılmasını şiddetle isteyeceğiz.

Çünkü ülkemizin gençliği başımıza gelenlerin farkında ve bu gidişata ilk karşı çıkışlarını 31 Mart’ta yaptılar. Bundan sonra seslerini daha da yükseltecekler. Akıbetlerinin emekli olan anne babaları ya da dedeleri gibi olmasını istemeyen gençler, kendilerini maddi anlamda borç batağına sokan, geleceklerini belirsizliğe sürükleyen mevcut iktidarı sandıkta yıkmaya geliyorlar.

Uyarıyorum; Bu sese kim kulaklarını tıkar, bu feryada kim gözlerini kapatırsa aynı sandığa hızlıca gömüleceğini asla unutmamalıdır.

Yazarın Yazıları