Dr. Hüseyin Atilla TÜYSÜZ
  • 26/09/2022 Son günceleme: 26/09/2022 10:57
  • 4.251

İlk olarak 1958 yılında maymunlarda görülmüş olup ilk insan vakası 1970'de Afrika'dan bildirilmiş, 2003 yılına kadar Afrika dışında nadir iken o tarihten sonra ABD, İngiltere, İsrail ve Singapur'da vaka bildirilmiştir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) maymun çiçeği hastalığını uluslararası endişe yaratan küresel bir sağlık acil durumu ilan etti (23 Temmuz itibariyle). 13 Mayıs 2022'de WHO ilk kez hastalığı bildirdi. İlk vakaların çoğu Avrupa'da, özellikle ilk vaka İngiltere'de görüldü. En çok etkilenen ülkeler İspanya, Almanya, ABD, İngiltere ve Fransa'dır.

Kemirgenlerde ve yabani hayvanlarda görülen hastalık virüsü, hayvanlardan insanlara bulaşarak yayılım devam ettirmektedir. Hastalığın adı maymun çiçeği olsa da, virüs aslında kemirgenlerden köken alır.  Virüs çiçek hastalığına benzemesine rağmen, hastalık yapma gücü ve insana yapışma yönüyle farklılık gösterir.

Çoğu insan için maymun çiçeği hastalığını alma riski düşüktür. Enfekte kişiyle uzun süreli yakın temasta bulunanlar risk altındadır. Bulaş için en uygun ortamlar evler ve sağlık bakım ortamlarıdır. Bütünlüğü bozulmuş deri ile hastaya ait vücut çıktılarının direkt teması ya da konuşma sırasında damlacık şeklinde bulaşır. Çoğunlukla 18 ila 44 yaşları arasındaki genç erkekler vakaların çoğunu oluşturur ve % 97'den fazlası erkeklerle seks yapan erkekler olarak tanımlanır.

Bulaş sonrası her virüs bulaşmasında olduğu gibi bir üreme (kuluçka) dönemi vardır. İlk şikâyetlerin ortaya çıkışı 5 ila 21 gün aralığındadır. Özellikle 6. - 13. günler arası görülmüştür. Belirtiler geçmişte büyük salgınlar yapan çiçek hastalığına benzerlik gösterse de farklı şekilde seyreder. Kişide önce grip benzeri şikâyetler ( ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ağrısı ve lenf bezinde şişme -sert, hassas, genellikle çene altında ve kulak etrafında olacak şekilde - ) görülür. Çiçek dilde, genital bölgede, gözde, el içi, ayak tabanı ve ağız içinde döküntülerle başlar. Döküntüler başlangıçta içi su dolu kabarcıklar iken zamanla kabuklu noktalar haline dönüşür ve iyileşmeye döner. Döküntüler hep aynı evrededir. 2.-4. haftalarda döküntüler kaybolur. İrinli/kanlı dışkılama, anüs çevresinde ağrı oluşabilir. Ölüm % 3-6 gibi düşük orandadır (özellikle ikincil hastalığı olanlarda).

Kendine has bir tedavisi yoktur. Şikâyetlerini giderici ve destek tedavi temel yaklaşımdır. Riskli hastalarda ( direnç sistemi bozulmuş, 8 yaş altı çocuklar, gebe/emzirme dönemlerindekiler, çeşitli cilt hastalığı bulunanlar) virüs giderici tedavi önerilmektedir. Temas öncesi-sonrasında çiçek aşısı kullanılabilir. İlk 4 günde uygulamada infeksiyon önlenirken, 5 günden sonraki uygulama ancak ağrı seyrini önlemektedir.

Değerli dostlar her yeni virüs bize öğretiyor ki; temiz, hijyen, sade ve huzurlu hayat sağlık demek. Özlerimizden ayrılmadan, yeni ortamlarda dikkat ederek, kendi hayat standartlarımızı kendimiz belirleyerek yaşamak. Kalın sağlıcakla dostlar.

Yazarın Yazıları