Av. Ferda KAZANCIBAŞI
  • 17/05/2018 Son günceleme: 17/05/2018 19:07
  • 10.239

Milletin karşısına çıkarak refah vaat edenler, yıllardan beri ezberlenmiş yüz haline geldiler.

Hangisini seçsek biri diğerinin aynısı.  Sonuç değişmiyor. Sıkıntılar katlanarak çoğalıyor. Seçimle her gelen, milleti yeni umutlarla yeni hedeflere doğru inanç uyandırıp koşturuyor. Sonuçta beslenen umutlar gelecek bahara kalıyor. Bu şekilde oynanan oyun, milletle alay eder gibi yıllar boyu devam edip gidiyor.

Artık bu oyun bozulmalıdır. Ezberlenmiş hep aynı yüzler yerine ülkeyi, milletçe hasreti çekilen huzur, güven ve refah içinde yaşama kavuşturacak milli iradenin gerçek temsilcinin iş başına gelmesi beklenmektedir.

Bu günü anlamak için yakın geçmişin acı olaylarına kısa bakış

Geriye doğru 1918 yıllarına bakıldığında, Mondros Mütarekesi imzalanmış ve bütün vatan düşman işgali ve zulmü altında.  13 Kasım 1918 günü altmış parçadan oluşan işgal kuvvetlerinin savaş gemileri İstanbul limanına demirleyip toplarını Dolmabahçe Sarayı’na doğru çevirdiler.  Bu şartlar karşısında Padişah Vahdettin’in kıpırdayacak durumu kalmamıştı.  15 Mayıs 1919 günü Yunanlılar tarafından İzmir’in işgal edildiği acı haberi geldi.  İstanbul’daki İngiliz kuvvetleri tarafından gece yarıları kanlı ev baskınları ile can ve mal güvenliği kalmamış, halk kaderine terk edilmiş, korku ve dehşet içinde ve çaresiz. 

Milli iradenin doğuşu

İşte bu esnalarda Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktıktan sonra Amasya’ya geçiyor ve 21 Haziran 1919 günü bütün Komutanlıklara, Vali ve Mutasarrıflara gönderdiği tamim ile (MİLLETİN İSTİKLALİNİ YİNE MİLLETİN AZİM VE KARARI KURTARACAKTIR) sözü ile ilk kez dosta düşmana, yedi düvele karşı (MİLLİ EGEMENLİĞİN) mesajını veriyor. 

Türkiye Büyük Milet Meclisinin açıldığı 23 Nisan 1920 günü,  Ankara’nın Karaoğlan Meydanı’nda olağan üstü bir gün yaşanmaktadır.  Tekbir ve Salât-ü seslerinin dalgalandığı, duaların okunduğu, âmin seslerinin göklere yükseldiği, adım başında kurbanların kesildiği, en önde Mustafa Kemal’in yer aldığı milletvekillerinden oluşan heybetli bir kalabalık Türkiye Büyük Millet Meclisi binasına doğru yürümektedir. İşte o gün zulmün sona ereceği ve Türk Milleti’nin başını yukarıya kaldıracağı, Milli İradenin doğduğu ve milli egemenlik olarak hukuki kimliğine kavuşacağı aydınlık günlerin başlangıcı oldu.

(Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir) milli irade 1982 Anayasası (6)’ncı maddesinde yer aldı. Milli Egemenliğe göre Yargı, Türk Milleti’nin Egemenliğinin temsil edildiği makamdır.   Bu nedenle mahkeme kararlarında (Türk Milleti Adına) açıklaması yer almaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kayıtsız şartsız millete ait olan Egemenliğin temsil edildiği yüce bir makamdır. Kanunlar (Türk Milleti adına) çıkarılır.           

Eğer bir millet, yaşadığı topraklarda ve Ay Yıldız’lı Bayrağı’nın altında dosta düşmana, yedi düvele karşı burası benim vatanımdır diye gümbür gümbür haykırıyor ise, bu haykırış Türk Milleti’nin EGEMENLİĞİ’DİR.  Böylece bir milletin kaderi bir tek kimsenin iki dudağı arasından çıkmış ve kendi azim ve kararına ait olmuştur.

Kayıtsız şartsız egemenliğin ifadesi olan milli irade devre dışı bırakıldı

Güneyde PKK ile sınır ötesi şartlarda vatan savunması için savaş halinde iken,  milli birlik beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan dönemde (Evet) ve (Hayır) oylu referandum ile millet karşıt kamplar haline getirildi.  Ayrıca Yüksek Seçim Kurulu’nun 298 sayılı Seçim Kanunun açık hükmüne rağmen mühürsüz zarfların geçerli sayıldığına dair yasaya aykırı kararı ile Evet oyları geçerli kabul edildi. Buna bağlı olarak Milletin kendi kaderi üzerinde karar verme hakkı sadece bir kimsenin iki dudağı arasından çıkacak söze bağlı kılınarak Koskoca Türk Milleti’nin kayıtsız şartsız Egemenlik hakkı gasp edilmek istendi. Son olarak erken seçim kararını alma yetkisi ürk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetkisine ait iken, hiçbir yetkisi olmayan iki şahıs bir araya gelerek erken seçim kararı aldılar. Alınan karar sonradan Millet Meclisine onaylattırıldı.

Halen koskoca bir milletin İstiklal Savaşı’nda şehitler vererek elde ettiği kayıtsız şartsız egemenliği ve buna bağlı olan milli iradesi gasp edilmek istenmektedir.

Sonuç olarak

24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacak Erken Seçimde vatanı milleti huzur ve refaha kavuşturacak MİLLİ İRADENİN GERÇEK TEMSİLCİSİ ’ni seçerek,  bu güne kadar ezberlenmiş yüzlere son verilmesinin ve bu oyunun bozulmasının zamanı gelmiştir. 

Yazarın Yazıları