Muharrem ERGÜL
  • 27/10/2016 Son günceleme: 27/10/2016 18:50
  • 7.909

Bir televizyon kanalında sabah kuşağı programcılarından Funda Özkalyoncuoğlu, Sabahattin Ali'nin 1943 yılında yayımlanan Kürk Mantolu Madonna romanını şarkıcı Madonna ile karıştırınca kıyamet koptu.

Konuyla ilgili haberi muhtelif kaynaklardan teyit ettim. Olayın doğru olduğunu görünce doğrusu hiç şaşırmadım. Bu olayın benzeri zaten her alanda sıkça tekrarlıyordu.

Cehaletin geçer akçe olduğu günümüzde iyi ki böyle bir gaf kamuoyunun önünde gerçekleşmiş de herkes haberdar olmuş. Funda Hanım, olayın çok büyütülmesi üzerinde buyurmuş ki, "cahilliğim işe yaradı. Bu cahilliğim sayesinde bir ülkenin merhamet ortalamasını öğrendik. Beni linç ettiler."

Funda Hanım ne yazık ki ne ilk ne son örnek. Çevremizde her şeyi bildiğini zanneden böyle yüzlerce örnek var.

Aslında Funda Hanım ve benzerlerine kucak açan onları rol model olarak benimseyen, ağızlarından çıkan kelimelere iman edenler kendilerini tekrar tekrar sorgulamalıdırlar.

Kopyala, yapıştır, kes, gönder, mantığıyla elindeki telefonu ya da tableti mitralyöz gibi kullananlar en az Funda Hanımlar kadar suçludur.

Algı operasyonu yapan haber bombardımancılarının tuzağına düşüp etrafı kargaşaya verenler en az Funda Hanımlar kadar suçludur.

Okumadığı kitap, seyretmediği film, gitmediği tiyatro, dinlemediği müzik hakkında ahkam kesenler en az Funda Hanımlar kadar suçludur.

Önüne mikrofon uzatıldığında kendini dünya starı zanneden ya da ülkenin en büyük sanatçısı vehmeden müptezeller en az Funda Hanımlar kadar suçludur.

Halimiz, ahvalimiz ne yazık ki bu. Biraz özen, biraz dikkat, biraz bilgi biraz da liyakate saygılı olsak inanın bunların hiçbiri olmaz.

Söz konusu olan Funda Hanım değil. Onun bilgi eksikliğinden kaynaklanan cehaletin her yanımızı sarmış olmasıdır.

Neyse Funda Özkalyoncuoğlu'nun anlayamadığı Sabahattin Ali'nin "Kürk Mantolu Madonna" romanı neymiş ona bakalım.

Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali'nin en önemli romanlarından biridir. Roman 1943 yılında yayınlanmıştır. Romanın en ilginç yanı Sabahattin Ali romanı ikinci kez askere alındığı Büyükdere'de çadırda yazmıştır.

Romanın baş karakteri Maria Puder ve Raif Efendi'dir.

Raif Efendi içe kapanık ve melankolik bir karakterdir. Hayatı boyunca, her şeye boyun eğmiş ve uğradığı haksızlıklara bile karşı koyamamış bir karakterdedir.

Sevmediği bir kadınla evlendirilmiş ve kendi hayatına bile yöne verememiş bir kişidir.

20'li yaşlarda babasının isteğiyle Berlin'e gider.

Sanata olan ilgisi nedeniyle bir sanat galerisine uğrar.

Galeride tablolar arasında bir sanatçının otoportresini görür ve tablodaki kadını hiç tanımadan aşık olur.

Bu tablo, onda daha önce hiç hissetmediği duygular uyandırır.

Raif Efendi, tablodaki portrenin Andrea Del Sarto tarafından yapılmış "Modanna Delle Arpie" tablosundaki Madonna'nın portresine benzediğini düşünür.

Tabloya o kadar hayran olur ki her fırsatta tabloyu görmeye gider. Artık alışkanlık halini alan bu tablo görme seanslarından birinde kadın onun yanına gelir.

Aslında bu kadın, tabloyu yapan Maria Puder'dir.

Maria, Raif'in tabloya olan hayranlığının farkındadır. Raif ise onun kendisiyle alay eden biri olduğunu düşünür. Tablonun sahibi olduğunu öğrenince dünyası değişir. Romanın detay örgüsü bu minval üzere devam eder.

Özetle, romanda işlenen konunun ana fikri ve bize anlatmak istediği de şudur:

"Dünyanın en basit, en zavallı, en ahmak insanı bile insanı hayrete düşürecek bir ruh haline sahiptir. Bunu anlamaktan niçin kaçıyor ve insan denilen varlığı anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay canlı zannediyoruz"

Unutmadan ekleyeyim. Romanda muazzam bir ruh tahlili yapan Sabahattin Ali iyi de bir şairdir. Birçok şiiri bestelenmiş ve hepimizin dilindedir.

"Leylim ley" "başın öne eğilmesin" "geçmiyor günler" "göklerde kartal gibiydim" bunlardan bir kaçıdır.

Kürk Mantolu Madonna, gibi muhteşem bir roman ve yüzlerce şiir yazan Sabahattin Ali, saplantılı ve ideolojik kurgulamaları olan bir dönemin muktedirleri tarafından 1948 yılında faili meçhul bir cinayetli ortadan kaldırılmıştır.

Bilenlere tekrar, bilmeyenlere hatırlatma yapayım dedim de Funda hanım ve kopyaları ofsayta düşmesinler.

Kalın sağlıcakla...

Yazarın Yazıları