İBB Seçimleri'ni sadece bir seçim olarak görüp, geçiştirmek toplumda söz söyleme yetkinliğini kendinde görenler için büyük bir israf olur.
Bu seçim sürecinde, sorumluların ortaya koydukları, hal ve hareketleri her yönüyle analiz ederek, geleceğe taşımak işe yarar diye düşünüyorum. Bu analizi yaparken, hedefinizde birilerine keyif bağışlamak değil, gerçekleri söylemek olmalı. Ben öyle yapacağım.
Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın'ın, 23 Haziran'da tekrarlanacak olan İBB Seçimleri için, 'eğer Büyükşehir'i alamazsak vaatlerimizin yüzde 70'ini yerine getiremeyiz' ifadesi klişeleşmiş bir söylemdir bana göre. Bu ifade Beykoz'da yıllarca propaganda malzemesi olarak kullanılmış ve miadını doldurmuştur.
Murat Aydın Beykoz'a yeni şeyler yapacağını söyleyerek gelmiştir. Eski söylemlerle Beykoz'a yeni şeyler yapamayacağını bilmesini isterim. Biz Beykoz'da aynı partinin iki kere üst üste seçim kazanamaması geleneğini bu söylemle yıkmış bir partiyiz ki, Beykoz halkı zaten bu konuda gereğini yapmıştır. Cumhur İttifakı'nın İBB adayı Binali Yıldırım, 31 Mart Seçimleri'nde Beykoz’dan yüzde 52,90 oranında oy almıştır. Onun için Murat Aydın’ın İBB’nin arkasına sığınarak, bahane üretme hakkı yoktur.
Beykoz Belediye Başkan adayı gösterileceği kendisine söylendikten sonra bölgeyi didik didik eden; herkesi, her şeyi inceleyen Murat Aydın’ın ekibi, "Beykoz'da çürüyen politikalar" hakkında bilgi edinip kendisine sunsaymış daha iyi olacakmış.
Murat Aydın'ı bir başka konuda daha uyarmak istiyorum! Yeni seçilen, Beykoz'a yeni gelen bir adam Murat Aydın. Bu vesileyle vatandaş tarafından huyu suyu pek bilinmiyor. Vatandaşla yakın teması var. Bu güzel, bizim milletimizin de hoşuna gidiyor...
Amma velâkin, sosyal medyada popüler olan Murat Aydın, sokakta da popüler olmak gibi bir çaba sergiliyor. Onun için gittiği yerlerde yeterli insan sayısını göremeyince morali bozuluyor ve gideceği her yere söylediği saatten geç gidiyor. Bunu da ilgiyi üzerine çekmek ve kendisini konuşturmak için yapıyor.
Murat Aydın’ın bütün ekibini bürokratlardan oluşturma projesi de tek adam olma hegemonyasına hizmet ediyor. Bu hegemonya Manolya Demirören'in Başkan yardımcısı yapılmasıyla küçük bir darbe almış olsa da, 'tek adam' stratejisini' tamamıyla yıkmaya yetmiyor. Aydın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini yerel ölçekte uygulama taktiğini de 'tek adam' olmak ve ilgiyi kendi üzerine çekmek için yapıyor… Bu hegemonyayı, kolektifleştirecek bir taleple karşılaştığında da, 'çok ısrar edilirse, bırakıp giderim' diyor.
Bana göre Murat Aydın, 'tek adam'lığa değil, farkında olmadan muhtemel yalnız adamlığa oynuyor. Murat Aydın'ın bu stratejisi, tamamen kendi çabalarıyla Beykoz'da AK Parti'yi diri ve bir arada tutma çabası sergileyen İlçe Başkanı Muhammed Hanefi Dilmaç'ın politikalarını da etkisizleştiriyor.
Murat Aydın'ın bu bakış açısıyla oluşturduğu siyasetin 23 Haziran Seçimleri'ne bir gönül katkısı olacağını sanmıyorum... Sanmıyorum, çünkü Murat Aydın’ın da birçok AK Partili yönetici gibi duymazdan ve görmezden gelme taktiğine müracaat edeceğini açıkça görüyorum.
Sırası gelmişken söyleyeyim... Bu duymazdan ve görmezden gelme anlayışı bizim AK Partimize ağır darbe vurmuştur... Duymazdan görmezden geldiğimiz entrikalar nedeniyle partimizden ciddi kopmalar olmuştur… Ve bugün AK Partimiz İstanbul Seçimleri’ni kazanabilmek için o bir çırpıda harcadığımız insanların desteğine muhtaçtır.
Muhtaçtır ki, Beykoz’u her gün bir Bakan ziyaret ediyor… Ve bakanlarımızı Beykoz’da maalesef kaybettiğimiz insan hazinemizin oluşturduğu boşluklar karşılıyor. Gelenlerde; Bakanla fotoğraf çektirip, ya sosyal medyada, ‘çalışıyoruz’ mesajı vermek için, ya da ona buna güç gösterisi yaparak hava atmak için geliyor.
Bu durumun nedenlerini toplum sosyolojisi açısından değerlendirdiğiniz de, karşınıza sergilediğiniz vurdumduymazlığınız çıkıyor… Vatandaşı sadece dinlemek yetmiyor. Vatandaş haksızlıklarında ortadan kaldırılmasını istiyor.
İstiyor, istiyor da, AK Parti eski İl Yöneticisi Sadettin Çay ve İlçe Yöneticisi Resul Rençber’in Beykoz’da yaptıkları ve nargile satarak gençleri zehirledikleri kaçak kafeterya tüm ihtişamıyla yerinde duruyor.
Beykoz’da hukuksuz ve haksız zenginleşmenin abidesi olan kaçak Qadraj Kafe, AK Parti’yi şahsi menfaatleri için kullananların sığındıkları bir liman vazifesi görüyor. Ne diyelim? Kâinatın sahibi herkese gönlüne göre veriyor!
Devlette devamlılık esassa Murat Aydın’ı zor günler bekliyor!