Kader GÜR
  • 04/01/2024 Son günceleme: 06/01/2024 22:29
  • 6.401

Seçimle yatıp seçimle kalkıyoruz. Her gün ne olup ne bitti diye en ince detayına kadar inceliyoruz.

Tabii bu incelemeleri yaparken, şaşkınlıkla karşıladığımız gelişmeleri de görüyoruz.

Bu siyasi söylemleri istikrarlı bir zemine oturtabilmek için, siyaseti anlaşılabilir kılmak için kaypak ve kişisel istikbal peşinde koşan insanları olabildiğince siyasi ortamlardan uzak tutmak lazım. Muhalefet Beykoz’da oldukça hareketli günler yaşıyor. Her gün ibrenin yönü değişiyor.

Akif Hamzaçebi fırtınası bir süre esti Beykoz’da. AK Parti adayının Murat Aydın olacağı varsayılarak muhalefet ciddi hesaplar yaptı… Ama gelinen noktada, Beykoz vurgusu ağır basınca Ana Muhalefette ibre Alaattin Köseler’den yana döndü.

CHP Genel Merkezinde ve İstanbul İl Başkanlığında yapılan özel görüşmelerin içeriğine ulaştıkça, Beykoz’da oluşacak tabloyu öngörmek de kolaylaşıyor. Alaattin Köseler için oldukça önemli bir kesim kulis faaliyetlerini sürdürüyor. Gerek Ekrem İmamoğlu gerekse Özgür Özel’in desteğini almak için bastırıyorlar. Bundan iki ay önce hiç şans verilmeyen Köseler’in dosyasını masaya koymayı başardılar.

Alaattin Köseler’i ben de iyi tanırım. Hatta bir dostluğumuz da var. Köseler Beykoz’da doğmuş büyümüş, her kesim tarafından tanınan bilinen beyefendi bir insandır. Beykoz’un içinde bulunduğu bu siyasi atmosferde etkili olabileceği düşünülüyor.  Diğer seçimlere oranla Köseler bu seçim arifesinde daha hırslı gözüküyor. Tabii Alaattin Köseler masada tek başına değil. Yanında Feyzi Ünal ve Yücel Akdemir de var. CHP’nin Beykoz Belediye Başkan Adayının muhtemelen bu isimlerden biri olacağı öngörülürken, Alaattin Köseler daha avantajlı gözüküyor. 31 Mart’a yönelik zamanın kısaldığını da göz önüne alırsak, Köseler’in Beykoz halkına kendisini anlatmak için zaman kaybı yaşamayacak olmasını avantaj olarak değerlendirebiliriz. Köseler’in tek dezavantajı etrafındaki akıl hocalarının niyetleri.

Muhalefette durum böyleyken, AK Parti cephesinde süre kısaldıkça heyecan daha da artıyor. AK Parti Genel Merkezi bu konuda ser verip sır vermese de, camiayı bilen insanlar aday adaylarının ruh haline bakarak yorum yapmaya çalışıyor.

AK Parti’de iki önemli aday adayının olduğunu Beykoz halkı artık kanıksamış durumda.  Murat Aydın’ın yapmış olduğu Fatih Sağlam hamlesi Beykoz’da “aday benim” mesajı olarak algılandı. Bu algı hem sokakta hem de teşkilat içinde tepkilere neden oldu.

Çünkü bu politika AK Parti kadrolarını daraltmaya yönelik bir hamle olarak da değerlendirildi. Fatih Sağlam memur olarak Beykoz Belediyesinden kadro aldı. Beş yıl başkan yardımcısı olarak görev yaptı. Olmadı, “ben memurluktan istifa ediyorum. Meclis üyesi seçilerek siyasi başkan yardımcısı olacağım.” Ne güzel hacı babanın çiftliği, orayı beğenmedim, oraya geçeceğim. Geç o işleri, orası sizin şirketiniz değil. Binlerce teşkilat mensubunun mücadelesi sonucu kazanılan bir belediyede koltukları öyle istediğiniz gibi işgal edemezsiniz. Bu partide o işgal ettiğiniz koltukları hak eden binlerce insan var. Sen memur kadrosunu almış, başkan yardımcısı olarak zaten Murat Aydın’ın ekibindesin, meclis üyesi olmak için istifa ederek bir meclis üyesinin hakkını elinden alma cüretin bencilliğin zirve yapmış halidir.

Bu durum Murat Aydın’ın fikri olsa da kendisini zora sokmuştur. Zamanla bunun sonuçları kendini gösterecektir. Anlaşılıyor ki, Murat Aydın Fatih’lerden medet ummaktadır… Başkan Aydın, Sultan’ları göz ardı ettiğini fark ettiğinde, Mehmet’lerin boş durmadığı da herhalde ortaya çıkmış olur.

AK Parti gönüllüleri bu tarz atraksiyonlara yabancı değildir. Aynı durum Yücel Çelikbilek döneminde yaşanmıştı. Eyüp Salih memur başkan yardımcılığından istifa etmiş ama Çelikbilek ile birlikte dolaşmaya devam ediyordu. Başkan Çelikbilek, “danışman olarak atadım” diyerek tepkileri dindirmeye çalışmıştı.

Hanefi Dilmaç’ın aday adaylığı için istifa etmesi AK Parti’de taşları yerinden oynattı. Özkan Ayduğan’ın İlçe Başkanı olarak atanması komple bir değişikliği de beraberinde getirecektir. Önümüzdeki 5 yılın öngörüsünü kimse yapamıyor. Şu anda bütün hesaplar Muhammed Hanefi Dilmaç üzerinden yürüyor.  Dilmaç’ın aday gösterilmemesi durumunda ne olacağını kimse kestiremiyor.

Her seçimde yapılan kamuoyu anketleri bu seçimlerde sır gibi saklanıyor. Zaman daralıyor ve anlaşılıyor ki, zamanın bilerek ve isteyerek daraltılması bir stratejinin ürünü olarak gözüküyor. Hal böyle olunca vatandaşlarda kendi yöntemleriyle anket yapıyor. Anketler, Beykoz Belediye Başkanlığı Muhammed Hanefi Dilmaç’ın hakkı olduğunu söylerken, Murat Aydın’ın da güçlü bir siyasetçi olduğunu kimse inkâr etmiyor. Deneyim ve tecrübelerinin daha başka alanlarda değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapılıyor. Bir nevi, “Murat Aydın Beykoz’u aşıyor” demeye getiriyor insanlar.

Birçok siyasi partiye gönül vermiş, değişik alanlarda görev yapmış, gerek kamu kurumu, gerek özel kuruluşlarda olan birçok insan Muhammed Hanefi Dilmaç’ın aday olması durumunda gönül rahatlığı ile oy verebileceğini söylüyor.

Yani AK Partileri Beykoz’da zor bir süreç bekliyor…

Yazarın Yazıları