Kader GÜR
  • 01/01/1970 Son günceleme: 19/02/2011 23:11
  • 29.565

Ben Anadolu çocuğuyum 13 yaşıma kadar Rize’nin Güneysu nahiyesinde yaşadım… Dolayısıyla, dindar adamlara, dini bütün insanlara saygıyla bakarken, onların çok adaletli güvenilir insanlar olduğuna inanırdım…

Fakat bu düşüncemin ne kadar yanlış olduğunu, sağ olsun Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek bana çok iyi anlattı…  Daha önce Yücel Çelikbilek ile ilgili bilimsel nitelik taşıyan bir iki yazı kaleme almıştım… O yazılara duyulan tepkilerin bir şeylerin habercisi olduğunu anlayacak kadar önsezi sahibi olmam bu günler için hazırlık yapmamı da gerektirmişti.

Örneğin, 22 Ağustos 2009 tarihinde yazmış olduğum, “Başyazar Klasiği” ve 18 Mayıs 2010 tarihinde yazmış olduğum “Dikkat şifreleri veriyorum” isimli yazılarımın bu yaşanlarla örtüşmesi tespitlerimin doğruluğu adına önemlidir.

Ben Yücel Çelikbilek’i, bugün onun yanında siyaset yaptığını zanneden bir çok insan gibi 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri’nde tanımadım… Ben Başkan Çelikbilek ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik oldukça geniş bir arşive sahibim… Bugün AK Partiliyim diyerek, siyaseti adam harcama sanatına dönüştürenlere; isterlerse, Başkan Çelikbilek ve Başbakan Erdoğan ile ilgili ders verebilirim.

Başkan Çelikbilek ile ilgili yapmış olduğum her değerlendirmede, 1994 – 1999 yılları arasındaki Başkanlığı döneminde Refah ve Fazilet Partilerinin Gençlik Kolları’nda olmamın etkisi büyüktür.

O dönemi de bilen bir insan olarak hiçbir art niyet gütmeyen, tamamen dost acı söyler anlayışıyla yazılan yazılardan sonra tepemize bindiler…. Ve düğmeye basıldı… Gelinen durum, “kol kırılır yen içinde kalır” söylemini de anlamsız kılacak bir ortam oluşturdu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde 10 yıl bürokrat olarak görev yapan Yücel Çelikbilek’in, 10 yıl sonra halkın oylarıyla geldiği makamda da aynı üslubu ve aynı yönetim anlayışını kullanması zaman zaman tartışılmasına yol açıyor.

Ben yine açık söylüyorum… Yücel Çelikbilek kesinlikle adaletli davranmıyor… Bir takım değerleri kenara koyarak sadece siyasi dengeleri korumak adına hassasiyet göstermek yetmiyor…

Çelikbilek, serttir, kamuoyu tarafından yanlış yorumlansa da, doğru bildiklerinden haklı bir gerekçe olmadan vazgeçmeyen birisidir… Çelikbilek’in, “sütü bozuk” kelimesini ağzına alacak kadar öfkelenmesi ve bu öfkesine yenik düşmesi asla tasvip edilecek bir durum olmadığı gibi bu konuda kendisini uyarmakta suç değildir.

Bir Belediye Başkanı elbetteki bölgesine ve bölgesinin dinamiklerine hakim olmalıdır.. Ama bunun yolu insanlara hakaret ve haksızlık yapmak değildir. Beykoz’un bütününe hakim olabilmek adına başlayan operasyonla, AK Partili yöneticilerin ve bazı Beykoz Belediye Meclis üyelerinin de bünyesinde olduğu Dost Beykoz’a farklı bir rol biçilmeye çalışılması paralı asker muamelesidir. Zaten paralı askerlerde Yavuz Gürkan’ın yazısını bahane ederek gereğini yapmıştır…

Ben paralı asker anlayışına geçmişte de karşı çıktım, bu günde çıkacağımı bilenlerin, sistemi değiştirmekten başka seçeneklerinin olmaması inanın hayırlı olmuştur…

Burada detaylarına girmeye gerek yok… 29 Mart Seçimleri’nden sonra Yücel Çelikbilek ile yapmış olduğumuz iki görüşmede neler konuştuğumuzu kendisi ve bazı insanlar biliyor… Konuşulanlarla uygulananların çok farklı olmasının yarattığı soru işaretlerini teyit etmek adına yapmaya çalıştığımız görüşmeler nedense hep engellendi.

Başkan Çelikbilek ile görüşmek istediğimi birkaç kez iletmiş olmama, hatta kendisini direkt telefondan aradığımda bana, “görüşeceğiz” demiş olmasına rağmen görüşemedik..

Ne şahsım, ne de Dost Beykoz adına Yücel Çelikbilek’ten hiçbir talebim olmadığını kendisine telefonda söyledim… Görüşme talebim, asla bir şey istemek için değil ortada dönen iğrençlikleri anlamak adınaydı.

Yücel Çelikbilek’e karşı ne bir kinim, ne bir nefretim, ne de bir garezim söz konusu değildir. Çelikbilek bu gün itibariyle Beykoz Belediye Başkanı olarak herkese eşit davranmak zorundadır…. Fakat siyasetin tamamen bir ayak oyununa dönüştürüldüğü süreçte adalet gözetmeyerek, yanlı davranmışsa haliyle bazı sorulara muhatap olacaktır.

Son 4-5 aydır şahsıma ve Dost Beykoz’a karşı bir psikolojik yalnızlaştırma operasyonu olduğu sadece benim değil, Beykoz halkının da dikkatini çekmiştir… Oysa ki buna gerek olmadığını, bunun camiaya zarar vereceğini, açık ve dürüst davranılması durumunda gereğini bizzat yapacağımı defalarca söyledim.

Fakat kimse dürüst davranmadı…. Başkan Yücel Çelikbilek, Mesut Türkeri ile yapmış olduğu görüşmede, “Kader’i kontrol altına tutabilecekseniz, beraber hareket edin” deme gereksinimi neden duymuştur… Mesut Türkeri’nin bir çok insana söylediği bu ifadeler doğru mudur?…  Bu ifadeler doğru ise, Başkan Çelikbilek’in şahsımla ilgili ne kadar ön yargılarla doldurulduğu açık şekilde görüleceği gibi yürütülen psikolojik savaşında bir parçası olduğu su götürmez bir gerçektir.

Yine Dost Beykoz aracılığıyla Beykoz halkıyla kaynaşma fırsatı bulan Beytaş Genel Müdürü Haydar Çelik’in bu psikolojik operasyonun bir parçası olarak, ailemin içinden bazı insanları bile bana karşı kullanması ahlak dışı bir davranıştır… Bunun en geniş manada tartışmaya açılacağından kimsenin kuşkusu olmasın.

Buna paralel olarak, Başkan Çelikbilek’in, Mesut Türkeri’ye söz konusu aile ferdinin benim talebim doğrultusunda Beytaş’a alındığını sonra da, ‘onu işten çıkarın’ dediği mi söylediği doğru ise, bu konu benim dışımda gelişen bir olaydır, kesinlikle doğru değildir… Bu yalanları söyleyenler, belki kendi siyasi kahpeliklerine ulaşabilirler ama Allah’ı kandıramazlar…

Sonuç olarak gelmiş olduğumuz nokta hiçte iç acıcı değildir… Böl, kontrol et yönet taktiği çok güzel işlemiştir… Yaşanan bir çok iğrençliklerin dile getirilmesi  karşısında sessiz kalarak umursamaz bir tavır takınmak yaşananların üstünü örtbas etmeye yetmeyecektir.

Benim AK Partili olduğumu inkar etmek gibi bir tavrım yoktur… Olamazda… Bugün AK Parti’yi yönettiğini zannederek, AK Parti üzerinden sadece ekonomik çıkar elde edenlerden daha fazla AK Parti’ye katkım olmuştur….

AK Parti Beykoz’da kuruluş felsefesinden oldukça uzak bir yelpazededir… Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a duyulan sevgiyi kullanarak siyaset yaptığını zannedenlerin neler yaptıkları dışarıdan gayet net bir şekilde gözükmektedir..

Dost Beykoz’u taklit etmeye çalışan arkadaşlara da iki çift sözüm vardır…

“Taklit aslını yüceltir” Dost Beykoz olmaya değil, kendiniz olmaya çalışın… Geçmişte, Dost Beykoz’u yazamamakla suçladığınız haberleri anlamsız kılacak o kadar haber var ki, bir yerleriniz yiyorsa siz yapın. Sizi o zaman tebrik ederim!...

Yazarın Yazıları