Son birkaç gündür Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Hanefi Dilmaç’ı arıyorum!
Bir türlü ulaşamıyorum… Her halde Dost Beykoz’un Çavuşbaşı ile ilgili, “Dost Beykoz sordu, Çavuşbaşı konuştu” haberi onu biraz rahatsız etti.
Aslında aramamın nedeni de, yine yayın grubumuza ait Gazete 216’nin manşetinde yer alacak olan, "İSTANBUL'DA EN BÜYÜK KURBANKENT BEYKOZ'DA" haberinde yer vermek amacıyla birkaç soru sormaktı. Onun için arayacağımı bilmiş olmasına rağmen telefonlarını açmadı… Demek ki, Çavuşbaşı’ndaki vatandaşların söylemleri onu bir hayli rahatsız etmişti.
Biz onunla irtibat kuramayınca daha üst düzeyi rahatsız etmek zorunda kaldık… Oda, sağ olsun gerekli bilgileri verdi haberimizi yaptık… Bizim haberimizin yayınlanmasından sonra hemen gördük ki, sayın Dilmaç, her bulanık suda avladığı balıkları tavalarında kızarttığı gizli gücüyle irtibata geçmiş… Eyvallah problem yok…
Sonra kendi kendime düşündüm… Hanefi Dilmaç bu tavrını sadece bana yapmıyordu, zaman zaman değişik ortamlarda başka insanlardan Dilmaç’a yönelik bu tarz sitemler duyuyordum. Belki de kendine göre haklıydı… O siyasetin doğası gereği kime nasıl davranacağını bilecek kadar ön görü sahibidir…
Hanefi Dilmaç, Çavuşbaşı’nın ilk Belediye Başkanı Osman Şimşek’in ardından tamamen tesadüfi ve Şimşek’in aşırı gurur göstermesi sonucu, AK Parti Çavuşbaşı Belde Başkanı iken şans yakalayan bir isimdir. Dilmaç, Çavuşbaşı Belediye Başkanlığı döneminde, Osman Şimşek’in 5 yılda 10 yıllık hizmet üretmesinin üzerine kendi doğal kişiliğini koyunca rahat bir belediye başkanlığı yaptı… Buda halk tarafından sevilmesini sağladı…
Çavuşbaşı’nın tüzel kişiliğinin kaldırılmasıyla, herkes gibi onunda hakkı olan Beykoz Belediye Başkanlığı’nı düşündü ve 29 Mart 2009’da yapılan Yerel Seçimlerde AK Parti’den, Beykoz Belediye Başkanlığı için aday adayı oldu..
Hanefi Dilmaç'ın o dönemlerde sevilmesinin tek nedeni, yapmış olduğu hizmetler değil, insanlara siyasetten uzak, doğal bir davranış göstermesiydi…
29 Mart Seçimleri’nde, AK Parti Genel Merkezi tercihini Yücel Çelikbilek’ten yana kullanınca, Dilmaç, Beykoz’da Başkan yardımcığına razı oldu. İyi de yaptı… Ama şunu üzülerek söylemek zorundayım ki, Dilmaç’ın bu süreçle birlikte o eski doğal kişiliğini başka şeyler için kullanmaya başlaması büyünün bozulmasını hızlandırdı…
Çok ileri gitmeye gerek yok… Hanefi Dilmaç, Belediye Başkanı olsaydı, Beykoz’u taşıyabilir miydi?.. Bu gerçekten Beykoz’da tartışılması gereken bir konudur… Beykoz’un problemleri karşısında bu zamana kadar hiçbir belediye başkanı halkı memnun edecek derecede çözüm üretemedi… Dilmaç, yasalarla kuşatılmış Beykoz’un sorunları karşısında ne yapabilirdi… Muharrem Ergül’e 5 yıl boyunca nefes aldırmayan provokatörler Hanefi Dilmaç’a siyaseti bile bıraktırırlardı… Çelikbilek’in bunca tecrübesine rağmen başa çıkmakta zorlandığı bir Beykoz’u Hanefi Dilmaç nasıl taşıyacaktı… “Her şeyde bir hayır var” denmesi de böyle durumlar içindir herhalde…
Aslında bu yazıyı yazmakta ki amacım kesinlikle Hanefi Dilmaç’ı üzmek değildir… Ona dışarıdan nasıl göründüğünü anlatmaya çalışırken, etrafındaki dalkavukların ona hak ettiğinden fazla değer vererek kötülük yaptıklarını resmediyorum.
Gazete 216’nin ve Dost Beykoz’un yapacağını bildiği, Kurban Kent haberine, yalakaları aracılığıyla misilleme yaparak, “Dost Beykoz sordu, Çavuşbaşı konuştu” haberine duyduğu tepkiyi ortaya koyması, binlerce kişinin farkında olduğu fakat konuşmaya bile gereksinim duymadıkları Dilmaç siyasetinin görünmeyen yüzünü iyice araladı.
Bundan sonra bizde o aradan bakarak Dilmaç siyasetini analiz etmeye çalışacağız elbette… Hanefi Dilmaç, muhtemelen 2014 içinde çeşitli hesaplar yapıyordur… Yapıyordur ki, birileriyle görünmekten çekinip, bazılarıyla birlikte görünmekten hiç endişe etmiyor…
