Geçtiğimiz günlerde Müslümanlar kıyama durdu! Filistin de, ‘Lebbeyk ya Aksa!’ dediler.
İsrail bu sefer ciddi kayıplar verdi.
Bu durumda,
Bazı yorumcular; ‘İsrail gücü bir balondu, MOSSAD uyuyordu, efsane bitti’ dediler.
Buna karşın, bazıları da daha ihtiyatlı bir yo l izleyerek, bu da Amerika’nın 11 Eylül’ü gibi muvazaalı bir iştir. Hamas’a göz yumuldu dediler.
Malum, İsrail’de Netanyahu hükümeti kan kaybı yaşıyordu. Şimdi herkes hükümetin çevresinde birleşmek zorunda kaldı.
Ve bu işin sonunda ABD’nin Afganistan’a yaptığı operasyonun benzeri İsrail tarafından Filistin’e yapılacak, bunun için bir fırsat meydana geldi denmektedir.
Burada dikkat edelim, Batı yine taraflı davranmaktadır.
Yıllardır, terörist İsrail’in çocuk kadın demeden saldırıları ve yaptığı katliamları karşılığında ses çıkartmayanlar, şimdi Filistin’in haklı mücadelesini eleştirerek, İsrail’in kendini savunma hakkından bahsetmeye başladılar.
İşin enteresan tarafı, Türkiye’de bazı çevrelerde İsrail’i destek yanında olup, Filistin halkının mücadelesini görmezden gelmektedir.
Türk hükümeti ise her zaman olduğu gibi dik duruşunu ortaya koydu.
Sayın Cumhurbaşkanımız, öncelikle her platformda Filistin Kudüs ve Gazze’ye yönelik saldırılarda tavır aldı.
İlk Kıblemiz Mescid-i Aksa’nın işgali karşısında, Filistinli kardeşlerimizin haklı mücadelesini destekledi ve İtidal çağrısı yaparak kan dökülmemesini tavsiye etti.
Ve iki devletli bir çözümün en doğru yol olduğunu ifade etti.
Dış işleri Bakanımızda, diplomasi trafiği yaparak, bu işin makul kalıcı bir şekilde sonlanması için gayret etmektedir.
Bilelim ki, Kudüs İslam’ındır!
Bu iş ciddi sonuçlar doğurabilir.
Ortadoğu’da ve dünya çapında yeni problemler meydana getirebilir.
İran’ın Hamas vesilesi ile olaya dâhil olması işi büyütebilir. Dünya’da İslam’a ve Müslümanlara yeni soğukluk ve ön yargı meydana getirebilir.
Aslında problem Osmanlı’nın Dünya coğrafyasından çekilmesi ile başladı.
Emperyalizmin operasyonu sonucunda hem ülkemizdeki topraklar kaydedildi. Hem ekonomik ve sosyal kayıplar meydana geldi.
Hem de Halifelik makamının kaybedilmesiyle, siyasi otorite ortadan kalktı.
Bilinmelidir ki, bu iş sadece Osmanlı meselesi değildir. Aynı zamanda dünya Müslümanları başsız kaldı. Birlik kayboldu.
Ama bu gün Papalık makamı hala vardır. Hıristiyanlar birlikteliği muhafaza etmekte, dünya çapında meselelerde güç birliği yapabilmektedirler.
1948 tarihinde İsrail kuruldu.
O günden bu güne, sürekli işgal etti.
Sürekli toprak aldı.
Sürekli yok etti ve öldürdü.
Tayyip Bey; ‘O’ne Minute. Bir dakika, siz öldürmeyi iyi bilirsiniz’ diye ifade ettiği gibi çok büyük zulüm yaptılar.
Hitler’e kızan Yahudiler, muhtemel dünya tarihinin en büyük katliamını yaptılar ve hala yapıyorlar.
Kendi yaptıklarını önemsiz, Müslümanların yaptığını çok önemli göstererek, sansasyon meydana getiriyorlar. Dikkat edelim… Yerleşimciler sivil değildir!
Bu zulüm önlenmelidir!
Bu zulmü önlemek için, Türkiye’nin güçlü olması lazımdır!
Osmanlı tarihinden örnek verirsek, malum, Kanuni Sultan Süleyman Han, Fransa’da dans ilk ortaya çıktığı zaman Fransa Kralına bir mektup gönderiyor ve bu mektup üzerine Fransa’da dans 100 yıl yasaklanıyor.
Yine Osmanlı sıkıntılı zamanlarda ihtiyaç olduğu dönem asker gönderemeyince, Yeniçeri Askeri kıyafeti gönderip o korku ile otoriteyi sağlamıştır.
Bunlar otoritenin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Adalet güç ile sağlanır!
İşte bu yüzden, Türkiye’nin ekonomide güçlü olması gerekmektedir.
İşte bu yüzden, Türkiye’nin askeri açıdan güçlü olması gerekmektedir.
Şimdi, savunma sanayinde yapılanlar; İHA, SİHA TANK, GEMİ, DENİZALTI, UÇAK üretimlerinin ne kadar önemli olduğu görülmektedir.
Şimdi Azerbaycan Ermeni Meselesi, Kıbrıs Meselesi, Libya Meselesi, PKK Meselesi, Suriye Irak Meselesi hep bu güçle halledildi.
Çok çalışacağız.
Çok güçlü olacağız.
Adaleti sağlamak için, dünya çapında mücadele edeceğiz İnşallah.
Dua edelim, Allah Filistin’deki masumlara yardım eylesin.
İsrail’in ve bütün zalimlerin cezalarını versin.
Müslümanlara akıl, feraset ihsan eylesin…
İnna Fetahnaleke, fetham mübina sırrını lütfeylesin. Âmin.
İnanıyoruz, La galibe illallah!
