Recep ÖNCEL
  • 23/01/2024 Son günceleme: 23/01/2024 12:58
  • 2.847

Uzay; dünyanın ötesinde göklerde var olan, sonsuz olduğu kabul edilen ve yaklaşık 1 milyar ışık yılı geniş bir alan demektir.

İnsanoğlu önce Dünya’ya hâkim olmuş, sonrada Uzayı merak etmiş ve keşfetmeye hâkim olmaya çalışmıştır.

Uzayda yer çekimi yoktur. Bizim anladığımız atmosferde olan, oksijen ve yaşam için gerekli olan şeyler yoktur.

Tarihsel olarak baktığımız zaman; 1930 yılından beri uzay araştırmaları yapılmaktadır.

1947 yılında ABD de uzay çalışmalarına başlanmıştır.

1957 de ise SSCB ilk uyduyu dünya çevresinde yörüngeye oturttu.

Zaman içinde Uzay Tıbbı meydana geldi.

1961 de Sovyetler Yuri Gagarini uzaya gönderdi.

1969 da Amerika Aya gitti.

Günümüzde ABD, Rusya, Çin Hindistan uzay çalışmaları yapmaktadırlar.

1998 yılından beri 7 kişiden oluşan bir uluslararası mürettebat dönüşümlü olarak uzayda kalmaktadır.

Bizde bu oluşuma katıldık ve Türk astronot Alper Gezervacı 20.02.2024 tarihinde Uzay Yolculuğuna ‘İstikbal göklerdedir’ diyerek başladı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanımızda; ‘Türkiye’nin Milli Uzay Programı ile bir ilk gerçekleşti, uzay bilim misyonunun gerçekleştirilmek üzere uzay yolculuğuna bir Türk çıktı’.

Gelecekte yerli uzay aracımızla, insansız ay misyonunun gerçekleştireceğiz, diye belirti.

Bakanımız; bu milli gururu bize yaşatan Rabbimize şükürler olsun. Bilimde, teknolojide en ileri seviyeye yaklaşmak, Türkiye’nin adını Dünya’ya daha güzel şekilde duyurmak,  insanlığı adalet ve merhametle yeniden buluşturmak için, daha çok çalışacağız dedi.

Özellikle, insanlığı adalet ve merhametle buluşturmak çok anlamlıdır.

Çünkü biz dünde bu günde, hep adalet ve merhamet için çalıştık.

 İyilik güzellik için, sevgi ve barış için çalıştık.

Günümüzde, bütün Dünyanın sevgi barışa daha çok ihtiyacı vardır.

Bunu İsrail’in yaptıklarını görmezden gelen çifte standartlı Batıya, kendi menfaatleri bozulmasın diye zulme ses çıkarmayan İslam Dünyası liderlerine ve bizim ülkedeki yabancı hayranı kurda âşık olan kuzu misalindeki Man Kurt kafalara anlatmak lazım diye, düşünüyorum.

Bu yıl Uzay alanında güzel bir adım daha atılmış olundu.

Şimdi enteresan bir şey daha var, oda Türk Astronotun 28 Şubat mağduru olduğu, annesinin başörtüsü taktığı için,  o dönemde askeri tesislere alınmadığıdır.

Demek ki; mesele başın dışındaki örtü değil, başın içindeki beynin çalışmasıymış!

Astronotumuz,  hem pilot hem de mühendis!

Artık, Türkiye’de her alanda yeterli ve milli üretim hamlesi gerçekleşecek ve uzaya Türk mührü vurulacaktır.

Uydulardaki başarısını uzay misyonu ile taçlandıran Türkiye,  Derin uzay ve Ay projesine odaklanmaktadır.

Önümüzdeki zamanlarda, uzay vatan projesini konuşacağız inşallah.

Ülkemiz bu alanda, son yıllarda güzel hamleler yapmıştır.

Çalışmaları desteklemek için ve teknoloji transferi yapılmıştır.

Türkiye Uzay Ajansı, 2018 tarihinde kuruldu ve devlet politikalarına uygun uzay çalışmaları başladı.

Malum, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 2021 yılında Milli Uzay Programı ilan edilmişti.

Türkiye’nin sıradaki hedefi Ay projesini hayata geçirmektir. Bu kapsamda 2026 yılında Aya gitmek planlanmaktadır.

Türk Hava Kuvvetleri ihtiyaçlarını karşılamak için, TÜBİTAK ve TUSAS birlikte projeler gerçekleştirdi.

Bu gün Türkiye, kendi imalatı olan yüksek çözünürlüklü ve uydu üretebilen 16 ülkeden birisidir.    Göktürk Uydu, Türksat, IMECE uyduları uzaya daha önce fırlatılmıştır. Savunma sanayinde,  faydalı işler yapılmaktadır.

İnanıyoruz ki; Türkiye zaman içinde kendi uzay aracını üretecek ve müstakil olarak uzaya yolcu gönderecek, bu alandaki teknolojik gelişmeleri en ileri noktada takip edecektir.

Biz, bu ülkenin Dünya’da hak ettiği bir konuma gelmesini diliyoruz. Ekonomide, teknolojide her alanda daha iyi olmasını temenni ediyoruz.

Milletimiz tarafından, genel seçimlerde istikrar denildi, yerel seçimlerde de istikrar devam edecek inançlı, milli, vatansever kadrolarla başarılara imza atılacak inşallah.

Yazarın Yazıları