Çok soğuk geçmedi belki bu kış...
Belki de ocaklara düşen ateşten mütevellit; üşümedik. Yılın en kısa günlerinde uzun uzun kavgalar ettiğimizden olsa gerek, ‘kış’ uzun sürdü.
Ne kadar da sürer bilmem... Ama bu kışın da sonu bahar inşallah.
İklimlerin değil, insanların mevsimlerinden bahsediyorum.
Asker, polis... Karın en karasını kürüyorlar küçük Ortadoğu'da..
Sözlükteki ‘kış’ kaç köy yolunu kapattı bu kış bilmem ama lanet terör yarım asırlık ‘baht’ını kapattı bu toprakların! Sağanaklar halinde yağdırdıkları bela ekinleri kuruttu!
‘Devlet’ dediğin böyle kararlı olacak.
İnanıyorum; çok yakın bir gelecekte sadece kuşlar, ağaçlar ve börtü böcek konu olacak yazılarımıza, bugünün oyun kuran köpekleri değil.
Adı üstünde ‘Bahar’ bu, biraz zahmet, biraz da sancıyla gelecek.
Havaya ve suya cemre, toprağa fidanlar düşecek.
PKK ve uzantılarının bütün kış sesi çıkmayan, soğuğa gelemeyen bir de mevsimsel aldanmışları var.
Böyle kene gibi, havalar biraz ısındı mı ortaya çıkan, ‘yeşil’ i hem toprak hem de kağıt üstünde seven...
Baharla birlikte bir süre de bunlarla uğraşacağız... Allah, devletimizin tüm güvenlik birimlerine güç kuvvet versin.
Gezi olaylarını yeniden hortlatacaklar, yazın kenara.
Bugün her zamankinden daha dikkatli olmamız yetmiyor, etrafımızdaki dikkatsizlerin de ‘memleket’ reflekslerini güçlendirmemiz gerekiyor.
Bir takım medya ve iş adamının sponsorluğuyla ‘gezi’yoz ayaklarıyla ne kadar ‘zarar’ verebildiklerine hepimiz tanıklık ettik. Şimdi ‘hak’ ile ‘batıl’ın ayrılışı gibi ayrılacak tüm saflar. PKK, Rusya, Suriye, İran... Bu defa çimler daha kalabalık olabilir. MİT tırları, özgürlükler, AYM... Bazı yayın organlarında gündemin sadece bu olmasının tabii ki de bir nedeni var...
Hepsi ama hepsi bir arada farkındaysanız. İşte bunlar, kendi elleriyle kendi kıyametlerinin ‘sur’unu üflemeye hazırlanıyorlar.
Bugün, kulaklarımızı tıkamaktan daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Olup bitenleri halen okuyamayanlara göz, duyamayanlara kulak olmamız gerekiyor.
