Çetin ÜNLÜ
  • 03/12/2015 Son günceleme: 03/12/2015 12:42
  • 4.135

Geçtiğimiz günlerde Beykoz’da bir yerel gazetenin Beykoz Belediyesi’nde "Mazot yolsuzluğu" diye attığı bir manşetten yola çıkarak, ilçemizde siyasi dengelerin değişeceğine dair algı oluşturulmaya çalışılmıştır.

Varan-1:  AK Parti Beykoz İlçe Başkanı'nın aile firması olan Gürkan Lojistik, Belediyenin düzenlemiş olduğu Edirne gezi ihalesini almış. Fakat ihale şartnamesinde, otobüslere alınacak yakıtın Belediye tarafından karşılanacağı maddesi olmamasına rağmen Beykoz Belediyesi yakıtı temin etmiştir, diyen CHP meclis üyeleri ve ilçe başkanlığınca olay mahkemeye taşındı. Bakalım ne çıkacak. Eğerki mahkeme doğrularsa siz seyredin gümbürtüyü…

Varan-2:  Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa 2014 yılında referanduma gidilerek yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde;  AK Parti Beykoz İlçe Teşkilatı'nın skandal’a yol açan bir hatasının, CHP İlçe Başkanlığı’nın Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı şikâyet üzerine ortaya çıkması, hatta bu duruma münhasır suçun başka birinin üzerine yıkılması...

Şikâyet unsuru da; Beykoz Kavacık mevkiinde bulunan sekiz katlı bir binaya asılmış olan Recep Tayyip Erdoğan posteri.

Ne olmuş asılmışsa, ortada irrite bir durum mu var? İrrite bir durum yok, fakat işlenen bir suç, aymazlık var. Seçim yasakları başlamasına rağmen pankart hali hazırda binada asılı kalıyor. Akabinde de vuku bulan bu hatanın cezası da bir yöneticinin üzerine yıkılıyor. Vay be…

Bana bu olay 1999 Yalova depreminde bir günah keçisi olarak adlandırılan zavallı müteahhit Veli Göçer’i hatırlattı. Burada da günah keçisi 2014 yılında Partide İdari Amir olarak görev yapan Ünal Balcı olmuş. Hani eski Türk filmlerinde görmüşsünüz, izlemişsinizdir. İş adamının kendisi veya çocuğu bir cinayete karışmışsa, ivme bir şekilde, yanında veya fabrikasında çalıştırdığı bir elamanını yanına çağırtarak, sen suçu üstlen, ben içeride "cezaevinde" sana ve ailene bakarım der... Bu gerçekleşmiş elzem durumda aynen dediğimle örtüşüyor. Gerçek suçlu aranacaksa dönemin İlçe Başkanı, SKM Başkanı ve Teşkilatlandırma Başkanına’da mikrofon uzatmak gerek.

Sonuç: Ünal Balcı suçu üstlenerek, 5 yıllık süre içinde tekrardan bir ceza alırsa şayet,  ağabeyleri için 5 ay hapis yatacak.  DEĞERMİ? Kendisine sormak lazım…

Varan-3:  2011 yılında MHP (20. sıradan Milletvekili Adayı olan ve 2014 Yılı Yerel Seçimleri'nde çok istemesine rağmen AK Parti sıralarından yer bulamayarak, bir şekilde rotayı CHP’ye çevirdi ve mükâfat olarak CHP'den Meclis Üyesi olarak Beykoz’ da boy göstermeye başladı, akabinde Beytaş’ın karşısına Gülen Balık resturantını konduruverdi. Tabiî ki de bu konuda mevcut belediyeden tam destek aldı. Allah’da yürü ya kulum Cavit dedi. Lakin Cavit Gül'ün yakasını kader bırakmadı. (Dost Beykoz imtiyaz sahibi Kader değil.) yanlış anlaşılmasın. Bizim çiçeği burnunda "sosyal demokrat" Cavit Gül muhtarlığı sırasında meğersem skandal işlerin altına imza atmışta, kimse fark edememiş. Helal olsun…

Peki, skandal olan durum nedir?

Alibahadır köyü muhtarı iken köye ait 41 bin 66 metrekarelik yeri, çok ufak rakamlarla (300 TL) aylık karşılığında, iki farklı kişiye kiralamış. Ayakları alışsın diyerek. Sonrası (300 TL)’den (4000 TL)’ye 2016 yılında’da (20000 TL) olmak şartıyla el sıkışarak kiraya vermiş. Bundan bize ne? Kiralayan kişiler hayırlı bir iş için kiralamış. Üniversite yapacaklarmış. Ne kadar sevap biliyorsunuz değilmi? Bu okul yaptırma ve talebe okutma işleri.

Skandal bunun neresinde?

Fakat Bizim Cavit abi, yaptığı sözleşmelerde 'özel şartlar' adı altında kendisi içinde maddeler oluşturmuş. Baksen… İlk sözleşmede yapılacak olan üniversitenin Mütevelli Heyetine alınmasını sözleşme maddelerine koydurmuş. İkinci sözleşmede ise inşa edilecek üniversitede beni Danışma Kurulu Üyesi yapacaksınız diye telkin vererek sözleşmeyi karşılıklı olarak imza altına almışlar.

Evettt sevgili okurlar, çok şükür ki, sonunda araya, araya skandala ulaştık. Lakin bu işler önümüzdeki günlerde Beykoz'da patlar gider.

Haberiniz olsun...

Yazarın Yazıları