Sinan KAVRAKOĞLU
  • 01/01/1970 Son günceleme: 08/01/2012 23:11
  • 17.151

Murat Miniç kendine has üslubuyla enfes bir yazı kaleme almış. Hakikaten hangisi olursa olsun, komşu ilçelerden Beykoz sınırına girdiğiniz anda sanki zaman tünelinde 20 yıl birden geri gitmiş gibi oluyorsunuz. İnsanın içi acıyor…

 
Geçtiğimiz günlerde Çekmeköy’den Beykoz’a dönerken Çavuşbaşı yolunu kullanayım dedim. Hani şu yeni ilçe Çekmeköy… “Beykoz İlçemize Hoş Geldiniz” tabelasına kadar Avrupa standartlarında bir yolculuk yaptım. Maalesef sonrası malumunuz. İnsan hakikaten üzülüyor…
 
CHP’nin laneti!              
 
Beykoz’u, yazımın ilk bölümünde işaret ettiğim köhneliğe, yoksulluğa ve terk edilmişliğe iten olumsuzlukların perde arkasını araladığımızda maalesef hep CHP’yi buluyoruz.
Tabi bunların en başında Beykoz’un elini kolunu bağlayan SİT kanunu geliyor. İnsanın bu kanunu çıkaranlara “ha SİT’tir!”diyesi geliyor…
Belki mülkiyet sorunu devam ediyordu ama çalışan fabrikalarıyla alım gücü yüksek, varlıklı bir Beykoz’da yaşıyorduk son on beş yıla kadar.
Deri Kundura Fabrikası, Şişe Cam Fabrikası, Tekel Fabrikası…
Beykoz’un can damarlarıydı hepsi. Ve birer birer kapandılar.
Bu gün başta Belediye Başkanı olmak üzere yetkililer Beykoz’u eğitim ve sağlık merkezine dönüştürmeye çalışıyor. Başımızda Demokles’in Kılıcı gibi duran SİT’e rağmen.
Son yılların en büyük ve en prestijli projesini hayata geçirmek için geçtiğimiz yıl Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff ile Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül bir araya geldiler. Bu proje Beykoz’da kurulacak olan Türk Alman Üniversitesiydi. Binlerce öğrenci, öğretim görevlisi ve çalışanıyla adeta bir Şişe Cam Fabrikası… Ve bu devasa projenin önüne yine CHP takoz koymaya çalışıyor!
Geçtiğimiz ay İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin CHP’li üyesi ve Kartal Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Doğan İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Kartal’da yaşayan bu işgüzar Beykoz’da kurulacak Türk Alman Üniversitesi’nin önüne takoz koymaya çalışıyor.
Mahkeme bu işgüzarlığı ödüllendirip Türk Alman Üniversitesi’nin anılan bölgede kurulmasını engellerse muhtemelen bu proje ilk düşünüldüğü yer olan Silivri’ye kayacak.
CHP’nin Beykozlu İBB Meclis Üyeleri’nin bu işgüzarlık karşısında sessizliğe bürünmesinin arkasında nasıl bir hesap yattığını Beykozluların takdirine bırakıyorum. Ancak şu soruyu sormadan geçemeyeceğim: “Konu kişisel menfaatleri olduğunda mahkemelere verdikleri şikâyet dilekçelerini anında geri çeken CHP’li meclis üyesi arkadaşlarımızın Beykoz’un çıkarları noktasında böylesine duyarsız kalmalarının sebebi nedir? Yoksa Beykoz umurunuzda değil mi beyler?”
Vesselam…
Yazarın Yazıları