Çetin ÜNLÜ
  • 08/07/2015 Son günceleme: 08/07/2015 18:34
  • 4.467

İster iktidar kadrolarının içinde yer alın, isterseniz başka siyasi kadrolarda olun veya hiçbir siyasi kimliğiniz olmasın.

Hep söyledik; "Bizim başka gidecek yerimiz ve yurdumuz yoktur" diye!.. Hep söyledik; "Bin Yıllık Kardeşliği Yaşa ve Yaşat" diye!.. Hep söyledik; "Bu vatanı ya sev, ya terk et" diye!.. Beğenmiyorsan(ız) def olup gidersin(iz), beğendiğin(iz) yerde yaşarsın(ız); diye!..

Her karışı şehit kanları ile sulanmış, ecdat emaneti, bu cennet vatana, sözde "vatan, millet" nameleri ile ihanet tohumlarının bir bir ekildiğini, kimlerin ektiğini hatta bunlara kimin, kimlerin çanak tuttuğunu, at izinin, it izine karıştığını da tüm ülke insanları artık biliyor... İtlere diyorum ki; Siz sanıyorsunuz ki, her şey unutulur!.. Bende, hiç öyle sanmayın derim!.. Hiç bir şey unutulmaz!.. Hele hele ihanet; vatana, millete ihanet bizim nazarımızda hiç unutulmaz! Siz sanıyorsunuz ki; bir şeylerden vazgeçeriz!.. Doğru sanmışsınız, ama "bir şeylerden" değil... Vatan için... Millet için... Bayrak için... Din için... Dil için... Kısacası; milli değerlerimiz için canımızdan, kanımızda vazgeçeriz!.. ‘‘Gerisini siz düşünün!’’ 

(Şimdi yazacağım satırlarımda, vatanını, bayrağını seven aklıselim, Kürt kardeşlerimi tenzih ederim.)

Kötü emel peşinde koşarak, bölücülük yapanlara ithafımdır; Hem bu ülkeyi beraber kurduk diyeceksiniz, hem de ülkenin Güneydoğu’su sadece bizim diyeceksiniz. Ülke’de, bütün idari anlamda en üst seviyelere kadar çıkarak, görev ifa edeceksiniz, sonrada bizi dışlıyorlar diyeceksiniz. Unutmayın ki, bu ülkede Kürt kökenli olarak; Bakan, Başbakan hatta Cumhurbaşkanlığı yapmış siyasilerimiz oldu. Bilakis şu an itibarı ile dahi, Hükümetimizin kadroları içerisinde birçok Kürt kökenli Bakan halen görevlerini ifa etmektedir. ‘‘Daha neyin peşindesiniz?’’

Ülkenin her ilinde işyerleriniz, holdingleriniz, fabrikalarınız, rezidanslarınız ve aklımızda tasarlayamayacağımız kadar sermayeniz olacak, bütçeden çuval dolusuyla teşvik alacaksınız, Cumhuriyet tarihimiz’ de bile harcanmayan para, Güneydoğu’da gap projesi için harcanacak, sırf yerelde yaşayan Kürt halkı yemlensin diyerekten, köy olamayacak kapasitedeki ilçeler bile il merkezi yapılıp memur kadroları yağdırılacak, sizlerde bizi bu ülke, bu devlet fakir bıraktı diye ağlayacaksınız. ‘‘Vay anasını be…’’

Eğitim ve sağlık gibi hizmetler bizleri tam anlamıyla tatmin etmiyor diyerek, Devlet tarafından doğuya ataması yapılan öğretmen ve doktorları öldürüp arka bahçeye gömeceksiniz. Yatırım için Güneydoğu’yu seçen işadamını ve makinelerini molotofla yakarak, akabinde de Devlet bizim oralara iş imkânı getirmiyor diye zırvalayacaksınız. Devlet bütçesinden daha fazla pay isteyeceksiniz, sonrasında da elektrik, su, vs. gibi kamu hizmetlerinin parasını ödemeyerek, onlarıda masum vatandaşların sırtına yaslayarak, bütçeye beş kuruş katkıda bulunmayacaksınız. ‘‘Suyundan da koy.’’

Ege’nin, Batı Karadeniz’in ve Trakya’nın birçok köyü ve köylü sü sizlerden çok daha fakir olup, uygunsuz şartlarda yaşayıp, yine de Devlet sağ olsun derken siz; Biz açız mazeretiyle dağlara çıkarak ülke evlatlarına, askerimize pusu kurup ve minval üzerine de Türk’’ kardeşlerinize kurşun sıkarak, gençliklerinin baharında kara toprağa göndereceksiniz… Öyle mi? ‘‘Türk’ün ve Türk milletinin sabrını fazla sınamayın!’’

Bu konjonktür üzerinde, emniyetin yaptığı bilimsel istatistiklere göre, ülkemizde sizin ikamet ettiğiniz yerlerde, suç oranları tavan yapmış durumda. Kapkaç olaylarının başını çekiyorsunuz. Nerede pis işler varsa arkasından sizler çıkıyorsunuz. Sonra da bizi sevmiyorlar diye isyan bayrağı açıyorsunuz. Sizin istediğiniz gibi bir ülke yok. Maalesef…’’Ya sevin, ya terk edin.’’

Eğer ki; Ülke topraklarından toprak istiyorsanız verilecek, amma toprağın üstü değil, altı… 

Yazarın Yazıları