Sanayi Devrimi sonrasında artan fosil yakıt kullanımı ve durumun doğurduğu sonuçlar insanlığı artık yaşanamaz bir Dünya’ya doğru sürüklüyor.
Yaz mevsimi boyunca yurdumuzda ve Akdeniz çevresindeki ülkelerde görülen ve bir felaket boyutuna ulaşan “orman yangınları” bu sürüklenmenin en somut göstergeleri olarak ortaya çıktı. Eğer önlem alınmaz ve gerekli adımlar atılmazsa çok yakın bir gelecekte, belki bugün belki de yarın…
Atmosferdeki kirli gazların artması sonucu oluşan “küresel ısınma” ile;
Buzullar eriyecek; deniz-okyanus seviyelerindeki oluşan artışla Türkiye gibi sularla çevrili ülkeler, adalar ve şehirler su altında kalacak,
Kar yağışlarının azalmasıyla su kaynakları tükenecek ve büyük kuraklıklar yaşanacak,
Kuraklığın bir sonucu olarak ormanlar çok daha kolay yanabilir hale gelecek (Bu yaz yaşadıklarımız net biçimde gösterdi),
Erozyon ve çölleşmede meydana gelen artışla tarımsal faaliyetler yapılamaz hale gelecek, kıtlıklar yaşanacak,
İnsanlar dahil tüm canlıların yaşam alanları daralacak ve canlı türlerinin soyları tükenecek,
Ani ve sürekli sıcak hava dalgalarına bağlı olarak toplu ölümler yaşanacak,
Yaşam alanlarının çöllere dönüşmesi sonucu tüm Dünyayı etkileyen göçler yaşanacak,
Tatlı su kaynaklarında oluşan azalmaya bağlı olarak en temel yaşam kaynağımız olan “suya ulaşmak” neredeyse imkansız hale gelecek,
Mercan resiflerinin neredeyse tamamı (%97si) yok olacağı için başta kutup ayılarının soylarının tükenmesi olmak üzere canlıların yaşam alanları ve canlı türlerinde azalmalar yaşanacak,
Kuzey Buz Denizi tamamen yok olacak ve buzulların erimesi fosil virüslerin yeniden canlanmasına ve bulaşıcı hastalıkların artmasına yol açacak…
Ve daha onlarca felaket…
Özetle insanlığın sonu ya da tek kelimeyle kıyamet…
Kimdir bu işin sorumlusu?
Pek çok sorunun cevabında olduğu gibi; İNSAN…
İnsan eliyle yapılan işler sonucunda her gün biraz daha ısınan bir Dünya…
Büyük laflar elbette ki önemli… Fosil yakıt kullanımına sınırlama getirilmesi… Yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi… Geri dönüşüm işinin ciddiye alınması… Ambalajlı ürünlerin yasaklanması veya yüksek depozito ile satılması….
Ama her şeyden önce ben, sen, biz, o neler yapacağız sorusuna bir yanıt vermeil…
Maalesef her birimiz farkında olarak ya da olmayarak normal saydığımız davranışlarla atmosfere sera gazları salmakta ve dünyayı etkileyerek felakete giden yolu kısaltmaktayız. Bu etki bizim karbon ayak izimizdir.
Haydi gelin karbon ayak izimizle dünyayı ne kadar etkilediğimizi-kirlettiğimizi hesaplayalım. BU YAZININ ÜZERİNE TIKLAYIN ve 10 soruya cevap vererek bunu kolayca yapın...
Belki de bu soruların cevapları üzerinde bir an düşünür ve değişmek adına ilk adımı da atarız.
