Alaattin KILIÇ
  • 25/06/2021 Son günceleme: 25/06/2021 11:05
  • 4.747

Pandemi nedeniyle 2020/2021 BAL adeta bir turnuva biçiminde oynandı. TFF tarafından getirilen kısıtlamalar nedeniyle (protokol tribününde maksimum on beş kişi) seyirci coşkusu ve itici gücü yeşil zeminlere yansımadı ya da istenildiği ölçüde yansımadı. Oysa Beykoz 1908 için bu güç, rakiplerine göre her zaman en önemli avantajını oluşturuyordu. Olmadı. Bu avantajı kullanmamıza izin verilmedi.

Seyirci protokolle sınırlı kalınca; oyuncunun da teknik adamın da gözü protokol tribününe çevrildi...

Bağcılar deplasmanın da orada (protokol tribününde) Bağcılar Belediye Başkanı vardı. Bağcılar Kaymakamı vardı. Bağcılar Emniyet Müdürü vardı. Ki onlar bir avuç Bağcılar taraftarının yanında doldurdukları koltuklarla sahadaki oyuncularına güç katıyorlardı. Takımlarına verdikleri desteğin sonucunu almanın, hazzını ve gurunu yaşamanın peşindeydiler. Adeta bir taraftar gibi “biz buradayız, merak etmeyiniz, her şey kontrol altında, siz işinizi yapın gerisini bize bırakın” mesajı veriyorlardı.

Alibeyköy’de belki protokol tribününde değildiler ama kulüplerine sağladıkları olanaklarla, tebrik pankartlarıyla, stadın dört bir yanını çevreleyen resmi reklamlarla her yerdeydiler. Alibeyköy yöneticisi elindeki çayı keyifle yudumlarken şöyle diyordu: “Yirmi milyon milyon borcumuzu ödediler. Hocamızın istediği tüm transferleri yaptık. Öyle ki hoca yeter istemiyorum diye isyan etti. Hâlihazırda kasamızda üç milyon liramız var.”

Bağcılar ve Alibeyköy yöneticileri işlerine bakarken Beykoz Spor Kulübü yöneticileri de çalışıyorlardı elbette... Ki onlar için problem fevkalade farklılıklar içeriyordu. Beykoz’da kalacak oyuncularımızı nerede konaklatacağız? Bu futbolcuların; sabah, öğle ve akşam yemekleri nasıl halledilecek? Diğer kulüplerin 75.000-100.000 peşin para önerdikleri futbolcuları 5.000-10.000 gibi rakamlara nasıl ikna edeceğiz? Bu ambulans meselesi ne olacak? Futbolcuların sağlık ihtiyaçları neredeyse 50.000 TL civarında... PCR testleri 25.000 TL (Federasyon katkısı 1.500) tutuyor, nasıl çözeceğiz? Beykoz 1908 gücüyle diğer kulüplerin verdiklerine çok daha ucuz rakamlara ikna ettiğimiz oyuncuların peşinatlarını nasıl ödeyeceğiz? Maç yemekleri nerede yenilecek? Maç için prim koyabilecek miyiz? Koyacaksak nasıl finanse edeceğiz? Yeni formalar için malzemeciye bir türlü ödeyemediğimiz para için nereden bir çek bulacağız? Beykozluları harekete geçirmek adına yaptığımız bayrakların parasını nasıl ödeyeceğiz? Mangalda kül bırakmayıp söz verdikten sonra telefonunu açmayarak bu sözden kurtulduğunu zanneden sözde destekçileri nasıl ikna edeceğiz? Buraya yazdıklarımın en az beş misli kadar soru daha yazmaya devam edebilirim. Bazılarını yazmamak daha iyi ya da kol kırılsın yen içinde kalsın...

Peki, nasıl yürüdü bu iş kardeşim diyebilirsiniz...

El cevap: Gerçekten doğru, dosdoğru, sözünün eri insanlarla... Yalnız eliyle değil bedeniyle yüklenen bir avuç insanla...

İyi ki onlar var...

İyi ki mücadelemiz var...

Onlar da mücadelemiz de hiçbir zaman bitmeyecek...

Saygılarımla

Yazarın Yazıları