Ömer KASAP
  • 10/05/2016 Son günceleme: 10/05/2016 22:09
  • 4.147

Bu günün Türkiye siyaseti, yakın gelecekte dünya siyasetinin rol modeli olacaktır; emin olun.

AK Parti icraatlarını ve kadrolarını eleştirebiliyor olabilirsiniz. Ama herkesin kabul etmesi gereken bir gerçek var; Ak Parti sadece siyasi parti tüzüğü ile  değil, vicdani normları ile hareket eder. Maalesef bırakın Türkiye’yi, dünya üzerinde aynı hassasiyet üzerine kurulmuş ikinci bir oluşum yok! 

Ahmet Davutoğlu’nun istifasına hangi açıdan bakarsanız bakın, istifasını  sunarken sarf ettiği cümlelerin içerisinde samimiyetsiz tek bir harf bulamazsınız. 

Sayın Davutoğlu’nun neden istifa ettiği  değil, nasıl istifa ettiği konuşulmalı bence. 

Daha önce kurulu hükümeti ‘kaçarak’ terk eden, giderken el kol hareketleri çekip memleketi beş parasız bırakan ‘boş’bakanlara şahitlik etti bu memleket. Şekli ne olursa olsun istifa edenleri gördük. Ama ‘naif’ce çekileni ilk defa görmedik mi?  

Ahmet Hoca, giderken de hocalığını yaparak, tüm dünya siyaseti için siyasi literatürüne “siyasi nezaket” kavramını uygulamalı olarak  kattı.

Aslında Ahmet Hoca, sadece siyaseti haysiyete tercih edenlere değil, toplumun her kesimine güzel bir ders verdi. Üzerine alınması gerekenler sadece siyasiler değil, iş hayatında beyaz yakalılar, lokantadaki kıdemli garson, koğuşun ağası, evin büyük çocuğu… Yetkisi ve etkisi birilerinden daha baskın olan herkese birçok şey hatırlattı Ahmet Hoca; Nefsi Ayaklar altına almak… 

Ak Parti koltuklarının amaç için değil, halka hizmette araç olarak kullanıldığını yaşatarak gösterdi herkese. ‘Vefa’yı, ‘dava’yı ve ‘sadakat’i gösterdi Ahmet Hoca. 

“Nefsimi ayaklar altına alırım, bir faninin terk etmeyeceği düşünülen her makamı terk ederim ama bu ak kadroların üzülmesine izin vermem." demiştim. Bu bağlamda adım atacağım. Cumhurbaşkanı ile ilişkimizde spekülasyona izin vermem. Cumhurbaşkanımızın onuru benim onurumdur. Mücadeleyi AK Parti'nin bir neferi olarak sürdüreceğim” 

Seçim çalışmalarında sarf ettiği “bizim için en güzel makam halkın gönlüdür” söylemini yaşatarak ispatladı Ahmet Hoca.

Bırakın sosyal hayatı, aile ilişkilerindeki çatışmaların bile temel nedeni bu aslında; Nefsi ayaklar altına almak… Modern sözlüklerdeki “Ego” ve “Benlik duygusu” ile aynı anlam taşır.

İşe yaramayan koltuklara yapışıp kalanlar, kasetle yer değiştiren, sadece birilerinin üzerine basarak yükselenler biraz düşünmeliler bence.

İbrâhîm Edhem hazretlerini  bilir misiniz? Bu mübareği hazret yapan  nefsini ayaklar altına almak için Padişahlığı terk etmesidir. Vakti olanlar açıp okusun derim.

Bu Millet, nefsini ayaklar altına alan herkesi omuzları üstünde yüceltmiştir, teşekkürler Ahmet Hocam…

Yazarın Yazıları
Dahası