Dost Beykoz'un, “Bina fiyatına merdiven yapmışlar!” başlıklı haberine Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’nca “TAKİPSİZLİK” kararı verildi.
Geçtiğimiz ay Beykoz kamuoyu ile birlikte ülke gündemini de oldukça meşgul eden “Bina fiyatına merdiven yapmışlar” başlıklı haberimize Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın’ın talimatıyla yayından kaldırma ve erişimin engellenmesi yönünde mahkeme kararı çıkartılmış ve akabinde Dost Beykoz İmtiyaz Sahibi Kader Gür ve Yazıişleri Müdürü Sinan Kavrak’a tazminat davası açılmıştı.
Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın’ın talimatıyla açılan diğer bir soruşturma ise Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’na yapılan suç duyurusu oldu.
Suç duyurusunda Beykoz Belediyesi kısaca, “Beykoz Belediyesi’nin Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’ne yapmış olduğu merdiven tadilatının ortaya çıkan rakamları ağızları açık bıraktı” haberinin başlığının ve içeriğinin doğruyu yansıtmadığını, haberin basın yoluyla kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu belirterek Dost Beykoz’dan şikâyetçi olmuştu.
Beykoz Cumhuriyet Savcılığı ders niteliğinde bir mütalaa ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına karar verirken, kararını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve o mahkemenin bir emsal kararı ile Anayasamıza dayandırarak şu ifadelere yer vermiş;
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve İnsan Hakları Mahkemesi yönünden yapılan mütalaa,
“İfade özgürlüğünün kısıtlanabileceğini öngören Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Madde, 2. Fıkrasının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince basın özgürlüğü yönünden yapılan yorumunda, basının demokratik bir toplumda oynadığı role vurgu yapılarak, basının milli güvenlik veya toprak bütünlüğü gibi devletin çıkarlarının korunmasını sağlamak için belirlenen bazı sınırları aşmamasının gerekli olmasına rağmen, sorumluluk ve yükümlülükleri dahilinde, bölücü olanlar da dahil olmak üzere, kamu çıkarını ilgilendiren bütün konular üzerine bilgi verme, görüş bildirme görevi olduğunun belirtildiği.
Basının haber yapmasının engellenmesinin mümkün olmadığı, basının toplumu ilgilendiren ve takip edilen konu ve olaylar ile ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirme görevinin bulunduğu, bu görevin basın özgürlüğünden kaynaklandığı”
TC Anayasası yönünden yapılan mütalaa,
“Toplumu ilgilendiren konularda haber verme, çeşitli sorunlar ile ilgili eleştiri, yorum ve uyarılarla fertleri aydınlatma, düşünceye sevk etme, bilinçlendirme basının görevi olduğu, Anayasa’nın 28. Maddesinde bazı sınırlamalar getirdiği, bu sınırlamalar, gerçeklik, güncellik, kamu yararı ve toplumsal ilgi, konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık kuralları olarak belirlenmiş olduğu, böyle bir sonuca varılırken diğer olguların yanında ve özellikle kamu yararına yönelik yayınlar bakımından kişilerin toplum içindeki konumunun da önem taşımakta olduğu.”
Sonuç mütalaası,
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 25.10.2011 tarihli Altuğ Taner Akçan/Türkiye davasında özet olarak, ‘gazetecinin yapmış olduğu haber ve yazmış olduğu yazıyla ilgili olarak açıkça basın özgürlüğü kapsamında kalıp suç unsuru içermiyorsa, İFADEYE ÇAĞIRILMASININ BİLE BASINI VE BASIN MENSUPLARINI BASKI ALTINA ALACAĞI” yönünde kanaat belirtildiği, bu nedenle şüphelinin ifadesine başvurulmasına gerek görülmediği…”
Beykoz Cumhuriyet Savcılığı değerlendirmesine Beykoz Belediyesi'nin tekzip ve erişimin engellenmesi/yayından kaldırma yönünde talepte bulunabileceği cümleleriyle devam ederken mütalaayı şu ifadelerle bitirdi,
“Söz konusu haberin TC Anayasasının 25. Maddesinde düzenlenen düşünce ve kanaat özgürlüğü, 26. Maddesinde düzenlenen düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile 28. Maddesinde ve 5187 Sayılı Basın Kanunu'nun 3. Maddesinde düzenlenen basın özgürlüğü de dikkate alınarak, düşünce açıklama, bilgi verme ve eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, bu hali ile atılı suçları unsurları bakımından oluşmadığı anlaşılacağından şüpheli hakkında KOVUŞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIĞINA karar verilmiştir.
Haber Merkezi
