Çağlar CİLARA
  • 21/06/2015 Son günceleme: 21/06/2015 14:48
  • 5.693

Mısır'daki darbeyi en çok Suudi Arabistan destekledi. Millet iradesini yok sayan zorba zihniyete, tonlarca para aktardı.

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan köşesinde, "Sisi'nin finansörü Suudi Arabistan'a tek kelime edilmedi!" diyerek, sivil toplum kuruluşlarını eleştirdi. Bu tepkisine katılmamak elde değil. Batı'ya 'darbeye destek veriyor' gerekçesiyle ağzına geleni sayacaksın; ancak Suudilere sesini çıkarmayacaksın! Bu tamamen 'acılar üzerinden siyaset' yapmaktır!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbeye sessiz kalan devletlere seslenerek, "Darbeye destek verenler, demokrasi ve adalet kelimelerini ağzına almasın!" diyor. Bu eleştirilerini demokrasinin olmadığı Suudilere değil, Avrupa'ya söylüyor.

Biz, Erdoğan ve Hükümetten ayrıca sivil toplum kuruluşlarından Suudi Arabistan'a ve Sisi'ye destek veren Arap ülkelerine de tepki göstermesini bekliyoruz.

Suudi Arabistan'a birinin çıkıp, "Eeey Firavunlar, eeey Suudi Krallar, neden darbeye sesinizi çıkarmıyorsunuz? Neden Sisi'yi maddi olarak paraya boğuyorsunuz?" diyebilmeli... Bunu diyen adam, gerçekten Mısır Halkının yanındadır! Bunu diyemeyen ise Mısır'daki mağduriyetten bile oy devşirmeye çalışan bir siyaset simsarıdır!

Biz, düşmanı Batı'da ararken Suudi Arabistan ve İsrail, 2014 yılından beri 5 kez masaya oturmuş ve 7 adımlık bir plan hazırlamış.

Bu ayın başında İsrail Dışişleri Direktörü olması beklenen Dore Gold ile Suudi Arabistan’ın Hükümet Danışmanı Enver Eşki, Washington'da buluştu. O toplantıda Eşki, “Barış içinde çalışarak, bölgede Türkiye’nin İran’ın ve Irak’ın amaçlarını engellemek için Büyük Kürdistan’ın kurulmasını(?) sağlamalıyız!” dedi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) açıklamasına göre Suudi Arabistan’da sadece bu yıl içinde 100 kişi idam edildi. Öldürülenlerin neredeyse yarısının ise 'şiddet içeren suçlar işlemediği' kaydedildi. Biz, demokrasi ve insan hakları gibi temel değerlerin olmadığı Suudi Arabistan'a ses çıkarmazken, birilerini 'demokrasiden uzak' diye suçluyoruz.

Bu konuyla ilgili Mısır darbesine ve orada yaşanan zulme en sert tepkileri gösteren Uluslararası Rabia Platformunu, KRT Televizyonu'ndaki yayınımda ağırladım. Platform Koordinatörü Cihangir İşbilir'e Suudi Arabistan'a sessiz kalıp kalmadıklarını sordum. İşbilir, Ahmet Hakan ve benim gibilerin tepkilerinde haklı olduğunu söyledi. Darbeyi durduracak kilit aktörlerden birinin Suudi Arabistan olduğunu söyleyen İşbilir, 'eğer Sisi'ye destek vermeseydi; bütün bu acıların ve sancılı süreçlerin yaşanmayacağını' da sözlerine ekledi.

Gelin, bundan son olarak, Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir'e bir kulak verelim. Bakınız, ne diyor Sayın İşbilir:

"Ahmet Hakan hangi niyetle bunu söylüyor, bilemiyorum; ama düşüncelerine katılıyorum. Darbeyi durdurabilecek kilit aktörlerden birisi Suudi Arabistan'dır. Eğer finansal destek sağlamasaydı, bugüne kadar 'darbenin icraatlarına onay verir gibi' sessiz kalmasaydı; bunlar yaşanmazdı.

Mısır'daki darbe yönetimine gösterilen tepkiler veya Batı'nın çifte standardını sorgulamak yerine, nasıl oluyor da 'büyük insani trajediye' ve 'hukuk fiyaskosuna' göz yumuyor diye, Suudi Arabistan'ın protesto edilmesi şart! Suudi Arabistan'da 'mecburi Kral değişikliği' oldu. Kral Selman, istihbarattan kabineye kadar pek çok kilit aktörü değiştirdi. O değişimden sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mart ayındaki Arabistan ziyaretinden bu yana, Mısır politikasında değişiklik olabileceğini umuyorduk. Üç ay geçmesine rağmen henüz bir değişiklik olmadı.

Türkiye son üç aydır Suudi Arabistan ile olan temaslarını artırdı. Suudi Arabistan'ın şimdiki yönetimi Sisi'den rahatsız; Müslüman Kardeşleri de terörize eden yaklaşımından geri adım attı. Tüm bunlara rağmen idam kararlarından sonra bile tek kelime çıkmadı. Ahmet Hakan'ın ifade ettiği 'Arabistan protesto edilmeli' teklifinde gayet haklı... İHH İnsani Yardım Vakfı'nın yöneticileri de "Biz artık Suudi Arabistan'ı protesto etmeliyiz" diyorlar. Önümüzdeki günlerde bu protestolardan nasibini Suudi Arabistan da alacak. Geri adım atmazlarsa protestoyla da kalmayacak; Mısır'daki kaos ve kargaşadan oluşabilecek her türlü şiddet ve radikalizmden Suudi Arabistan ve darbeyi destekleyen körfez emirlikleri sorumlu tutulacak."

Yazarın Yazıları