Metin AYDIN
  • 30/08/2022 Son günceleme: 30/08/2022 17:49
  • 4.693

Tek adam rejimi; krallıktan sonra aşağı yukarı aynı yetkilere yakın donatılmış tek adamın yönetimi. Şöylede diyebiliriz padişahlığın yumuşatılmış şekli.

 

Ülkemizde maalesef bütün partilerin kendi içlerinde farkında olarak veya olmayarak! Sürdürdükleri tek adam rejimi var. Bu rejimi, demokrasi çığlıkları atan demokrasi, monarşi, komünizm, sosyalizm, faşizm hiç umurlarında olmayan ama tek adam rejimini körükleyen, genel başkanı menfaatleşebilir miyim düşüncesiyle şak şaklayanlardır. Bir parti hariç, durumdan memnun olan Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi AKP’dir. O da tek adam demokrasisini! Türkiye’de ihdas eden parti olduğu için diğerleri koro halinde bağırıyor; tek adam rejimine hayır. İyide siz parti liderliği koltuğunda nasıl oturuyorsunuz? Çok demokratik yolla mı oraya seçildiniz? Veya çok demokrat bir şekilde mi orada oturuyorsunuz?

Şimdi gelin birinci paragrafı sorgulayalım. Sizi kim seçti? Genel kurul delegeleri değil mi? Bana çok inandırıcı gelmiyor.

Olaya hadi hep beraber bakalım. Bir ilçeyi ele alalım. Bu ilçede kongre yapılacak, adaylar ortaya çıkar, kongre yapılır. Kongrede kazanan aday parti başkanına sadakatle (ülkemizde sadakat; maddi menfaatleri sürüyorsa olan bir menfaattir.) bağlı biriyse mesele yok. Eğer değilse hemen görevden alınır veya genel kurul yapılmadan belirli bir zaman önce görevden alınır. Onun yerine sadık olan bir partili İlçe başkanı olarak görevlendirilir. Görevlendirilen ilçe başkanı çoğunluğu genel merkeze yani genel başkana sempati ile bakan kişileri ilçe yönetiminde görevlendirir. Yine ilçe başkanı il ve genel kurultay delegelerini parti içindeki başkanın hayranlarından seçer. Tabii bunlarında kimi seçeceği bellidir. Sonra çok demokrat bir parti yönetimi genel kurulda bu delegeler tarafından belirlenir. İllerde de ilçelerdekinin hemen hemen aynısı gibidir. Kongreler ve devamı. İstisnalar kaideyi bozmaz.

İyi parti milletvekili adaylarını seçime girecekleri bölgelerde iyi parti üyelerinin seçmesi konusunda bir bilgi paylaştı. Haydi hayırlısı. Umarım bu demokratik karar, organların her birinde uygulanır ve bu uygulama bütün partiler tarafından kendi bünyelerinde de sürdürülür.  İşte o zaman demokrasiden bahsedebiliriz.

Seçilen parti organlarındaki şahıslarda yukarda belirttiğim gibi genel başkana genel başkanlığı sürdüğü sürece sadakatle bağlılıklarını sürdürürler. Diyelim ki parti içinden biri genel başkanın beğenmediği bir demeç verir, o kişi en yakın zamanda görevden alınır. Çok demokratız ya. Ya da genel başkanın fikirleriyle çatışan sert demeçler veren bir partili çıkar; onu da apar topar parti disiplin kuruluna gönderip hemen ihraç ederler. En iyi ihtimalle istifaya zorlarlar ya da akıllara durgunluk veren anti demokratik bir baskıyla istifa etmek zorunda bırakırlar. İşte size demokrasi! Bu nasıl bir demokrasi ise?

Bu güne kadar; ben yoruldum veya ben başarısızım deyip koltuğunu bırakan bir parti başkanını henüz hatırlamıyorum. Sök sökebilirsen. Ama inanmak da inanmamak da serbest. İnönü’nün koltuğunu, Ecevit bir anda çekti. Araştırılması gerekir mi? Bilemem. Rahmetli Türkeş’in koltuğunu Türkeş ölünce Bahçeli, Deniz Baykal’ın koltuğunu bir kaset ortaya çıkınca Kılıçdaroğlu, Erbakan’ın koltuğu Erbakan rahmeti rahmana kavuşunca sırasıyla Mustafa Kamalak ve sonra Temel Karamollaoğlu teslim aldı.

Meral Akşener demokratik yolla MHP de genel kurul yaptıramayınca İyi partiyi kurmak zorunda kalmıştı. Menderes, Demirel, Özal ve Recep Tayyip Erdoğan aşağı yukarı hepsi aynı, yıldızları birden parlayarak ve parti kurarak Türk siyasetinde yerlerini aldılar. Demirel ise parti başkanlığını Ragıp Gümüşpala’dan devraldı.

İşte partilerdeki demokratik hallerimiz.

Recep Tayyip Erdoğan; 14 ağustos 2001 de kurulan Adalet ve Kalkınma partisinin kurucuları arasında yer aldı ve genel başkan oldu. 21 senedir genel başkan.

Kemal Kılıçdaroğlu; 22 Mayıs 2010 yılından beri Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı oldu. 12 senedir genel başkan.

Meral Akşener; 25 ekim 2017 den beri İyi Parti genel başkanı. Takriben 5 yıldır genel başkan.

Devlet Bahçeli; 6 temmuz 1997 den beri MHP Genel Başkanı. Takriben 25 yıldır genel başkan.

Temel Karamollaoğlu; 24 ekim 2016’dan beri Saadet Partisi Genel Başkanı. Takriben 6 yıldır genel başkan.

 

 

 

Yazarın Yazıları