Güliz Köksal GÜRPINAR
  • 20/05/2015 Son günceleme: 20/05/2015 09:32
  • 8.965

Bu akşam Kadıköy Süreyya Operası'nda 'Afife Balesi'ni izleme şansına nail oldum. Eve döndüğümde, ilk iş olarak 'Nereden Sevdim O Zalim Kadını'  adlı şarkıyı çaldım ve gözlerimi kapayıp uzun uzun düşündüm. Bu akşam izlediğim temsilin halen etkisinde olduğum aşikardı.  Ne yazık ki kendimi çoktan bu hüzünlü aşkın bir parçası olarak hissediyordum. Gösteri çoktan beni içine çekmiş ve ince ince içime işlemişti.  'Ah Afife Ah' diyorum derin bir kederle ve sizleri geçmişe doğru uzun bir yolculuğa çıkarmak istiyorum.

Her sene yapılan Afife Jale ödüllerinin isim anneliğini yapan sanatçımızın kederli bir yaşam öyküsü var. Bu akşam, İstanbul Devlet Balesi tarafından farklı bir anlatım ile tekrar sahnede izledim. Koreografesi ve librettosu Beyhan Murphy'ye, müzikleri ise Turgay Erdener'e ait olan bale gösterisi beni hayli kendisine hayran bıraktı. Kostüm, mimik ve jestler, müzik, olay akışı dans ile birleşip bir hikaye ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi herhalde.

Afife Jale'nin hayatının 4 farklı dönemde kurgulayan Beyhan Murphy, bu dönemleri 4 farklı Afife yani 4 farklı dansçı ile sunması  gayet ilgi çekici bir fikir olmuş. Kendimi 4 farklı Afife karakterinden hangisini daha başarılı bulduğumu kıyaslarken bulsam da, farklı performanslar oyuna farklı tatlar katmış diyebiliriz. Bir an bile olay örgüsünden  kopmadığımızı söylesem abartmış olmam.  Dört farklı dramatik ve kronolojik dönem sarı, kırmızı, mor ve gümüş renklerle ayırt ediliyor. Her renk farklı bir dönemin başlangıcı, her renk farklı bir Afife ile dramatize edilmiş.

Yüzeysel olarak dönemlerden bahsedecek olursak Altın dönemi  Afife Jale'nin gençlik yıllarındaki tiyatroya olan ilgisi ve bunun kuzeni Ziya tarafından desteklenmesi üzerine, Hüseyin Suat'ın 'Yamalar ' oyununda baş role çıkması ile başlıyor. Kırmızı dönem , tiyatro yasağının olduğu ve bu dönemde yaşadığı zorluklara karşı durması ve karakola düşmesini konu alıyor. Mor dönem ise , hayatına giren ve onu baş ağrıları nedeniyle morfine alıştıran Doktor Suat ile tanışıyoruz.  Yasağın devam etmesi ve hatta daha da ciddileşmesiyle işini de kaybeden Afife Jalenin karanlık günlerine bu dönemde sahit oluyoruz.

Daha sonra Atatürk'ün emri ile yasak kalkıyor fakat bu seferde morfine olan bağımlılığı sebebiyle sahnelerde süreklilik sağlayamıyor. Gümüş dönemde ise, Selahattin Pınar ile evliliği ve bu büyük aşk konu ediliyor. Lakin bu mutluluk kısa sürüyor ve gelgitler yaşayan ilişki Afife Jalenin morfine olan bağımlılığı sebebiyle istemeyerek son buluyor. Selahattin Pınar bu aşkı ve sevdiği kadını kurtarmak için çok çabalasa da Afife Jale'nin hayatı genç yaşında akıl hastanesinde son buluyor. Selahattin Pınar derin bir acı yaşıyor ve  'Nereden Sevdim O Zalim Kadını' adlı şarkıyı  ayrılık döneminde Afife Jale'ye yazıyor.

Afife Jale dik duruşu, sanata olan hayranlığı, idealist kişiliği ile Türk kadınına örnek teşkil ediyor. İlk Müslüman Türk kadın tiyatro oyuncusu unvanına sahip olan Afife Jale'nin ismi her sene verilen ödül ile yaşıyor . Sanata olan aşkı ile başlayan serüveni Afife Jale'nin ismini tarihe yazdırsa da hazin sonunun  önüne geçemiyor.  Yaşadıklarını düşündükçe  'Ah Afife Ah 'demekten kendimi alıkoyamıyorum. 

Yazarın Yazıları