Elif ÇELİK
  • 22/03/2020 Son günceleme: 22/03/2020 11:06
  • 7.395

Suriye'deki savaş sırasında 3 yaşında bir çocuğun ölmeden hemen önce şu sözleri ettiği söylenmişti: "Gidince Allah'a her şeyi anlatacağım!". Doğru mudur, değil midir bilinmez ancak şu kısacık hikâye beni o zamanlar çok etkilemişti. Şimdi 2 çocuk annesi bir ebeveyn olarak, bu etkileyici hikâyeden aldığım cesaretle sormak istiyorum: Bu kahrolası Corona virüsü insanlığa bir mesaj mı ? Gelecekte çocuklarımız bizi Allah'a şikayet etmesin diye, yeterince önlem alıyor muyuz? Çok korkuyorum, neden mi ? Bu soruların cevabını verememekten.

Kin ve nefret duygusu ancak zavallıların sıkı sıkıya sarılacağı duygulardır. Her ne yaşarsam yaşayayım asla kimseye kin duygusu beslemiyorum; besleyemiyorum. Çünkü biliyorum üç günlük dünya, ölüm var ve yaşadığımız şu günler bize ölümü daha çok hatırlatıyor. O yüzden en önce bir insan ve geçmiş dönemlerde CHP ilçe başkan adayı olmuş, parti yöneticiliği yapmış bir kadın olarak, CHP İlçe Başkanımız Aydın Düzgün'e mesaj attım: "Corona virüsü ile ilgili CHP olarak Beykoz'da bir şeyler yapamaz mıyız? Bilinçlendirici broşürler hazırlasak, sabun ve ya hijyen malzemesi tedarik edip bunu Beykoz'daki vatandaşlarımıza otobüs duraklarında ve ya evlere gidip kapı kapı dolaşıp dağıtsak; olmaz mı?" dedim. Şimdi yazarken Beykoz Belesiyesi'ne de aynı teklifi sunuyorum. Bu işin CHP'si AK Partisi yok ki... Bizim bilgilendirme  ve yönlendirme görevimiz yok mu? Ne yapacağız? Herkes evinde oturursa, kimse kimsenin yarasını sarmazsa nasıl insan olarak sokaklarda dolaşacağız?

Beykoz'da sayısı belirsiz dernek var. Maşallah kendilerini seçimden seçime öne çıkartmasını biliyorlar da böylesi bir virüs tehdidinde hiç bir araya gelmiyorlar. Her şeyi Devletten beklemeyeceksek, neden en azından kendi göbeğimizi kendimiz kesmiyoruz? Beykoz'da yaşayan 250 bin insan bir tek benim mi umurumda?

Cuma Namazı kılınmıyor, camiler kapatılıyor ancak cenaze namazları hâlâ devam ediyor. Herkes dip dibe... İç içe... Böyle mücadele edemeyiz ki? Neden Müftülük bu konuda girişimde bulunmuyor? Neden insanlara en azından kendi hayatlarını tehlikeye atmamaları konusunda uyarı yapılmıyor? Yazık günah değil mi? Böyle mi mücadele edeceğiz?

Madem bu Corona virüsü yaşlıları etkiliyor o halde bilinçli ve planlı bir şekilde, tedbir alınarak Beykoz'un partili, partisiz gençleri neden seferber edilmiyor? Yaşlılarımızı tespit edip, onların evden çıkmamalarını sağlasak güzel olmaz mı? Gelecekte yüzlerce belki de binlerce ölüm olduktan sonra önlem almanın, Ah-Vah demenin söyleyin ne anlamı var?

Seçim zamanı sokak sokak kahve dağıtanlar; kahveden daha yararlı bir dağıtım içine niçin girmezler? Elini taşın altına neden kimse sokmaz? Biz bu kadar mı insanlığımızı unuttuk?

Corona virüsü tehdidi çok ama çok ciddi boyutlara henüz gelmedi Dostlar... Ancak bizim bu noktaya hiç gitmesin diye elbirliği yapmamız gerekmez mi? Beykoz'un artık Beykozlu bilinciyle bir araya gelmesi gerekmez mi?

Azıcık düşünceli olmak bu kadar mı zor?

Beklentisiz, çıkarsız ve yalnızca Beykozlu hemşerileri, komşuları, dostları için topyekûn bir araya gelmemiz için başımızdan kaç felaketin daha geçmesi gerekiyor?

İnanın benim canım yanıyor...

Ya sizin?

Yazarın Yazıları
Yorumlar (1 Yorum)

A.Raif Öztürk (4 yıl önce)

Çok teşekkürler ediyorum Elif kardeşim. Hârikasınız...

Yorum Yaz