Beykoz İlçe Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Büro Ekipleri, Beykoz Devlet Hastanesi personeline bağımlılıkla mücadele konusunda bir eğitim verdi.
Beykoz Devlet Hastanesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen eğitimi Başhekim Yardımcısı Numan Gündüz, hastane müdürleri Selda Ceylan, Aydan Dündar ve çok sayıda sağlık çalışanı takip etti.
Uyuşturucu bağımlılığına yönelik birçok konuya açıklık getiren Türkiye Bağımlılık İzleme Merkezi Eğitmeni Ozan Yelgel, “En iyi narkotik polisi anne” bağlıyla bir sunum yaptı. Sunumunda çeşitli istatistik sonuçlarını da paylaşan Yelgel, bu eğitimi 25 yaş üstü bütün ebeveynlere verdiklerini ifade etti.
Eğitimde; uyuşturucu maddenin tanımı, çeşitleri, gençlerin nasıl tuzağa düştüğü, madde satıcısı nasıl tanınır, uyuşturucu madde kullanan, bulunduran ve ticaretini yapan kişilerin ne gibi hukuksal süreçlerle karşı karşıya kaldığına yönelik bilgiler verildi.
Dünyayı tehdit eden önemli unsurların ilk sırasında narkotik maddelerin yer aldığını, güvenlik birimleri olarak alanda yapmış oldukları mücadele de toplumun tüm kesimlerinin desteğini almak istediklerini söyleyen Ozan Yelgel, bu mücadelenin top yekûn seferberlik gerektirdiğini söyledi.
Neden en iyi narkotik polisi anne?
Uyuşturucu madde kullanmaktan, ya da ticaretini yapmaktan adli işlem gören 27 bin 779 bağımlıya, hangi maddeyi kullandığı, annesinin babasının ne iş yaptığı gibi 77 narkolog anket sorusu sorduklarını, bu sorular neticesinde, bağımlıların yüzde 90’ının annesinin ev hanımı olduğunu tespit ettiklerini dile getiren Yelgel, % 47,5’inin ikametgahında uyuşturucu kullandığını, bu nedenle annelere daha fazla sorumluluk düştüğünü ve annelerin bu mücadele de kendilerine rehberlik etmelerini istedi.
Konuşmasında kısa süre önce Beykoz Belediyesi önünde vatandaşları bilgilendirme amacıyla getirilen narko tırın öneminden de bahseden Ozan Yelgel, narko tırın İstanbul’un 39 ilçesini dolaştığını ve denk gelmeleri durumunda vatandaşların narko tırı ziyaret etmelerinin faydalı olacağını söyledi.
Uyuşturucu maddelerin tıbbi tedavilerin dışında doğrudan insanların sinir sistemini etkilediğini, toplumda sosyal ve ekonomik çöküntüye neden olduğunu belirten Yelgel, bir maddenin uyuşturucu olarak değerlendirilebilmesi için uluslar arası mevzuatta yer alması gerektiğini söyledi.
Yelgel, uyuşturucu madde kullananların eğitim seviyesinde yüzde 40’lık oranla ortaokulun ilk sırada yer aldığını belirttiği sunumunda uyuşturucu bağımlısı olan kişinin fiziksel ve sosyal olarak vereceği belirtileri şu başlıklarla sıraladı:
Ağızda yaralar, dişlerde çürükler.
Bakımsız dış görünüş.
İğne izleri.
Bitkinlik ve dalgınlık.
Burun akıntısı
Dengesizlik.
Sarhoşluk hali.
Gözbebeklerinde daralma ve genişleme
Gözlerde kanlanma.
Konuşma güçlüğü.
Mide, bağırsak yakınmaları.
Kabuk bağlamış yaralar.
Sakız çiğnemede artış.
Kaşıntı.
Kas ve eklem ağrıları.
Solunum güçlüğü.
Terleme ve titreme.
Uyku bozukluğu.
Kilo kaybı.
Yüzde kızarma
SOSYAL BELİRTİLER
Aile ilişkilerinden uzaklaşma.
Argo konuşmaya yönelme.
Evden değerli eşyanın ya da paranın kaybolması.
Derslere ilgi ve başarıda düşüş.
Evden uzaklaşma.
Hırsızlık, gasp, yankesicilk vb gibi suçlara karışmak.
İlgi – istek kaybı.
Kendine güven kaybı.
Kontrol kaybı.
Mevcut arkadaş çevresinde çalışma.
Sık yalan söyleme.
