Talip ERCAN
  • 25/07/2022 Son günceleme: 25/07/2022 09:38
  • 3.941

Beykoz’da yaz aylarındaki sportif etkinlikler devam ediyor… Tabii ki yaz mevsimi deyince de akla ilk gelenler spor okulları oluyor.

Değişik branşlarda açılan spor okullarına giden çocuk ve gençleri günün belirli saatlerinde oluşturdukları yoğunluk nedeni ile sokak ve caddelerde fazlası ile görmek mümkün.

Beykoz İlçesi İstanbul’un diğer ilçelerine göre çok farklı sportif etkinlikleri bünyesinde barındıracak avantajlara sahip. Ancak bunu yeterince değerlendirebiliyor muyuz? O konuda şüphelerim de yok değil.

Geçmiş yazılarımda olsun değişik muhabbet ortamlarında olsun bahsettiğim konulardan birisi de Doğa Sporları idi. Bu konuda örnek de vermiş idim, Kocaeli Maşukiye örneğini… Oradaki görüntünün Beykoz’da değişik köylerde ki şimdi mahalle olarak bilinmekte yapılabileceğini yazıp çizdim… Bu konuda yatırımlar neden olmaz hala anlayabilmiş değilim.  

Tamam değişik trekking (Yürüyüş) gruplarının en ilgi çekici rotalarından birisi Beykoz olmakta, bu bir gerçek olsa da bunun ekonomik anlamda ilçemize katkısı ne o tartışılır… Yani değişik rota üzerindeki köylerde bulunan çay bahçelerinde verilen molalarda, ya da bölgedeki bakkal ve dükkanlarda bu gelenlerin bıraktıkları para o kadar az ki… Üstelik bir bardak çay içmeden masa işgal ettiklerini de duyuyoruz. Misafirperverlik de bir yere kadar… Mesela bir Riva deremiz var ki bunu bir türlü kullanamıyoruz… Dere hep kirliliği ile haber olmakta… Kurumlar topu bir birlerine atmakta…Bizim çocukluğumuzda ne de temiz suyu vardı derenin… Yıllar içerisinde Beykoz sınırlarını da aşan bölgelerdeki kısımlarından bırakılan atıklar mahvetti o güzelim dereyi… Oysa kano, Jetski, kürek sporları için ideal bir yer olabilirdi. Bir başka örnek daha aklımda var ki o da kaya tırmanışları… Beykoz’da bu anlamda da belirli noktalar yok değil, ki bunların bir bölümü de deniz kenarlarında… Geçen sene Riva Arama Kurtarma Derneğinin yaptığı kayadan kayaya iple geçiş eğitiminde ne de keyif almıştık. Mesela bu bir eğitim ve eğlence aracı olarak yıl içinde devam edebilir. Adrenalin oranı da bir hayli yüksek… Buraya kadar olan bölümü okuyan pek çok dostumuz “Abim bırak futbol takımlarımızdan gelişmeleri yaz!” diyecektir ki tahmin etmekte de zorlanmıyorum. Bu konuda ne yazayım ki dostlar, aynı tas aynı hamam görüntü hakim… Sağlam bir altyapısı olmayan kulüplerin vay haline… Bu yüksek enflasyon sürecinde takımlar antrenman ve maçlarında sporcularına alacak su kolilerinin parasını dahi düşünmekte şimdiden. Sudan sebep diye meseleyi küçümsemeyin, geçen seneki bir koli su parası ile şimdikini bir karşılaştırın derim… Ben bu konudaki önerimi sunmuştum, Beykoz Kulüpler Birliği Başkanımız Asım Özdemir de konuyu biliyor. Toptan su alımı yani 10-15 kulübün su alımında bir hayli indirim olabilir, formalarda kollara sırta su firmalarının reklamları alınarak fiyatlar daha da aşağı çekilebilir… Daha ne diyeyim ki… Transfer rakamları falan filan yazmak hiç içimden gelmiyor… Allah Kulüp yönetimlerinin yardımcısı olsun, eskiden 3-5 esnaf dolaşıp ulaşım gideri ve su parası çıkıyor idi, ancak esnafların da hali perişan mı perişan kapılarını çalmak onlara bile hakaret anlamı taşır bu devirde…

Yazarın Yazıları