Talip ERCAN
  • 01/01/1970 Son günceleme: 03/02/2014 23:11
  • 11.358

Her ne kadar yazdığımız yazıların büyük bölümünde, yapmış olduğum haberlerin yoğunluğunda Beykoz’a olan sevgimizi beyan edip dursak da maalesef bireysel baz da aynı güzel dilekleri iletmem mümkün olmuyor.

Herkes gibi elbette ki bizimde kendimize özgü bir siyasi görüşümüz, duruşumuz ve olmazsa olmazlarımız var.  Ancak mümkün olduğunca bunu dışarıya, çevremdekilere yansıtma düşüncesi içerisinde olmuyorum. Herkese saygı duymak istiyor, karşısındakini ısrarla baskı altına almamaları koşulu ile her türlü düşünceyi anlatmanın bu toplumda sağlıklı sonuçlar vereceğine inanıyorum. Uzun yıllardır işimiz-gücümüz sportif olayları ve faaliyetlere bakış açımızı okuyucularımıza yansıtabilmek oldu. Ha (!) bu işi kimine göre iyi, kimine göre kötü yapıyorumdur o farklı bir konu.  Yıllarca karşılığını almadan, menfaatimiz olmadan yazdık çizdik. Bazen kendi özel sitemize, bloğumuza reklam verme şeklinde yardımda bulunmayanlara sitem ettik, üzüldük, küstük.
 
İnanın oradaki çalışmalarımı hep kendi ailemin rızkından kesip arttırdıklarımla yapmaktayım. Hep bir yalnızlık hali söz konusu gibi.
 
Bu dönem ya da sezon beni amatör futbol maçlarında görmeyenler ısrarla sorup durmaktalar, “ Abi bizi neden yalnız bıraktın? Neden maçlarımıza gelmiyorsun?” hatta bazı futbolcu kardeşlerim “Benim minik takımından A Takım düzeyine gelinceye dek senin yazdıkların, resimlediklerin o kadar çok çalışmam arşivimde var ki!” demekteler. Evet, doğrudur, bu sezon son 15-20 yılda en az maç izlediğim sezon oldu. Hatta bırakın İstanbul Amatör Lig takımlarımızın maçlarını, Türkiye 2 ve 3.Liglerini, takımlarını, futbolcularını, teknik kadrolarını mükemmel derecede bilirdim. Beykoz 1908 A.Ş. ile başlayan çöküş süreci benim futbola olan ilgimi, heyecanımı yok etmeye başladı. En sonunda asırlık camianın futbol takımının İstanbul 1.Amatör Ligi’ne düşüşüne de şahit olduk ya, kan ağlamamak elde değil.
 
Yıllarca bizim iyi niyetimizi su istimal edip bir senelik yayınlarında spora sadece birkaç haber ayıranlar verdikleri reklamları bizlerden esirgeyenlere idi tepkimiz. Helali hoş olsun her ne kadar sizleri ihtiva eden, reklam eden haberlerim haram olsun dileklerim içimden geçse de.
 
Birçok değişik platformda Beykozspor’u acaba nasıl kurtarabiliriz? Sorusuna yanıt aranmakta. Ben bu konudaki düşüncemi daha öncede Dost Beykoz Platformun’da ki köşe yazımda izaha çalışmıştım, onu bulup okuyabilirsiniz…
 
Kısacası yeni bir Beykoz Kulübü kurulması şart… Artık ismi benim 80’li yılların başından bildiğim gibi adı Beykoz Gençlik mi olur, Beykoz İdmanyurdu mu olur? Yoksa Türkiye genelinde birçok kulüpte rastlanıldığı gibi adı Yeni Beykozspor mu olur onu bilemeyeceğim, ancak yeni sıfırdan bir kulüp kurulmalı. Bu kulüp ileri ki yıllarda mevzuatlarda her zaman bulunabilecek açık ile aslına dönüşebilir.
 
Hani “O varsa ben o kulübe yardım etmem, o kulüp batık vereceğim her kuruş heba olur” falanda filanda diye etrafta konuşanlar işte bu kurulacak yeni kulübe kaynaklarını aktarabilirler. İşte o zaman Beykozspor’u gerçekten sevip sevmedikleri ortaya çıkar.
 
Beykoz tamam ya diğerleri?
 
Maalesef ortada çok kötü vaziyete gelmiş, kangren halini almış bir hasta pozisyonunda bir kulüp var. Bir an önce yapılması gerekenler yapılmaz ise “Yolcudur Abbas bağlasan durmaz” misali bir gerçekle yüzleşmemiz gerekecek. Haa, Beykozspor kulübü bu sıkıntıları yaşıyor da diğer kulüpler güllük gülistanlık mı? Altyapı anlamında örnek gösterilecek bir kulüp olarak bilinen Çubukluspor’un durumu ne ola ki? Rivayet odur ki 100 bin liranın üzerinde bir masraf harcanan A Takımı İstanbul 1.Amatör Lig’e düşmüş durumda. Tamam altyapı şampiyonlukları ile gurur duyup durun da benim bildiğim 5-6 yıllık süreçte A Takım düzeyine geçmişlerinde 5-6 şampiyonluk yaşamış yetenekli futbolcular olarak neden gelinip A Takım düzeyinde ligde kalabilecek bir başarı bile yakalanamıyor?
 
Örneğin Anadoluhisarı İdmanyurdu Spor Kulübü’nün bir önceki yönetim döneminde hem de 100.yıllarını kutladıkları sezon, küme düşmesini nasıl izah edeceğiz. Bu güne değin kulüplere, yönetimlerine bakışım hep pozitif olsa da artık negatif yanlarını da görmezden gelemeyiz.
 
Beykoz Amatörleri’nin üst makamı konumunda olan Beykoz Kulüpler Birliği neden tüm kulüpleri de kapsayacak bir birlik-beraberlik-bütünlük sağlayamıyor. Neden kulüplerin tamamına yakını değil de belli kulüp temsilcilerinin katılımı ile toplantılar yapılabiliyor. Nedir diğer kulüpleri mevcut yönetimden soğutan konu? Yönetime gelme, makama konma düşüncesi olsa kongrelere aday olunur bu şekilde geliş süreci yakalanılabilir. Konu o da değil ise nedir kulüpleri bir birinden uzaklaştıran hadise? Neden küme düşen takımlara perde gerisinden kıs kıs gülme hadisesi? Nedir şampiyonluk yaşayanları kıskanma olayı? Neden Zeki Aksu Beykozspor Başkanlığını bırakmıyor? Kurtuluş için bir şans vermiyor deniyor da neden her hangi bir kulüp başkanının aynı konumda yıllarca kalmasına camiaları ses çıkartmıyor ya da muhatapları bırakmıyor?
 
Atlama taşımı oraları
 
Tabii ki bu yazdıklarım sadece kulüplerle sınırlı bir hadise değil. Her hangi bir Sivil Toplum Kuruluşu’na Başkanlık eden neden bir başka konuma atlama anı yaşamadan görevini bırakmaz? Neden Beykoz ilçesinde yerel seçimlere girilecek iken kendi geldikleri memleketlerini ön plana çıkarmak, onları oy deposu olarak görüp, yapılan her ziyaretlerin ilçe medyasında boy boy haber olma haline rastlıyoruz. Neden o yöreden gelen hemşerilerinin oylarına ipotek koyma hakkını kendinizde bulabiliyorsunuz? Bir siyasi göreve talip olmanın birinci şartı bir yöre derneğine başkanlık etmekten niye geçsin? Bizler Beykoz’a mı Belediye Başkanı seçeceğiz, Kastamonu Bozkurt’a, Giresun Görele’ye, Trabzon Of’a, Ordu Mesudiye’ye mi?
 
Yazık ki yazık halen daha Beykozluluğu özümseyememiş insanlar, yöre derneklerini kapı kapı dolaşıp kendilerine oy devşirebilme derdine düşmüşler. Onun içindir ki bu derneklerin Beykozspor küme düşmüş, Kelle İbrahim’in kemikleri sızlamış, Onçeşmeler’in suyu akmamış gibi dertleri olmaz. Hayatı boyunca arkadaş hatırına hasbel kader birkaç Beykoz maçına gelmiş insanların derdi bu sebeple Beykoz olmuyor, hele bir göreve gelelim bakın o zaman Beykozspor’u nasıl ayağa kaldıracağız göreceksiniz şeklinde ortaya karışık salata misali süslü sos servisleri yapılıyor.
 
Sizler için Kastamonu Bozkurtspor kadar, Giresun Görelespor kadar, Ordusspor  kadar, Trabzon Akçaabatspor kadar, Ardahan Gölespor kadar, Rize Çayelispor kadar bir değer arz etmemekte Beykozspor (!) Beykozlular ve Beykoz sosyal yaşantısı…
 
 
 
Allah hepiniz bildiği gibi yapsın emi…
Yazarın Yazıları