Prof. Dr. Faruk ŞEN
  • 01/01/1970 Son günceleme: 03/04/2014 00:11
  • 8.297

Yerel seçim bitti, takkeler düştü ve keller gözüktü.

Türk halkı kararını verdi ve Tayyip Erdoğan’ın hem Cumhurbaşkanlığı yolunu açtı hem de erken seçim yapmasına gerek kalmadan 2015’deki seçimlere hazırlanma şansını tanıdı. Artık oturup bu seçimlerin analizini, kim niye kazandı, kim niye kaybetti diye yapmanın bir önemi yok. Bundan sonra neler olabilir, dış politikada AB ülkeleri ve ABD Türkiye hükümeti nasıl yaklaşır, ekonomik beklentilerimiz neler olabilir, onlara göz atmakta yarar var. 

Seçimlerin Beykoz ilçesi içerisinde de bitti. Yücel Çelikbilek seçimleri büyük farkla kazandı ve 3. Dönem Belediye Başkanlığını yapacak ve 5 yıl daha bu işleri yapacak. Bugüne kadar yaptığı çalışmalar başarılıydı, her ne kadar Kanlıca’yı ihmal etmiş olsa da diğer tarafta Beykoz konusunda belirli başarılar gösterdi. Şimdi nasıl bir kadroyla çalışacak. Belediye Başkan yardımcıları kim olacak onlara bakalım. Acaba aynı kültür müdürü, aynı fen işleri müdürüyle mi devam edecek, yoksa bu kişilerin yerlerine yeni elemanlar mı gelecek, bunları göreceğiz. Etrafında çalışan ve herkese ajan sıfatı takan insanlar acaba Yücel Çelikbilek’in hala kadrosunda olacak mı, bekleyelim ve görelim. 

2014 yılı Türkiye’nin mahalli seçim atmosferine girmesinin dışında Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik tartışmalar ve öne çekilmesini beklediğimiz genel seçimler nedeniyle ekonomiye ilginç bir şekilde yansıyacak. 2014'de ki ekonomik beklentilerimizi bir varsayım olarak 12 madde de toplayabiliriz:

 

1. 2014’de ekonomik büyüme her halde %3’ün üzerinde olacak. Bu açıdan Türkiye Avrupa’da ki krizden büyüme açısından belirli ölçüde etkilenecektir.

 

2. İşsizlik ülkemizde göreceli olarak artacaktır. Hizmet sektöründe işgücü talebinde azalma olacaktır.

 

3. İnşaatta 2014 yılının krizli bir yıl olacağından hareket edebiliriz.  Konut fazlasının her geçen gün artması ile inşaat sektöründe talebin daralması bekleyebiliriz. İstanbul başta olmak üzere, İzmir, Ankara, Muğla gibi iller de artık istenen fiyatlarda evler satılamayacak. İnşaat sektöründe bazı firmalar bu krizden ciddi bir şekilde etkilenecekler.

 

4. Otomobil de faizlerin düşmesine rağmen, 2014 yılına yönelik otomotiv sektörünün büyüme beklentileri fazla gerçekçi olmayacak. 2014’de otomotiv de 2011’in sayılarını yakalayabilirsek bu otomotiv sektörü için ciddi bir şekilde başarı olacak.

 

5. Türkiye‘de ilk defa 2012 yılında araştırması yapılan kültür ekonomisinde büyüme 2014’de devam edecek. Hindistan’dan sonra kültür ekonomisini en fazla büyüten ikinci ülke konumunda olan Türkiye‘de kültür ekonomisi 52 milyar dolar üzerinde bir hacme sahip olacaktır.

 

6. Turizm de istenilen beklentiler 2013’de olduğu gibi 2014’de de maalesef gerçekleşmeyecek. AB‘ den gelen talebin daralması ayrıca Rusya’dan da çok büyük bir turist artış beklememek gerekecek. Bunun için Türk turizmcileri Hindistan başta olmak üzere, Çin ve Orta Asya ülkelerinde ciddi bir arama içine girme zorunluluğunu hissedecekler.

 

7. AB ile ilişkilerimiz de olumlu bir gelişme bekleyemeyiz. 2013’ün ilk yarısında İrlanda’nın dönem başkanlığında AB ile ilişkilerimiz hızlandı ve Almanya‘da Türkiye’ye yönelik ciddi bir olumsuz gelişme yaşanacak. Hristiyan Demokrat Başbakan Angela Merkel’in pek evet demediği Türkiye’nin tam üyeliği Hür Demokrat Partisi Guido Westerwelle’nin Tavak Vakfı’nın son araştırmaları çerçevesinde Türk halkının AB’ye olan ilişkisinin dibe vurması nedeniyle Türkiye’yi kaybetmemek için başta Almanya olmak üzere Avrupa’da girişimler içinde bulunması beklenmektedir. Yeni hükümet son gelişmeler ışığında Türkiye’ye olumsuz bakmaktadır.

 

8. AB’ye olan ihracatımız azalırken 2013’de Afrika’ya yönelik ihracatımızın tüm ihracatın içindeki payı %30’lara erişti.

 

9. Yabancı sermaye girdisi 2010-2012 yıllarının sınırına ancak ulaşacak. Artık yavaş yavaş yabancı sermayenin yatırım açısından Türkiye girişlerinde doyma noktasına geldiğinden hareket edebiliriz. Belirli ölçüde kaçışlar başlamıştır.

 

10. Borsa da ki çıkış olmayacak. Borsa 2014’te Türkiye borsa 68.000 sınırının üstünde olacak.

 

11. Türkiye’de yavaş yavaş ciddi bir döviz politikası izlenecek. Dolar’ın 2014’de 2.70, Euro’nun da 3.75 sınırlarında olacağından hareket edebiliriz.

 

12. Irak, İran ve Suriye ile olan kötü ilişkilerimiz ekonomiye olumsuz etki yapmaya devam edecek. Bunu ekonominin bazı boyutlarında hissedeceğiz. Özellikle turizm gelirlerinin yanında ticaretimizin de bu ülkelerle inişe geçeceğinden hareket etmeliyiz. 2014’deki bu ekonomik gelişmelerin politikaya yansıması da ayrıca ilginç boyutlar içerecektir.  

Türkiye’de ölçülmemiş Sektör 

TAVAK’ın futbol ekonomisi araştırmasına göre boyutları önemli büyüklüklere varan futbol ekonomisi, bugüne kadar iki dünya şampiyonluğuna katılabilen (1954/ 2002) Türkiye’de 3 Temmuz 2011’e kadar büyük ölçüde yükselmişti. Bu yükseliş şike olaylarından sonra boyutlarını kaybetse de yine de ciddi bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Avrupa ölçeğinde yıllık cirosu 15,6 milyar Euro, dünya ölçüsündeki büyük kulüplerin yıllık ciroları 200 milyon Euro düzeyinde olan bu sektörün Türkiye’de futbol pastasının % 4’ünü oluşturduğunu ortaya çıkarmıştır. Türkiye’de futbol ekonomisinin büyüklüğünün yakın bir zamanda 1,5 milyar dolara ulaşacağını tahmin edilmektedir. Dünyada ise futbol ekonomisinin toplam büyüklüğünün 150 milyar Euro’yu bulduğu saptanmıştır.

Yazarın Yazıları