Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Kanada’da ikinci ve üçüncü mağazamı da açtım

Üstelik de şu tüm dünyayı kasıp kavuran, acımasız Pandemi döneminde açtım…

Hem de ben öldükten sonra bile, kârlı ticaretine devam edecek şekilde garantili bir anlaşmayla açtım… “Nasıl mı oldu bu iş?..” ..derseniz, hemen arz edeyim:

06.12.2020 Tarihli “Kanada’dan, Cennet Bahçelerine” başlıklı köşe yazımı okuyan bahtiyar dostlarım hatırlayacaklardır ki; herhangi bir sadaka-i câriye işleyenlerin avantajları, diğer sadakalara benzemiyordu. Diğer sadakalar veya icrâatlara bire 10, bire 100, bazen de bire 700 misli sevaplar veriliyordu.

Sadaka-i câriye (yani; cami, Kur’ân kursu, yol, çeşme, köprü, hayırlı evlât, din ilmi tahsili veya Kur’ân okuyucusu yetiştirenler vs.) için ise o sadaka-i câriyeler, hizmet ettikleri süre içinde bunlara ilk sebep olanlara da aynı sevaplar verileceği müjdelenmiştir. Meselâ; hayırlı evlâtların hayırlı işler yaptıkları ve Kur’ân öğrenenlerin her Kur’ân okudukları ve başkalarına öğrettikleri sürece, bunlara ilk sebep olanlara da aynı sevaplar otomatikman verileceğine dâir, Peygamberî müjdeler vardır… (Müslim, İbn-i Mâce.)

O yazıda da arz ettiğim gibi; 5-6 seneden beri Kanada’da ikâmet eden bir mühendis arkadaşımla konuşurken, bir vesileyle onun Kur’ân okumasını bilmediğini, bundan çok ıstırap duyduğunu ve çok arzuladığı halde yaşı 50’ye geldiği ve oradaki imkânsızlıklar nedeniyle bu arzusuna kavuşamadığını belirtmişti.

Bendeniz de bir işadamı olduğum halde, Türkiye’mizin onlarca vilâyetlerinde, defalarca ve aynı günde (20-30 kişiye birden) ve sadece 10 derste, hâfıza teknikleriyle Kur’ân öğretme uzmanı olduğum için, o kişiye Kur’ân öğretmeye tâlip olmuştum.

Erhan adındaki o bahtiyar kardeşim, özel gayretleriyle 10 günde değil, 7. Günde Kur’ân okumaya başlamıştı. Aynı haftanın Cuma namazında Ottowa camiinde, Cuma namazı sonrası buluştuğu, kendisinden daha kıdemli olan iki Türk mühendis arkadaşlarıyla bu mutluluğunu ve sevincini paylaşmış. Bu kişiler de aynı susamışlık ve çaresizlik içinde olduklarından, benden bu yeni tekniklerle Kur’ân öğrenmeye tâlip olduklarını bildirmişlerdi. Erhan Bey artık öğrendiği Kur’ân sayfalarında kolaylıkla devam ettiği için, ona ayırdığım vaktimi, 12.12.2020’den sonra bu yeni kardeşlerime ayırmıştım.

Bu bahtiyar kardeşlerim de ciddi arzuları, kararlılıkları ve üstün zekâvetleri sebebiyle, 7-8 günde Kur’ân sayfalarından okumaya başladılar. Şu anda; hem okumayı hızlandırma çalışmaları ve hem de tecvid kurallarından en önemlilerini pekiştirme egzersizlerine devam ediyoruz, binlerce şükürler olsun.

Yani, bugünden itibaren Kanada’da, Erhan bey ile beraber, sadaka-i câriyeye vesile olacak 3 sâdık dostlarım ve kardeşlerim oldu, elhamdülüllâh.

  • Peki; yazı başlığındaki “Kanada’da üç adet mağaza nereden çıktı?” derseniz, nispeten anlaşıldığı halde, ben yine de arz edeyim:

3-4 Hafta önce orijinal Kur’an sayfasından Kur’an okumaya başlayan Erhan kardeşim, o gün çok heyecanlanmıştı ve duygulu bir ses tonuyla bana:

-“Hocam, şu anda; Kur’an okuduğuma gerçekten inanamıyorum… Rüyada gibiyim… Âdeta üzerimden ağır ve eziyet veren bir yük kalkmış gibi çok rahatladım… Huzûr ve mutluluk içindeyim… Sanki gerçekten Cennet bahçelerinde gibiyim. Fakat ben sizin hakkınızı nasıl ödeyeceğim?” ..demişti.

Bu itiraf, soru ve ısrar üzerine ben kendisine:

-Bak Erhan kardeşim. Aslında aynı soruyu, ben sana sormak istiyorum:

“Acaba ben senin hakkını nasıl ödeyeceğim?” Çünkü (yukarıdaki sadaka-i câriye müjdelerini anlatarak) ben şimdi bu sadaka-i câriye müjdesi sebebiyle, âdeta Kanada’ya bir mağaza açmış gibiyim. Mağazamın başına da seni tâyin ederek, senin sayende çok çok eksiğim olan sevap defterime, sevap ve hasene avantaj ve kârlar akmaya başladı bile. Bu Peygamberî bir müjdedir ve asla ihmal edilmez…” ..demiştim. (Müslim, İbn-i Mâce.)

İşte bu itibarla, bu gün de İnternetten online sistemiyle, 8000 Km. uzaklıktaki Kanada’da, yine iki mağaza daha açmış gibi mutlu ve sevinçliyim. Bu yeni mağazaların oradaki yetkilileri olan Sn. Süleyman Bey ve Sn. Mehmet Bey kardeşlerime de minnettar ve müteşekkirim. Müsterih olmaları için, eğer var ise tüm hakkımı da helâl ediyorum…

Kendilerini cân-u gönülden tebrik ederek, bu görevlerini asla ihmal etmemelerini, hatta Kanada gibi şu anda bâkir fakat (müşterisi çok olması bakımından) münbit bir zeminde, kendilerinin de aynı kolay ve ileri tekniklerle, diğer muhtaç gönüllere, Kur’ân okumayı öğretmelerini istirham ediyorum. Allah cc kendilerinden ebeden râzı olsun. ÂMÎN…

NOT:

“Kanada’dan Cennet Bahçelerine” başlıklı yazımı okuma fırsatı bulamayan dostlar, bu linki tıklayarak okuyabilirler. TIKLA OKU

 

 

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER