Beykoz’da belki de en dikkat çekici mekânlardan biri olmasına gerekirken ilçe merkezine uzaklığı nedeni ile Beykoz sakinlerinin ömrü hayatlarında çok az gittiği hatta gitmediği bir köşe olma özelliğine sahip Otağtepe...
Beykoz Doğal Güzellikleri ve dokusu ile her zaman cazibe noktası olmayı başarmış bir belde. Sınırları içinde Anadoluhisarı Kalesi, Anadolukavağı Yoroz Kalesi, Yaz aylarında dolup taşan plajları, Polonezköy, Yuşa Tepesi, Hıdiv Kasrı, Riva Deresi Kıyıları İşletmeleri, Tarihi Beykoz ve Küçüksu Çayırları ve ilçe girişinde mükemmel bir görüntü ile yapılan sahil yürüyüş alanı ile tam bir cazibe merkezi iken Otağtepe arada sanki kaynayıp gitmiş… Gizli bir ambargonun muhatabı olmuş gibi.
Vakti zamanında Tema Vehbi Koç Doğa-Kültür Merkezi olarak hizmet verse de şimdilerde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü kontrolünde olan Otağtepe Fatih Korusu içinde bulunan değişik bitki ve ağaç çeşitleri meraklıları için her zaman ilgi odağı olmuştu.
Yaz ve Kış tatilleri ile de olsa yaklaşık 41 ilde o yörenin en dikkat çeken mekanlarını gezmiş olmanın da avantajını bu gezintide kullanmadık değil. Mesela bizim Çamlıca Tepesini anımsatan Aydın'daki Aytepe ile Otağtepe'yi anında kıyasladık kafamızda.
2 saatlik bir süreçte adım adım, köşe köşe gezdiğimiz bu güzel yere ait artı ve eski yönde notlarımızı aldık. Öncelikle olmazsa olmaz derecede şart olan şu ki acilen bir tuvalet hizmete girmeli.
Asında burası Tema Vehbi Koç Doğa ve Kültür Merkezi iken varmış, hatta bazı köşelerinde çay bahçesi olarak kullanılan, doğal özelliğe ters gelmeyecek köşelerde varmış. Özel işletmeden kamuya dönüş olunca nedense bugün sanki unutturulmak istenen bir köşe intibahı insanda oluşuyor.
Tema Vakfı Otağtepe'yi devretmişti
1995 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü'nce Tema Vakfına protokolle devredilmiş olan İstanbul Kavacık - Otağtepe bölgesindeki sahanın Vakfa tahsisine 2011 yılında son verilmiş ve protokol yenilenmemiş. Tema Vakfı buna rağmen sahanın bakım ve muhafazasına devam etmiş ve istenildiği gibi 17.07.2013 tarihinde de Karayolları Genel Müdürlüğü'ne iade edilmişti. Tema Vakfı iadenin ardından şu ifadeleri sosyal medyadan paylaşmış;
Bu alanın, 16 yıldır sevgiyle ve bağlılıkla bakımını yapma şansını bize verdiği için Karayolları Genel Müdürlüğü'ne teşekkür eder; sahanın yeşil alan olarak korunmasının takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz.
Bölge Tema Vakfının kontrolünde iken sahaya 2.645 adet ağaç, 12.355 adet bitki dikilmiş, 20.655 m2 çimlendirme yapılmıştı. Ayrıca 20.000 m2'lik alanda yer altı sulama tesisi, sera, gölet, taş köprü, ek bina, 5 adet teras, ofis, sondaj kuyuları, hidrofor, hava tankı, su tankı, 7420 m2 çim taşı ve kilit taşı, 4 adet pergola, elektrik tesisatı, aydınlatma malzemeleri, banklar, çitler, yürüme yolları gibi rekreasyon olacak şekilde bir çok peyzaj ve bakım tesisi yapılmış ve bu işler için de yaklaşık iki milyon dolar harcamada bulunulmuş.
TEMA Vakfı tarafından yürütülen bu çalışmaların bedeli Vehbi Koç Vakfı tarafından karşılanmıştır. Ayrıca, sahanın bakım, muhafaza ve güvenliğini sağlamak amacıyla TEMA Vakfı tarafından 1 yönetici, 2 bahçıvan ve 3 güvenlik görevlisi istihdam edilmiş.
Devrin ardından TEMA Vakfından yapılan açıklamada sahanın yeşil alan olarak korunmasının, herhangi bir inşaat faaliyetine açılmamasının takipçisi olunacağı kamuoyuna duyurulmuştu. İşte o işletme günlerinden gelen tuvalet ve sarnıç güzel bir çalışma ile doğal dokuya hiçbir zarar vermeden tadilattan geçirilip hizmete açılabilir.
Tuvaletler kapalı, çay içilecek yer yok
Otağtepe hemen arkasında eşsiz Boğaziçi görüntüsü, Rumelihisarı Kalesi, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü olunca özellikle fotoğraf tutkunları için paha biçilmez ilk öncelikli yerlerden biri olmuş. Bu arada düğün fotoğrafları için Beykoz'daki en cazip köşelerden biri burası, İlkbahar-Yaz döneminde her ziyaret gittiğinizde mutlak surette gelin damatlı çekimi görmek mümkün.
Bu arada şu anda Beykoz dahil Boğaziçi'ne hakim tepelerde görülen dev boyutlu ilk bayrak sanırız burada idi. İşte burada bir şey eksik, yani tuvaletler! Özellikle Sonbahar-Kış döneminde gelen ziyaretçilerin ilk sorduğu şeylerden biri "Tuvaletler nerede?" olmakta. Şimdilerde kapalı, kullanılmayan bir yerde tuvaletler ve acaba neden açılmıyor sorusu ilgililere her halde defalarca sorulmuş, hatta muhtemelen de Cimer'e iletilmiş olsa gerek.
Tema Vakfı kontrolündeki dönemden kalan 2-3 yerde gördüğümüz zemini özel taşla döşeli düzlükler yeniden neden insanların soluklanacağı çaylar eşliğinde Boğaziçi Panoramasının izleneceği konuma gelmemiş büyük bir eksiklik. Hatta bu işletmenin yeni bina yapımına da gerek yok eski su sarnıcı olan yer atıl durumda bulunmakta ve önünde çekildiğimi fotoğraf karesi ile de not aldık.
Fotoğraf çekmek için mükemmel bir yer
Bu mükemmel panoramik mekanda mutlak surette ahşap trabzan / korkuluğa dayanıp, yada merdivenlerine oturup fotoğraf çektirmek buraya ait yazılmamış kanun yada gelenek olmuş. Merdivenlerin renklenmesi zamanla aşınmış yerlerinin onarılması da şart gibi.
Yaptığımız gezintinde güneşli bir hava hakimken, özellikle Yaz aylarında direk gelen güneş ışınlarından korunmak her halde gözlüksüz, ya da şapkasız çıkmamak da gerekli.
Sonbahar-Kış döneminde ise sıkı ve soğuk geçirmeyen giysileri tercih etmek şart, yoksa bunun etkileri günlerce grip, öksürük olarak negatif anlamda görülür.
Fatih Sultan Mehmet ve şahlanmış at ağacı
Bu arada bu tepeye yani Otağtepe'ye İstanbul'un Fethi için Otağını kuran Fatih Sultan Mehmet'in Şaha Kalkmış At üzerindeki görüntüsünün hakim olduğu bir ağaç efsanesi de var. Özellikle Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ilk açıldığı günlerde Beykoz - Kavacık istikametine araçlar ile geçenler o ağacı görmekte idi ya da insan nasıl bakarsa öyle görür misali görüldüğü iddia edilirdi ki bunu bizde defalarca yaşamadık değil. Zamanla o ağacı görmek isteyenler için İstanbul'un en yüksek direkli dev Türk Bayrağı burada farklı bir bakış açısı yakalatmıştı.
Otağtepe Fatih Korusu kısa tarihi
Hz. Osman Döneminden, Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar İstanbul Kuşatmaları ve savaşlarında Otağtepe hakim noktası ile çok önemli bir yer özelliğine sahip olmuş.
Ve Fatih Sultan Mehmet Han'ın Bizans İmparatorluğuna Karadeniz yolu ile Boğaziçi'nden gelecek yardımlara engel olmak için Rumelihisarı'nın plan ve çalışmasını burada yaptığı bilinmekte.
655 Yılından 1453 Yılına değin tüm savaşlarda ev sahibi konumu ile çok özel bir yeri olan Otağtepe Korusu 2010 yılında Fatih Korusu Tema Vehbi Koç Kültür Merkezi adıyla yeni yüzü ile uzun yıllar hizmet sunmuştu.
Her ne kadar Beykozlular için ulaşımı zor bir nokta olarak görülmek istense de binlerce Beykozlu ve dışarıdan gelen konuklara ev sahipliği yapmaya devam etmekte.
Kapanış saati ve ulaşım durumu
Bu arada bu güzelim mekanda, noktada akşam karanlığında Boğaziçi Mehtabı, Yakamozlar, ay ışığı görmek isteyenler bunu düşünmesin Kış aylarında 17.30'da Yaz Aylarında ise biraz daha gün batımına yakın kapılar kapanmakta.
Otağtepe'ye ulaşmak için oldukça sık olan Kadıköy'den Kalkan 14 M, Üsküdar'dan Kalkan 15 M Hat Numaralı Otobüslere binmek yeterli. Öte yandan bir minibüs hattı da bölgeye yakın geçmekte.
Dost Beykoz / Özel Haber – Talip Ercan
