Kader Gür'ün sorularını cevaplayan Yücel Çelikbilek, "muhalefet kişisel kavga çıkarmaya çalışıyor, Beykoz için yaptıkları hiç bir şey yok" dedi.
Yücel Çelikbilek, dördüncü yılına girdiği Beykoz Belediye Başkanlığı’nda yine Beykoz’un geleceği ile ilgili önemli açıklamalar yaptı… Beykoz’u 2023’de modern bir dünya kenti yapabilmek için canla başla çalıştıklarını ifade eden Yücel Çelikbilek, “halkım bana güvensin… Gelecek nesillere huzurlu bir yaşam kenti bırakmayı kendimize hedef edindik… Beykoz’u bir marka şehir yapacağız… Bunun için çok ciddi adımlar atıldı… Allah’ın izniyle amacımıza ulaşacağız” dedi.
Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek…
"Hedefimiz 2023'de Beykoz'u dünya kenti yapmak"
Muhalefetin eleştirilerinin hizmetlerden ziyade, kişisel gerginlik oluşturmaya yönelik olduğunu ifade eden Başkan Çelikbilek, “biz 2023 hedefine doğru yol alıyoruz… Kimin ne söylediğine değil, Beykoz için kimin ne yaptığına bakıyoruz…” şeklinde konuştu.
Dost Beykoz Başyazarı Kader Gür’ün sorularını cevaplayan Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Beykoz Belediyesi’nin, rutin hizmetlerinin dışında bölgeye yüz yıllarca katkı sağlayacak çok önemli projelere öncülük ettiğini ve Medipol Tıp Fakültesi, Türk Alman Üniversitesi ve Torunlar GYO’nun yapacağı 7 yıldızlı otelin bunlardan bir kaçı olduğunun altını çizdi.
Sayın Başkan Beykoz sizin için ne ifade ediyor?
Beykoz, geçmişten günümüze, tarihi derinliği, kültür ve sanat alanındaki birikimi, coğrafi dokusu ve Boğaz’ın incisi olan konumuyla sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin hatta dünyanın en müstesna, en güzel ve en önemli kentlerindendir. 4 bin yıllık geçmişi olan Beykoz yakın zamana kadar sanayi yönüyle ön plana çıkıyordu. Ülkemizin çok önemli üç fabrikası Sümerbank Deri Kundura, Tekel ve Paşabahçe Cam Fabrikası ilçemizde faaliyet gösteriyordu.
Başta Karadeniz Bölgesi olmak üzere Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden göç eden vatandaşlarımız ekmek kapısı olarak gördükleri bu fabrikalarda çalışmak için Beykoz’a yerleştiler. Tabi bu durum başta çarpık yapılaşma olmak üzere birçok sorunu da beraberinde getirdi. Maalesef insanlarımızın ekmek kapısı, umudu olan bu fabrikalar teker teker kapanınca birinci sırada işsizlik olmak üzere sorunlar da çoğaldı. Fabrikalar ve son derece kıymetli arazileri atıl durumda kaldı.
Beykoz’u eğitim-kültür ve turizm kentine dönüştürüyoruz.
Yetkililerle yaptığımız görüşmeler ve yoğun girişimlerimizle bu fabrikalar kısa süre içerisinde ilçenin çehresini değiştirecek, bölgeye hareket getirecek turizm alanlarına dönüşüyor. Bildiğiniz gibi Torunlar GYO’nun aldığı Tekel Fabrikasında çalışmalar başladı. 2013 yılında da Deri-Kundura Fabrikası’nda proje başlayacak. Kuşkusuz bu projeler Beykoz’a çok önemli bir dinamik sağlayacak. Öte yandan bizim yürüttüğümüz başta eğitim olmak üzere birçok proje hayata geçtiğinde Beykoz’da çok önemli bir değişim ve dönüşüm sağlanmış olacak. Beykozlu kardeşlerimin hak ettikleri standartlarda bir yaşama ve çevreye sahip olabilmeleri için elimizden geleni yapıyoruz. Tabi bu süreç öyle hemen başarılacak bir süreç değil. 60-70 yıla dayanan problemleri çözmek ciddi zaman, ekip ve belediyecilik anlayışı gerektiriyor. Hamdolsun ki bizlerde bu saydıklarımdan bol miktarda var.
2B, imar ve mülkiyet konularında yoğun çaba gösterdiğinizi gözlüyoruz. Son durum nedir?
Biz 2009 seçimlerinde vatandaşlarımıza bazı vaatlerde bulunmuştuk. İnanmadığım, hayalini kurmadığım hiçbir projeyi, hiçbir çalışmayı vaat etmedim, etmem. Benim anlayışıma, inancıma aykırı bir durum. Bugün dönüp baktığımız zaman, vaatlerimizin çok ilerisinde olduğumuzu görüyoruz.
İlçemizin önemli sorunlarının başında gelen mülkiyet, imar sorunu, 2B, vakıf ve hazine arazileri konularında önemli çalışmalar yaptık ve ilerleme sağladık. Beykoz’da 2B’nin ilgilendirdiği vatandaşlarımız toplam nüfusun % 20’sini oluşturuyor. 15 Ocak 2009’da 2B ile ilgili yasa çıktı. Sağ olsun CHP bu konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürdü. Ancak bu kez başarılı olamadı çok şükür.
Rayiç bedellerin açıklanmaması bizim gayretimizle olmuştur.
Kadastrol çalışmalar yapıldı ve belli aşamaya gelindi. Fiyat tespitinin her bölgeye uygun gelmediğini gördük. Beykoz’a bu rayiçlerin uymayacağını her platformda dile getirdik. İBB ve İlçe Belediye Başkanlarımızla, AK Parti İstanbul İl Başkanımızla, Milletvekillerimizle, Bakanlarımızla ve bürokratlarla yoğun temaslarımız oldu ve Beykoz’da özel bir çalışma yapılması gerektiğini dile getirdik. Beykoz’da rayiç bedellerinin açıklanmaması bu gayretlerimiz sonucudur. Çünkü biz halkımızın taleplerini, beklentilerini ve ekonomik durumunu çok iyi biliyoruz. Bu durumu yukarıya bildirdik. Tabi problemlerin hepsini bir anda bitirmeniz mümkün olmuyor. Ancak rahatlıkla söyleyebilirim ki, birçok ciddi sorunu ortadan kaldırma aşamasına geldik. Özellikle rayiç bedellerin değişmesi, daha makul bir orana, fiyata çekilmesi için yoğun mesai harcadık. Kısa sürede de bu bedellerin Beykozlu kardeşlerimin beklentileri çerçevesinde açıklanmasını bekliyoruz.
Bazı mahallelerimizin özel proje alanı olması Beykozluya ne sağlayacak? Nedir özel proje alanı?
Bakanlık kanunu çıkartırken üzerinde imar olamayacak çok ufak parsellerin yoğun olduğu yerler için özel proje imkânını hazırladı. Bu tür parsellerde ortak alanlar oluşturacağız ki dönüşüme imkân sağlayalım. Dönüşüme uygun olan yerlerde dönüşümü sağlayacağız. Vatandaşlarımıza ait olan uygun yerlerde ise bu hakkı vatandaşlarımızın kendilerine kullandıracağız. Yapılaşmaya uygun olmayan küçük arsaları da birleştirmek suretiyle buralardaki dönüşümü de biz sağlayacağız.
Yani yapılaşmaya uygun olmayan küçük parsellerin birleştirilip Belediye vasıtasıyla kentsel dönüşüme kazandırılması mı oluyor özel proje alanı?
Evet, aynen öyle. Bu sayede Beykozlu vatandaşlarımıza uygun konutlar üretebileceğiz. Neden özellikle bu beş mahalle seçildi? Biliyorsunuz, Çavuşbaşı sınırları içerisinde kalan beş mahallemizin tamamı 2-B arazisi. Bunun yanında Soğuksu, İncirköy, Gümüşsuyu ve Yenimahalle ise büyüklük açısından en büyük 2-B parsellerine sahip mahallelerimiz. İstedik ki 2-B konusunun en yoğun olduğu bu mahallelerde yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarını Belediye olarak biz çözelim. Onları bizden daha iyi hiç kimse anlayamaz. Belediyecilik bu yüzden ciddi bir iştir diyorum.
Bu yüzden özel proje alanı olarak bu mahallelerimiz seçildi. Buralardaki rayiç bedellerin belirlenmesi konusunda ise çalışma devam ediyor. Rayiç bedel tespitini bakanlık yapacaktır. Ancak tabi bu tespitte Beykoz’un sosyal şartları göz önünde bulundurulacaktır. Bu konudaki çalışmalar da devam ediyor.
Yasal olarak tüm Türkiye’yi ilgilendiren 2-B gibi bir meselede kişisel girişimlerimizle Bakanlık nezdinde ilçemize özel uygulama yaptırıyoruz ve bunun uygulama yetkisini de tamamen Belediyemize alıyoruz. Kusura bakmayın ama bu öyle her babayiğidin harcı değildir.
Vatandaşlarımıza % 40 avantaj sağlayacağız
Özel proje alanlarında arsaları vatandaşlarımıza intikal ettirirken net parseller üzerinden satış yapacağız. Bu konuyu şöyle açayım; Milli Emlak’in satacağı yerlerde bir nüans vardır; mesela bin metrekarelik bir arsada Milli Emlak net bin metrenin parasını alır. Bizim yapacağımız uygulamada Kamu Ortaklık Payı olan % 40’ı düştükten sonra kalanın parasını alacağız. Yani vatandaşlarımızın cebinden % 40 daha az para çıkacak. Arazinin Kamu Ortaklık Payı bedeli olan % 40’lık bölümünü Belediyeden biz finanse edeceğiz.
Peki, Sayın Başkan 2-B dışında kalan arazilerin vatandaşa intikali için ne tür bir çalışmanız var?
Bölgemizde 2B’nin dışında maliye hazine arazileri, İBB ve Beykoz Belediyesi’ne ait araziler var. Takas yoluyla İBB’den şu ana kadar 720 bin metrekare araziyi devraldık. İnşallah 2013 yılı içerisinde bu arazileri yasalar çerçevesinde vatandaşlarımıza devretmeye başlayacağız. % 25’i peşin kalanı için 36 ay vadeli devirler olacak. Bu ödeme planı ile ilgili Belediye Meclisimizde karar aldık.
Diğer taraftan Maliye arazilerinin 4706 sayılı yasa kapsamında devri için talepte bulunduk İnşallah bu devirle ilgili de kısa zaman içerisinde hayırlı sonuç bekliyoruz. Biliyorsunuz daha önce Anıtlar Kurulu’nun yetkisinde olan bu husus artık Şehircilik Bakanlığı’nın yetkisinde. Bu durum elimizi daha da güçlendiriyor.
Doğal SİT?
Doğal Sit Beykoz’un sağlıklı gelişmesine engel
Kültür Bakanlığına bu konuda önemli müracaatlarımız oldu ve ciddi bir mesafe de kat etmiştik. Ancak 2011 seçimlerinde bu yetki Kültür Bakanlığı’ndan Çevre Bakanlığı’na geçti. Ancak çalışmalarımız ciddi bir şekilde devam ediyor. Bakın, Doğal SİT Beykoz’un gelişmesine en büyük engel. Yıllar önce başımıza bela edilen bu konunun sağlıklı bir zemine oturtulması uzun zaman alıyor ama önemli yol kat ettik. Arazinin geniş olması süreci olumsuz yönde etkiliyor. İnşallah çalışmalarımız bittiğinde SİT tamamen kalkacak ve Beykoz normalleşerek İstanbul’un diğer ilçeleri gibi olacak.
Üniversite çalışmalarından bahsedebilir misiniz?
Bir üniversite hayalinden 4-5 üniversiteye ev sahipliği yapacağız.
Beykozlular olarak yıllarca ilçemizde bir üniversitenin hayalini kurduk. Bizim dönemimizde, Sayın Kaymakamımız Aydın Ergün’ün de gayretleriyle bugün dört, beş üniversiteden bahseder duruma geldik. Marmara Üniversitesi’nin Siyasal Bilgiler Fakültesi geldi. Türk-Alman Üniversitesi’nin temelini attık. Bu yıl öğrenci almaya başladı. Beykoz Lojistik Meslek Yüksek Okulu’nun Beykoz Üniversitesi’ne dönüşüm girişimleri yakında sonuç verecek. Medipol Üniversitesi yine çalışmalara başladı. Eğitim vizyonunu her geçen gün yeni projelerle güçlendirerek Beykoz’u bir eğitim üssüne dönüştürmek istiyoruz. Bunlar tamamlanınca, ilçemizde sadece eğitim değil, sosyal ve ekonomik alanlarda da önemli gelişmeler yaşanacak.
Eğitimden bahsetmişken sadece üniversitelerle sınırlandırmak yetersiz olur. Her yıl okullarımızın tüm boya-temizlik malzemelerini veriyoruz. Temizlik, çevre düzenlemelerini yapıyoruz. Sınıflara akıllı tahtalar hediye ediyor, başarılı öğrencilerimizi ödüllendiriyoruz. İstanbul’da okula ayrılan arazi bakımından iyi durumdayız. Yeter ki hayırseverlerimiz okul yaptırmak istesin. Her türlü kolaylığı sağlıyor, yardımcı oluyoruz. İl Özel İdaresiyle birlikte yeni okulların yapımına destek sağlıyoruz.
Kültür, turizm ve sosyal alanlarda yaptığınız çalışmaları anlatır mısınız?
Çayır Festivallerimiz her kesimden övgü aldı
Her yıl geleneksel olarak düzenlediğimiz Uluslararası Beykoz Çayır Festivallerini ilk defa 1995 yılında yine ben başlatmıştım. O tarihten bu yana gelenekselleşen bu festivalimizi ilçemizde faaliyet gösteren il derneklerimizle birlikte başarıyla gerçekleştiriyoruz.
On binlerce vatandaşımızı sevilen sanatçılarımızla buluşturduk. Barışa, kardeşliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz dönemde yöresel etkinliklerimizle bu sürece katkı sağlamaya çalıştık. Çünkü Beykoz her bölgeden vatandaşımızı barındırıyor.
Yine İl Kültür Turizm Müdürlüğü işbirliği ile Turizm Haftası etkinlikleri düzenledik. Hafta boyunca yapılan etkinliklerle Beykoz’un turizmdeki önemini doğal ve tarihi güzelliklerini bir kez daha vurguladık. Her yıl Ramazan ayında binlerce vatandaşımızı “Sokak İftarları” ve “Gönül Sofraları”nda bir araya getirdik. Yine Ramazan ayının ruhuna uygun kültürel etkinlikler düzenledik. Genç kuşaklara tarih bilinci aşılamak üzere kültür ve tarih gezileri düzenledik. 40 bini aşkın genç, yaşlı vatandaşımızı Çanakkale Şehitliği’ne götürdük. Temsilen 90 vatandaşımızı “Beykoz Sarıkamış Şehitlerine Yürüyor” programıyla Sarıkamış’a götürdük.
Tarihi ve edebi şahsiyetlerimiz için anma programları düzenledik. Yine 20 bini aşkın öğrencimizi 1453 Panorama Tarih Müzesine götürerek tarih ve kültür mirasımızı inceleme fırsatı sağladık. Her yıl Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri düzenledik. Şefliğini aynı zamanda Başkan Yardımcımız Nevin Çalışkan’ın yaptığı Beykoz Musiki Topluluğu çalışmalarını sürdürüyor. İlçe Kaymakamlığımızla birlikte uluslararası 23 Nisan Çocuk Festivali’ni kardeş belediyelerimizden gelen misafirlerimizin katılımlarıyla gerçekleştirdik. Yemek yarışmalarımızla geleneksel yemek ve tatlılarımızın, yemek kültürümüzün tanıtımına katkı sağladık.
Sosyal belediyecilik adına önem verdiğimiz, barış, sevgi ve kardeşlik duygularını besleyen tüm bu çalışmalarımız inşallah devam edecek.
15 Bin vatandaşımız Kültür-Sanat kurslarımızda eğitim aldı
Hepimizin malumu Beykoz’daki en büyük eksiklik sanat ve kültür organizasyonlarının yapılabileceği bir salonunun olmayışıydı. İlçemizde bulunan ve yine AK Parti Belediyeciliği zamanında yapılan Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi yetersiz kalıyordu. Bunun için belediyemizin yanında bulunan ve iş merkezine dönen kültür merkezini yenileyerek Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’ni halkımızın hizmetine sunduk.
Bu Kültür Merkezi’nde Büyükşehir Belediyesi vasıtasıyla, 20 bin kitabın yer aldığı kütüphane kurarak ilçemizin çok önemli bir eksikliğini giderdik. Şehit M. Talha Dinleyici çok amaçlı konferans salonumuz ve birçok branşta vatandaşlarımızın faydasına sunduğumuz kurslar yer alıyor.
Kültür merkezi başta olmak üzere, Kavacık ve Tokatköy hizmet binalarında 23 farklı branşta kültür-sanat kursları düzenliyoruz. Çocuk ve gençlerimizin sosyal gelişim ve eğitimlerine katkı sağlamak amacıyla yaz ve kış dönemlerinde düzenlediğimiz bu kurslarımıza ilgi yoğun oldu. Beş bini aşkın vatandaşımız bu hizmetten yararlandı. Yine Recep Şahin Köktürk Kapalı Spor Salonu’nda yaz ve kış spor okullarımızdan binlerce evladımız faydalanıyor.
Avrupalı Gençlerle Kültür ve Dostluk Harmanı Oluştu
Beykoz’un eğitim ve turizmde cazibe merkezi olması için gerekli olan alt yapı taşlarını büyük bir özenle yerleştirmeye çalışıyoruz. Beykoz’da AB hibesiyle uygulanan ilk gençlik projesi olan “Beykoz’da Yaşam ve Sanat”, 50 Avrupalı gence sanat ve eğitim aracılığıyla birbirlerini tanıma, kültürleri tanıtma ve yeni dostluklar kurma fırsatı sundu. Gençlerimizi sanatın farklı dallarında buluşturmak, kültürlerarası yakınlaşmayı sağlamak ve gençlerin yeteneklerini keşfetmelerine öncülük etmek amacıyla hazırlanan “Beykoz’da Yaşam ve Sanat” Projesiyle ilçemizin uluslararası ölçekte tanıtımını da hedefledik.. Bizim kültürümüzde sevginin ayrı ve özel bir yeri vardır. Yunus Emre, Mevlana sevgiyi ön plana çıkarmışlardır. Bu projeyle farklı kültürlerden gelen gençler arasında sevgi ve hoş görünün yaygınlaştığına inanıyorum.
Beykoz’un Duvarlarına Tarih Motif Motif Nakşedildi
Vizyonunu turizm ve eğitim olarak yeniden belirleyen, sahip olduğu doğal ve tarihi güzelliklerle İstanbul’un nadide ilçeleri arasında yer alan Beykoz’da Çubuklu-Dedeoğlu arasındaki duvarlara yine ilçemize ait tarihi eserler ile önemli şahsiyetlerin yer aldığı resimlerle donattık. Her gün oradan geçen binlerce vatandaşımıza, Hisar Kalesi, Beykoz Dalyanı, Çeşm-i Bülbül, Beykoz Kundurası, Orhan Veli Kanık, Sadri Alışık, Yahya Kemal Beyatlı gibi değerlerimizi hatırlatma ve tanıtmayı hedefledik.
Hz. Yuşa’ya Yeni Çehre kazandırdık
İstanbul’un inanç turizmi açısından en fazla ziyaretçi alan mekânlarından Hz. Yuşa Camii ve Türbesi’nin çevresini, Hz. Yuşa Peygamber’in makamına yaraşır güzellikte projelerle yenileyeceğiz. İBB, çevre ve peyzaj projelerini, biz ise yol yapım, otopark ve yeni cami projelerini hayata geçireceğiz.
Bildiğiniz gibi Hz. Yuşa, yılın her döneminde İstanbul’un ve yurdun dört bir yanından ziyaretçi akınına uğruyor. Bu önemli yeri vatandaşlarımızın ulaşımdan ibadete tüm ihtiyaçlarını kolaylıkla karşılayabileceği, daha bakımlı ve daha modern bir ibadet alanına dönüştürmeyi hedefliyoruz. Yol genişletme çalışmalarını başlattık. Proje tamamlandığında yaşlı ve çocuklar için akülü araçlar da hizmet verecek. Ayrıca caminin yetersiz kaldığını düşünüyoruz. Daha geniş bir camii yapmayı planlıyoruz.
Anadolu Yakasının En Modern Nikâh Salonu
“15 bin m2’lik alan üzerine planladığımız Düğün-Nikâh Salonu ve Otopark’ın Anadolu Yakasının bu alanda en kullanışlı ve en modern binası olacağını söyleyebilirim. Belediyemizin arkasında yer alan belediye garajına yapacağımız bu projemiz hazır. İnşallah en kısa zamanda bu projemizi de hayata geçireceğiz.
Şahinkaya’da Beykoz Arena’yı tamamlamak en büyük hayalim
En büyük hayalim olan Şahinkaya Spor Kompleksi Projesi’nin yapımının gerçekleşeceği arazinin devrini nihayet sağladım. Bu arazinin üzerine Beykoz Arena dediğimiz çok ciddi bir proje yaptık. İl Özel İdaresi’nden 2013 yatırım projesine alınması için müracaatımızı yaptık. Yaklaşık 40 milyon dolarlık bir yatırım olan bu projede 10 bin kişilik stadyum, iki kapalı spor salonu, Anadolu Yakası’nın tek atlama kulesini de içerisinde barındıracak olan olimpik yüzme havuzları olacak.
Şahinkaya Projesi bittiğinde Beykozspor Kulübü Şahinkaya’ya taşınacak ve şimdiki yeri yıkılarak Beykoz Çayırı’na katılacak.
Bunların yanında TFF’den Riva’ya yeni alanlar açılması için talepler geliyor. Futbolun kalbi Riva’da, Basketbol’un kalbi ise İshaklı’da atacak inşallah. Riva’da TFF tarafından yapılacak yeni tesislerin temeli Ocak ayı içerisinde görkemli bir törenle atılacak inşallah. Yine Basketbol Federasyonu’yla bir kapalı spor salonu konusunda anlaştık ve kendilerine yer göstereceğiz. Spor Toto’ya ise Cumhuriyetköy’de bir kapalı spor salonu yaptıracağız.
Bu projeler tabi Beykoz’umuz için çok önemli ve büyük projeler. Tüm bu projelerle bir taraftan çocuklarımızı sağlıklı nesiller olarak geleceğe hazırlamaya çalışırken, bir taraftan da Beykoz’u spor, sağlık, eğitim ve turizm alanlarında hak ettiği yere, yani Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biri haline getirmeye çalışıyoruz.
Küçüksu Çayırı çok yakında şenlenecek
Tarihi Küçüksu Çayırı’na yönelik proje çalışmamıza inşallah yakında başlıyoruz. Uzmanlar tarafından yapılan incelemede Çayır’ın içinde eski bir cami temeli bulundu. Gerekli planları ve projeleri çıkardık. Çayır’la birlikte inşallah bu caminin de temelini çok yakında atıyoruz. Bilinen tarihi 4 bin yıl geriye giden ilçemizde bu tür tarihi eserlerin gün yüzüne çıkması bizleri heyecanlandırıyor. Elbette sorumlu belediyecilik anlayışı bu tür tarihi eserleri ve alanları gelecek nesillerimize kalıcı eserler olarak bırakmayı gerektirir. Kaldı ki ilçemizin turizm vizyonunun kalitesini bu tür tarihi eserlerle arttırabilirsiniz.
Sayın Başkan Beykozspor 1908 AŞ’ye yeterince destek olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Bakın bu konu çok konuşuldu, yazıldı çizildi. Benim her zaman savunduğum bir şey var; spor ve siyaset bu kadar iç içe olmamalı. Biz göreve geldiğimizde Beykoz 1908’i profesyonel kadrolara emanet edelim, Belediye olarak biz de elimizden gelen desteği verelim dedik. O gün arkadaşlar “yakışanı Beykozspor Derneği’dir” dediler biz de kendilerine bütün hisseleri bedelsiz olarak devrettik. Daha sonra da belli bir plan çerçevesinde olması koşuluyla bazı taahhütlerde bulunduk. Ancak bu kardeşlerimiz bunu yanlış kullanarak verdikleri sözde durmadılar.
Beykozlular da taşın altına elini koymalıdır
Bu gün Beykoz Belediyesi olarak bütün kulüplerimize başta yemek, ulaşım ve malzeme olmak üzere çok ciddi yardımlar yapıyoruz. Takdir edersiniz ki Belediyemizin kaynakları son derece sınırlı. Yıllık bütçesi oldukça yüksek olan kulübümüze ancak imkânlarımız çerçevesinde destek olmaya çalışıyoruz. Tabi bu sadece bizim gayretlerimizle başarılacak bir durum değil. İmkânı çerçevesinde Beykozlular da taşın altına elini koymalıdır diye düşünüyorum ama maalesef bu olmadı. Herkes Belediye’den bekliyor. Şahinkaya Spor Kompleksimizin hayata geçirilmesinden sonra tesis anlamında da kulübümüz çağ atlayacak inşallah. Şahinkaya Projesi hayata geçene kadar Beykoz 1908 takımımızın şu an kullandığı Çayırdaki Stadyumu Vakıflarla anlaşarak 2013 yılında devralacağız. Orada gerekli düzenlemeleri ve iyileştirmeleri yaparak sporseverlerin hizmetine sunacağız.
Peki ya Recep Şahin Köktürk Spor Salonu’nun İBB’ye devri konusu?
Bu konu maalesef özellikle manipüle edildi. Değişen hiçbir şey yok. Kullanımı yine bizde olan bu önemli tesisimizin ciddi bir tadilata ihtiyacı vardı. Yaklaşık 4,5 milyon TL tutan bu tadilatı İBB’nin karşılayabilmesi için yapılmış olan bir işlem bu. Sonuç itibariyle bu tesisimizde yine yaz ve kış spor okullarımız başta olmak üzere her türlü faaliyet ve organizasyonlarımızı yapmaya devam edeceğiz. Bunu “son kale düştü” şeklinde algılamak ve kamuoyunu yanıltmaya çalışmak akıl tutulmasından başka bir şey değildir.
Bu konuya şöyle bakmak lazım; Recep Şahin Köktürk Kapalı Spor Salonumuzun tadilatı olan 4,5 milyon TL ve yıllık rutin bakım, onarım ve diğer tüm masrafları İBB tarafından karşılanacak. Buna karşılık her türlü kullanım hakkı eskiden olduğu gibi yine bizde olacak.
Gözleri var, ama görmüyorlar!
R. Şahin Köktürk Kapalı Spor Salonu’nun İBB’ye devrini bu kadar manipüle eden anlayışın yıllardır İBB’nin olan belediye binasının arazisini Beykoz’umuza kazandırmamızı görmemesini ben “gözleri var ama görmüyorlar şeklinde yorumluyorum. En az 100 milyon TL değeri olan bu araziyi sadece 2 milyon TL’ye İBB’den satın aldık. Evet, yanlış duymadınız; Belediye binamız, Kültür Merkezi ve İSKİ binasının da üzerinde olduğu 20 bin metrekarelik araziyi İBB’den sadece 2 milyon TL’ye satın aldık. Takdir edilmeyi veya alkışlanmayı beklemiyoruz ama sırf muhalif olmak için de yapılan başarılı çalışmaları görmezden gelip karalamak Beykoz’a zaman kaybettirmekten başka bir işe yaramaz.
Beykoz’un can damarı olan fabrikalar kapandığından bu yana Beykoz adeta kaderine terk edilmiş durumda. Bu konudaki çalışmalar hangi aşamada?
Yıllarca sanayi kenti olan Beykoz artık turizm merkezi olarak anılacak
Beykoz neredeyse bir asır boyunca sanayi tesisleriyle anıldı. Şişe Cam Fabrikası, Sümerbank Deri Kundura Fabrikası ve Tekel. Bugünkü dünyada Beykoz gibi tarihi ve doğal güzelliklere sahip bölgeler sahip olduğu o dinamiklerle hayata kazandırılıyor. Tabi bu bir geçiş süreci olduğu için sıkıntılar olması da gayet tabii.
Yıllarca kapanan fabrikaların yerlerini bugünkü şartlara uygun alanlar olarak ekonomiye kazandırmanın çalışmalarını yaptık. Bu kazanım tekrar bir fabrika olamazdı şüphesiz.
Ya turizme yönelik bir tesis olacak, ya da sağlık, eğitim veya spora yönelik bir alan olacak. Bu kazanım ilçemize çok önemli bir istihdam ve katma değer de katacaktır şüphesiz. Şu an Paşabahçe’deki Tekel Fabrikası’nın yerine çok önemli bir otel yapılacak. Aynı şekilde Deri Kundura Fabrikası ve Paşabahçe Cam Fabrikası da ilçemize turizm alanında önemli katkılar sağlayacaktır.
İlçemizin marka değeri yeni projelerle artıyor
Beykoz’un marka değerini arttırmak ve kaliteli bir turizm şehri standardı oluşturabilmek için hayata geçirdiğimiz önemli çalışmalarımız oldu. Karlıtepe Mesire Alanı düzenlemesi ve teleferik, Kılıçlı Film Platosu Projeleri, Riva’da, ruhsatını verdiğimiz Galatasaray Kulübüne ait arazi bu çalışmalarımızdan bazılarıdır.
Beykozlu vatandaşlarımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Vatandaşlarımız bize güvensinler
Her hafta yüzlerce vatandaşımızla bir araya geliyorum. Özellikle Perşembe günleri randevusuz halk günümüz. Dileyen vatandaşımız Belediye binasına gelerek benimle yüz yüze görüşüyor, sohbet ediyor dertleşiyor. İmkanlarımız çerçevesinde vatandaşlarımız için elimizden geleni yapıyoruz.
Sizin vasıtanızla vatandaşlarımıza şunları söylemek istiyorum: Vatandaşlarımız bize güvensinler. Hamdolsun bu güne kadar hep vatandaşlarımızın daha iyi ve rahat şartlarda yaşaması için elimden geleni yaptım ve Allah sağlık verdikçe yapmaya devam edeceğim. Bu benim bu hayatımdaki seçimim. Elimizi değil kafamızı taşın altına koymuşuz.
Bu gün eski belediye başkanları, meclis üyeleri ve bürokratlarla birlikte yargılanıyoruz. Tıpkı 1994-1999 yılında olduğu gibi. O tarihte de kamuoyunda Rahşan affı olarak bilinen af yasasından yararlanarak ceza almaktan kurtulmuştum. Ama bu gün olsa yine aynı kararın altına imza atarım. Rüzgarlıbahçe’de vatandaşlarımızın üzerinde oturduğu arazileri, hazineden devralıp vatandaşlarımıza devrederek çok sayıda aileyi tapu sahibi yaptık. Bu devir işleminde o tarihte görev yapan bazı CHP’li meclis üyelerimizin de imzası var. Ancak maalesef vatandaşı düşünmeyen CHP meclis üyeleri mahkemeye başvurarak bu süreci başlattı. Yargılama nereye varır bilinmez ama inşallah Rüzgarlıbahçe’de yaşayan vatandaşlarımız bu işin sonunda kaybeden taraf olmaz. Sonuçta biz vatandaşlarımızın barınma hakkını korumak için elimizden geleni yaptık ama CHP Meclis Üyeleri Naci Candaş, Halit Kılıç, Nihat Arıcan ve Mustafa Yiğit mahkemeye başvurarak maalesef vatandaşlarımızın aleyhine hareket etmiştir.
Bizim yapacak daha önemli işlerimiz var!
Bazıları laf kalabalığı yaparak ortamı germek ve bizi de bu gerilimin içine çekmek istiyor. Bizim yapacak daha önemli işlerimiz var. Onlar laf üretmeye devam etsin ama gölge de etmesinler. Bizim Beykoz için yapacak daha çok işimiz var. Güneşin balçıkla sıvandığı görülmemiştir onun için atılan iftiralara da, yapılan dedikodulara da aldırmıyorum. Yukarıda da ifade ettiğim gibi benim önceliğim Beykoz ve Beykoz’da yaşayan 250 bin insanımız. Onlar bana güvensin. Allah’ın izniyle bu güne kadar onları mahcup etmedim, bundan sonra da etmem evvel Allah.
Beykoz öyle beş yılda problemleri çözülecek bir ilçe değil maalesef. Kimsenin elinde de sihirli değnek yok. Bir taraftan 60-70 yıllık kronik sorunları, köhnemiş yasaları büyük bir çaba harcayarak vatandaşlarımızın mevcut şart ve taleplerine uygun hale getirmeye çalışırken, bir taraftan da daha yaşanılabilir, zengin ve ferah bir Beykoz için turizm-sağlık-eğitim ve spor alanlarında çok önemli atılımlar yapmaya hazırlanıyoruz. Biz bunlarla uğraşırken birileri de başka hesaplar peşinde koşuyor. Ne diyebilirim ki? Allah onların da yolunu açık etsin.
2014’te yapılacak Mahalli Genel Seçimlerde tekrar aday olacak mısınız?
Adaylık herkesin aklından geçer. Ben bu işe nasip olarak bakıyorum. Her zaman şunu savunmuşumdur; bir belediye başkanı en az iki dönem üst üste hizmet etme imkanı bulmalı ki yaptığı çalışmaları, projeleri hayata geçirebilsin, yarım kalmasın. Bir de Beykoz özellikle bu dönemde çok ciddi bir dönüşümün eşiğinde ve hamdolsun bunu bizim çabalarımız bu noktaya getirdi. Bu çalışmaların sonlandırılması açısından da baktığımda teveccüh gösterilmesi ve elbette partimin uygun görmesi durumunda görev yaparım.
Beykoz’da hedefimiz 2023’tür.
Kaldı ki, Sayın Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın koyduğu 2023 hedefi Beykoz’umuz için de geçerli. 2023 perspektifi Beykoz için de çok önemli bir perspektif. Konulan hedef iktidarı elinde bulundurma hedefi değildir. Konulan hedef Cumhuriyetimizin 100. Yılında Beykoz’u, İstanbul’u ve Türkiye’yi dünyanın göz bebeği yapmaktır. Bunu başarabilecek kadrolar da AK Parti’de mevcuttur. AK Parti kadroları ülkemizi ve İstanbul’umuzu Beykoz’umuzu 2023’e hak ettiği şekilde taşıyacaktır. Bundan hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın. Beykoz’da yaşayan her bir vatandaşımız bizim için birinci sınıf insandır ve en iyisini hak ediyor. Bu anlayışla inşallah Beykoz’u yarınlara hazırlıyoruz. Ayrıca şimdilik detaylarına girmeyeceğim; 2013’de sürpriz olmasını istediğim “Beykoz Kanal Projesini” inşallah hayata geçireceğimin bilinmesini isterim.
Sayın Başkan 2013 yılı ile ilgili mesajınız?Evet, Miladi Takvime göre 2012 yılının son günlerini yaşıyoruz. Ben 2013 yılının Beykoz’da yaşayan tüm vatandaşlarımız başta olmak üzere, Ülkemize ve tüm dünyaya sağlık, huzur ve barış getirmesini diliyorum. Vatandaşlarımız bize güvenmeye devam etsinler. İnşallah bu yıl da Beykoz’u her platformda daha da iyiye taşımaya devam edeceğiz.
Dost Beykoz / Özel Röportaj
