Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Zillet İttifakı, iç ve dış şer güçlerin maşaları

Allah aşkına, “HDP, CHP, PKK, İ(Yİ)P, FETÖ, SP, DP, ABD, AB,” vs. şu ittifakı oluşturanlara; akıl, iz’ân, vicdan, mantık, vatan, millet Din ve insanlık hesabına bir bakar mısınız?

20 sene önce, bunların aynı fotoğrafta yer alacaklarını, kim hayal edebilirdi?

Öyle yâ, daha düne kadar CHP; DÎNİ ve Mukaddesleri yok etmek üzere kurulmuş bir sinsi örgüt değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘normal bir siyasi partisi’ zannediliyordu!…

FETÖ ise ABD emriyle kendi ülkesine İHANET edip, DARBE girişiminde bulunarak, 253 kişiyi zâlimce şehit edip ve 2992 kişinin de sakat kalmasına sebep olacak CÂNÎ bir örgüt değil, ağlayarak yapılan vaazlarla, Mü’min halka kendisini sevdiren ve güven sağlayarak hayırlı işler yapan bir cemaat zannediliyordu…

SP ve DP de hiçbir şartta, birtakım kuyruk acıları veya kıskançlıklar sebebiyle de olsa, ‘çoğunluğu din ve mukaddesât düşmanlarından müteşekkil bir ittifaka’ destek verebilecek partiler değil, Mü’min ve muhafazakâr kişilerin desteklediği masum particikler olduğu zannediliyordu. Nasıl oldu da bu kadar farklı görüşlere sahip ve asla yan yana gelmeleri hayal bile edilemeyen, böyle şerîr bir ittifak ortaya çıktı?…

Aslında, CHP, HDP, IYIP ve bunların kollayıp desteklediği FETÖ, PKK, PYD, PYJ, YPG, vs. Terör örgütleri; tabî ve coğrafî zenginlikleri olan başka devletleri ve özellikle de İslâm ülkelerini “çeşitli fitnelerle böl parçala ve yut” metoduyla sömürgesi altına alarak semirmiş, SÖMÜRGECİ ülkelerin beslediği partiler ve terör örgütleri değil miymiş bunlar?…

Hatta; yukarıda hatırlatmaya çalıştığım tuzakları sinsice kamufle ederlerken, bugün özellikle HDP yetkilileri ve kendine gelen sağduyulu CHP yetkilileri itiraf etmeye başlamadılar mı?…

Zerre kadar îmanı, vicdanı, vatan sevgisi olan hangi akl-ı selim, bunlara oy nasıl verebilir?…

Bu ziller ittifakının karşısında ise; “kusursuz insan olmadığı gibi, kusursuz kurum da olmaz” kâidesince, hasbelbeşer kusurları olsa da, AKP, MHP, BBP gibi muhafazakâr, Yüce Dînimize müsamahakâr ve vatanına sevdalı bir ittifak var. 16 Senede yapılan güzel işler ve icraatlar, 80 senede yapılanlardan bile çok fazla. Üstelik de TÜM ŞER GÜÇLER ve ÜLKELER bu Cumhur ittifakından korkup, Cumhura kaybettirmek için, zillete maddi manevi destekler verip ellerini ovuşturuyorlar. Bu da apaçık ortada değil mi?…

Yine diğer yandan; Dünya üzerindeki TÜM MAZLUMLAR ve MÜ’MİNLER, sadece bu İKTİDARA ve yani cumhur ittifakına ümitlerini bağlamışlar, kazanmaları için gözyaşlarıyla dualar ediyorlar.  

Alnı secdeye giden her Mü’min ve her vatansever, her işinde, her davranışında ve her hareketinde Yüce Yaratıcımız olan Allah’ın emir ve yasaklarını rehber ve kılavuz almalıdır. Çünkü, Kâinatın Yüce Yaratıcısı asla yanılmaz ve yanıltmaz. Hükümleri de Kıyamete kadar bâkî ve geçerlidir. Hem de bu hükümler, bizlerin hayrına ve menfaatinedir.

Yeter ki, âyetleri kendi menfaatlerimize göre eğip-bükmeyelim…

Bu itibarla, şu anda en önemli ‘sosyal gündem maddesi’ de 31 Mart 2019 seçimleridir.

Bu seçimler; maalesef siyaset mecrâsından çoktan çıkmış, güzel ülkemizin istikbâli hakkında zorunlu olarak, BEKÂ meselesi haline gelmiştir. Bu nedenle biz bu konuda da tam isabetli hareket etmek için, şaşmaz ve yanılmaz İlâhî şablonları, yani Kur’ân âyetlerini dikkatlerinize sunacağız.

İşte o kılavuz ve rehber mesabesindeki âyetlerden bazıları:

Âl-i İmrân S. 103. Âyet: Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin…!

Âl-i İmrân S. 105. Âyet: Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ihtilâfa düşenler (Yahudi ve Hristiyanlar) gibi de olmayın! Hem işte onlar yok mu, kendileri için (pek) büyük bir azap vardır.

Enfâl S., 46. Â.: Allah’a ve Resûl’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. (Server Yayınları Meâlinden.)

  • NETİCE OLARAK:

Bu İlâhî emirlere uyarak, aklı selîm ile düşünüp ve hiç tereddüt etmeden sağlıklı oy vermek zorundayız. Yani; Tüm bu tehlikelerin ve İÇ ve DIŞ şer güçlerin ve bunların, içimizdeki ajan ve destekçilerinin karşısında, cesaretle ve kararlılıkla dimdik duran, Cumhur İttifakını desteklemek zorundayız. Ülkemizin dirlik, düzenlilik ve sağlıklı kalkınması için, halkının huzuru ve refâhı için uzun yıllardan beri canla-başla mücadele eden İktidara, AKP, MHP ve BBP, yani CUMHUR İTTİFAKI için oy kullanmak, askerlik gibi bir vatan borcudur.

Ayrıca; böyle bir iktidara bazı kusurlarından dolayı küserek muhalefet etmek, tarafsız durup oy kullanmamak veya küçük sağ partilere oy vermek; 80 senede halka eziyet veren, susuzluk, çöp yığınları, yoklukları, kuyrukları, başörtüsü, dindarlara baskıları, İHL’lere ve Meslek okullarına vs. zulümleri kaldıran ve sorunları halleden iktidara karşı net bir nankörlüktür…

Ve Marmaray, Avrasya, 3. Hava Alanı, 3. Köprü, binlerce üst ve alt geçitleri, tünelleri, Duble yolları, vs. akla hayale gelmeyen binlerce güzellikleri inşâ eden iktidara bir nankörlüktür.

Âtıl kalan onlarca tarihi cami/medrese ve yapıları onarıp ihya eden, daha geniş sosyal ve kültürel imkânları da ekleyerek tekrar milletin hizmetine sunan bir iktidara karşı da NANKÖRLÜKTÜR. Nankörler için de yine Yüce Rabbimizin ASLA yanılmaz sözlerine bakalım:

İbrahim S., 7. Âyet: Eğer şükrederseniz size daha çok veririm. Nankörlük ederseniz, o zaman da azabım çok çetindir.

Hac S., 38. Â.: Şüphesiz ki Allah, îmân edenleri müdâfaa eder. Muhakkak ki Allah, hiçbir HÂİNİ, hiçbir NANKÖRÜ sevmez.

AKL-I SELİM KARAR: “Zillet İttifakı” kazanırsa; PKK, FETÖ, YPG, PYJ ve diğer teröristler güzelim belediye kadrolarımıza doldurulacak. Zaten bunu açık-seçik ilân ediyorlar.

“Cumhur İttifakı” kazanırsa; bu dağ kadrolarından EMÎN ve arınmış olarak, halka hizmette daha tecrübeli ve kalkınmaya kararlı kadrolarla hizmetlere devam edilecek.

Olay bu kadar NET olduğu halde, hâlâ Din ve Vatan savunmasına koşmamak niye?…

NOT: 1.) Zaten, hâlen CHP ve HDP belediyelerin gelirleri; şahsî çıkarlara, muhtelif heykellere, dağdaki teröristlere ve diğer haram yerlere harcandığı için, çöp yığınları, hendekler, susuzluklar, vs. acınacak ahvalleri âşikâr olduğundan, o konulara hiç girmedik.

2.) Biz; işleri, güçleri, dersleri ve çeşitli meşgûliyetleri nedeniyle; bu konularda araştırma yapamayan masum kardeşlerimizi, hem ciddi bir VEBÂLE ve hem de aldatıcı sinsi tuzaklara düşmemeleri için, (siyaset adına DEĞİL) Din, Vatan, Millet ve mukaddesat adına, sadece bir HATIRLATMA yaptık… Yani bizden günah gitti… 

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER