Recep ÖNCEL
  • 18/12/2022 Son günceleme: 18/12/2022 16:35
  • 3.153

Ülkemizde, Osmanlının son dönemlerinden başlayan ve Cumhuriyet döneminde devam eden inananlara karşı tavırlar içinde olan bir zihniyet var.

Mevcut zihniyet, bazen açıkça düşmanlık yapıyor, bazen de gizli kapaklı işler çeviriyor.

Görüyoruz ki, bu işe alet olanların bir kısmı milletin değerlerine tepkili kişiler Türk insanına nefretlerini kusuyorlar.

Ama çoğunlukla cahil ve aldatılmış insanları kötü emellerine alet ediyorlar.

Yani sabıkaları çok kötü.

Ve saymakla bitmez.

Bunlar, CHP iktidarlarında Kur’an okuyanlara zulmettiler. İstiklal mahkemeleri kurarak binlerce masum insanı astılar. Ezanı Türkçe okuttular. Camileri ahır ve meyhane yaptılar. İnkâr etseler de bu dediklerimiz resmi kayıtlarda görünüyor.

DP iktidarına tahammül edemediler, 1960 ihtilalını yaptırdılar. Daha sonra 12 Mart muhtırası ve 12 Eylül askeri darbesi oldu. En son 28 Şubat’ta iktidarı indirdiler. Okul kapılarında evlatlarımızı ağlattılar.

Ama15 Temmuz’da millete karşı muvaffak olamadılar.

Şimdi bir taraftan milletle barış yapacağız diyorlar. Bir taraftan aynı zihniyeti devam ettiriyorlar.

Aynı yalanları söylüyorlar. Yine millete karşı kin dolular. Yine nefret kusuyorlar.

Geçtiğimiz günlerde 6 yaşındaki bir kız çocuğunun evlenmesi olayını dillerine doladılar.

Hem AK Parti iktidarına höykürüyorlar. Hem de, inanan insanlara, tarikatlara, vakıflara karşı hakaret ediyorlar. Öncelikle olay adli makamlara intikal ettiği için bu aşamada çok şey söylemek doğru olmaz.

Aynı zamanda Aile Bakanlığı konuya müdahil olarak gerekenleri yapıyor. Yanlış varsa, istismar varsa asla bunu kabul edemeyiz!

Ve bir Müslüman olarak, bir insan olarak en ağır cezaların verilmesini arzu ederiz.

Ancak bunu İslam’a hakaret vesilesi bilenlere de, ‘one minute, edepsizlik yapmayın!’  deriz.

Biz bu filmi çok gördük.

Bu ülkede, ‘müftünün keçisi çalındı ertesi gün müftü keçi çaldı’ dediniz.

Bu ülkede Fadime ve Müslüm olaylarının düzmece olduğu daha sonra ortaya çıktı. Ancak, millete yazık oldu.

Siz bu ülkede başörtülü diye TBMM ‘de seçilmiş milletvekiline yemin ettirmediniz.

Siz, PKK’nın dağa kaldırdığı zavallı kız çocuklarına ses çıkartmıyorsunuz.

Söylemeye dilim varmıyor, ahlaksızlık ve tacizleri normal karşılıyorsunuz.

Meclis kürsüsünde bir milletvekiliniz, İçişleri Bakanı ve Aile Bakanına hakaret ediyor ama sonunda LGBT’yi savunuyor.

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!

Sizin esas amacınız; İslam düşmanlığıdır.

Ama komik oluyorsunuz.

Şimdi de Eskişehir’de bir çocuğun yetersiz beslenme dolayısıyla vefat etmesini dilinize doladınız.

Şov yapıyorsunuz.

İktidar bu işten sorumlu diyorsunuz.

Hatta cahilin biride, Eskişehir Belediyesi AK Parti de diye twit atmış.

Yine bu zihniyet, İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu’na verilen cezayı fırsat bildiler.

Pek sevindiler.

Mağdur edebiyatı yaptılar.

Herkes merak ediyor.

Daha mahkeme sonlanmadan organize oluyorsunuz.

Saraçhanede miting hazırlığı yapıyorsunuz.

Çıkan kararın temyiz aşaması var;   istinaf mahkeme ve Yargıtay aşaması var.

Bu nasıl iştir? Meral hanım ve Ekrem Bey kucaklaşarak üzülüyorlar.

Acaba, Kemal bey’e karşı planlanan bir operasyon mu var? Sorusu hemen akla geliyor.

İşin enteresan tarafı, şiir okuduğu için hapse atılan ve İstanbul’da destan yazan sonrada Türkiye’de büyük başarılara imza atan Tayyip bey’le, ‘kayak yapan, tatil yapan, büyükelçiyle yemek yiyen, fırsat bulursa İstanbul’a ziyarete gelen, Ekrem bey’i aynı kefeye koyuyorlar.

Biz Sayın Cumhurbaşkanı tarafından elinden tutularak başbakan yapılan Ahmet Bey ve bakan yapılan Ali Bey, Milli Görüş ve Erbakan hocaya kök söktüren CHP’ye destek veren Temel bey’e çok üzülüyoruz.

Netice; Ey muhalefet!

Milletin değerlerine düşmanlığı bırakın.

Milleti aptal yerine koymayı bırakın.

Milletle barışacağım deyip, sahte başörtüsü teklifiyle oyalanmak, ekonomiyi düzelteceğim deyip ABD’den Avrupa’dan icazet almakla ve içi boş söylemlerle Türkiye Yüzyılı projesini taklit etmekle, bu işler olmaz.

Önce samimi olun.

Sonra zihniyetinizi değiştirin.

 

Yazarın Yazıları