Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Kader Gür
Kader Gür

Yiğidi düştüğü yerden kaldıracağız

Bazen, ‘AK Parti’ye Beykoz’da komplo mu kuruldu’ diye düşünmüyor da değilim… Diyeceksiniz ki, sadece Beykoz’u değil ki, İstanbul’da birçok ilçeyi de kaybetti AK Parti…

Evet, doğrudur ama Beykoz’da durum çok farklıydı. Realiteleri, yani seçmen sayısını, katılım oranını değerlendirdiğinizde belki daha insaflı eleştiri yapmak gerekebilir diye düşünebilirsiniz. Fakat gelinen bu duruma insaflı eleştirilerin de katkısı olduğunu düşünüyorum.

Bu komplo kelimesi size bir teori olarak geliyor olabilir ama seçim sürecini düşündüğünüzde taşları yerine oturtmakta zorlanıyorsunuz, dolayısıyla insanın aklına her şey geliyor. Haydi diyelim ki AK Parti İlçe Yönetimi komployu göremedi, Murat Aydın da mı tehlikeyi fark edemedi.

Yoksa Beykoz’un elden gitmesinin sebebi Murat Aydın’ın anketçileri mi? Ya da bu güne kadar hazıra alışmış AK Parti Beykoz İlçe Yönetimi mi? Meclis üyesi listesindeki mahallelere ilişkin dengesizlik mi? Kimi suçlayacağız, kimden hesap soracağız?  

Seçimden sonra AK Parti Beykoz İlçe Başkanı Özkan Ayduğan çıkıp tek kelime edemedi ama her Salı günü yapılan ilçe toplantısından sonra içi boş kelimeleri sosyal medya hesabından paylaşmaya devam ediyor. Seçim günü sandıklarda AK Parti müşahitlerinin olmadığını kimsenin bilmediğini mi zannediyor?

Özkan atama yöntemiyle Hanefi Dilmaç’tan sonra İlçe Başkanlık koltuğuna oturdu. Kendisiyle o süreçte bir iki görüşmem oldu. Görüşmelerimizin sonuçlarını takip ettim. Baktım ki, Özkan bildiğini okuyor. Hemen ayaklarını yerden kesmişler, koruma, makam arabası, para hepsi var. Hanefi Dilmaç’ı bile yok sayacak kadar aklı başından gitti.

Özkan Ayduğan AK Parti’nin kurucusuydu… Ama gel gör ki, AK Parti Gençlik Kollarında siyaset yapan daha sonra Gençlik Kolları Başkanı olan, oradan yolu Hanefi Dilmaç’ın kadirşinaslığı sayesinde ilk olarak İl Gençlik Kolları yöneticiliği ve daha sonra Beykoz Belediye Başkan Yardımcılığına çıkan Fatih Sağlam’ın şekillendirdiği bir kadronun ilçe başkanı pozisyonuna düştü. Öyle bir rehavete kapıldı ki, parti toplantılarına protokol kapısından girecek kadar işi ileri götürdü. Ben onu protokol kapısından girince uyarmış, hatta “eyvah Allah bize yardım etsin” demiştim.  

Özkan Ayduğan kamuoyunun karşısına çıkıp, ‘evet biz bu seçimi şu sebeplerle kaybettik. Bundan sonra da yol haritamız şu şekildedir’ diyebildi mi? Hayır. Diyebileceğini de zannetmiyorum. Çünkü bunu yapmak ne onun ne de sözde onun üzerinden Beykoz’da AK Parti siyasetini şekillendirmeye çalışanların aklına bile gelmemiştir. Çünkü siyaseti sorumluluk duygusuyla değil, menfaat mantığıyla yaptılar. Ama o koltukta hala oturuyor. Hatta o kadar ki, ‘ben bu koltukta nasıl kalırım’ diye hesap kitap yapıyor.

Özkan kim bilir ne hesap yaptınız da Yüce Allah hesaplarınızı böyle başınıza geçirdi…  Rahmetli Salim Kararmaz’ın bir sözü vardı… ‘Kellim kellim la yenfa.’ Özkan birilerine güvenip, kendisine samimiyetle önerilerde bulunanları, ‘boş laf’ potasında eritince gerçekleri göremedi.

Sonuç bu Beykoz’u kaybettik.

Şimdi yerel anlamda muhalefet partisiyiz… Yine güçlü bir ilçe başkanına ihtiyaç var. Çünkü Beykoz’da yerel yönetimi ilk kez kazanan CHP kadrolarına muhalif olmak herkesin harcı değil. Çünkü muhalefet sadece belediye icraatlarına yapılan bir olgu olmaktan çıkmıştır. Yaptığın eleştirinin ağırlığını taşıyacak ufkunuz, saygınlığınız birde bilgi birikiminiz olmak zorunda.

Dolayısıyla AK Parti’nin İstanbul’da ve Türkiye’de olduğu gibi Beykoz’da da yeni bir kadrolaşmaya ihtiyacı var…

Murat Aydın yerel siyaseti bıraktığını bizzat bana yakın zamandaki görüşmemizde söylemişti. Bu ifadelerden anladım ki, bizim “ilçe başkanı olsun” teklifimizi ciddiye almamış. Hayatı boyunca hiç seçim kaybetmeyen Murat Aydın Beykoz’da AK Parti adayı olarak seçim kaybeden başkan olarak tarihe geçti. Özkan Ayduğan’da kaybettiren ilçe başkanı olarak kötü bir final yaptı.

Yani hepimiz bir komplonun kurbanı olarak Beykoz’u ellerimizle teslim ettik…

Ama biz şerleri hayra yorarak yiğidi düştüğü yerden kaldırırız, kaldıracağız Allah’ın izniyle…

Kader Gür
Kader Gür HAKKINDA

1972 yılında Rize’nin Güneysu ilçesinde doğdu… Eğitim hayatını orada tamamladı… Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok seyahatinde çeşitli araştırmalar yaptı. Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Beyrut, Suriye, İtalya, İspanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde seyahatleri sırasında Türkiye ile ticari ilişkiler üzerinde çalışmalar yürüttü. Kader Gür, Refah Partisi Gençlik Kollarında siyaset yaptı. 1997 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kamuda çalışmaya başladı. 1997 yılında Akit Gazetesinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan bir makalesi nedeniyle 28 Şubat aktörleri tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nde başlatmış olduğu parti çalışmalarına Beykoz’da destek verdi. Partinin kuruluş aşmasında aktif rol oynadı. AK Parti Kurucu Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Hulusi Batu, Salim Kararmaz ve Adem Sefer’in basın danışmanlığını uzun yıllar yürüttü… 1998 yılında yazmaya başladığı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını konu alan, “Esaretten Zirveye” isimli kitabı 2002 yılında yayınlandı. Kader Gür'ün yine kendi yazılarından oluşan 2 kitabı bir de Yayın Yönetmenliğini yaptığı toplamda 4 kitabı raflardadır. Beykoz Rizeliler Derneği’nin kurucuları arasında da yer alan Gür, halen Beykoz Polis Hizmetlerini Koruma Derneği Yöneticisidir. Kader Gür, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği ve Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği üyesidir. 2024 yılında kamu çalışma hayatını sonlandıran Gür, evli ve 3 çocuk babasıdır… Kader Gür, yine 2002 yılında bir araya geldiği arkadaşlarıyla Dost Beykoz’u kurdu.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER