Uzun zamandır Dost Beykoz Ailesi’nin bir ferdi olarak spor sayfalarını hazırladık, katkıda bulunduk...

Beykoz 250 bini aşamayan nufusu ile İstanbul’un en enteresan ilçelerinden biri konumunda...

Son yıllardaki en uzun Yaz Tatilini tamamlayıp Beykoz’a döndükten sonra süratle haberlere kaldığımız yerden devam etmeye başladık.

Şu sıcak havalarda Allah dışarıda koşturan, ekmeğinin peşinde olanlara kolaylıklar versin...

Beykoz İlçesinde futbol sezonu sona erdi gibi…

Her ne kadar futbol müsakalarından son kategori maçlarında dahi birkaç hafta kalmış iken şahsen dinlenmeye, nefes almaya neredese vakit bulamayacak

Birçok insanın ağzından sıklıkla çıkan bir cümle “Hey gidi günler hey!”

Defalarca yazdık ve de yazmaktan da hiç bir zaman bıkmayacağız…

Dakikalar, saatler, günler, aylar ve de yıllar gelip geçiyor...

Beykoz ilçesi madem ki bir Turizm merkezi olarak anılmak istiyor öylese bunun gereklerini de yerine getirmek gerekir.

Beykoz ilçesinde öylesine farklı kulvarlarda sportif faaliyetler olmakta ki hepsine yetişebilme şansımız maalesef yok. Bu durumda, böylesine bir teknoloji çağında

Çok uzun yıllardır spor camiası ile haşır neşir olan biri olarak bir konu var ki anlam veremiyorum…

Günlük koşuşturmalar içinde öylesine unuttuğumuz şeyler var ki...hep bir koşturmaca, her bir hareketlilik ve acelecilik.

Yılların ardından Beykoz Futbol Takımının sezona tabiri caizse Fırtına Gibi bir giriş yapması karşısında mutlu olmamak ne mümkün…

Beykoz insanı yılardır, evlerinizi yıkacaklar, size yerlerinizden söküp atacaklar, 10 bin bina yıkılacak dedikoduları ile birileri tarafından oyalana dursun vatandaşlar

Sıcakların iyice belirgin bir hal aldığı şu güzelim Yaz Mevsimini değerlendirebilenler ne mutlu!

2013 Yılı geldi geliyor derken bir baktık Ocak ayı tamamlanmış, Şubat’tan gün alınmış.

Yıllardır ortada bir sendrom ve de özellikle Pazartesi Sendromu denen bir olgu var.

Cadde ve sokakta, otobüste markette kısacası her yerde her ortamda beni gören aynı soruyu sorup durmakta “Abi ne olacak bundan

Sonbahar tadında devam eden havalar artık geride kaldı…

Kendimi bildim bileli yazım işi ile meşgul olmaktayım, ilköğretim döneminde bol bol kitap okur, gazete sayfalarını adeta hatmederdim.

Çoktandır, Türkçe üzerine bir şeyler yazmadığımın farkına varmam için bizim Erdem’in bana“Baba muazzam ne demek?” sorusunu yöneltmesini beklemem gerekiyormuş.

İnsan hayatında bir birinden değişik safhalar vardır ki kimi anlarda mutlu çok mutlu oluruz, kimi zaman ise hüzne boğulur her

İnsanoğlunun doğasında olan bir konu Eleştirmek…