Tüm sürtüşmelerin gerçek ve ana sebepleri aslında bellidir:

Bu ciddi konumuzun iyice anlaşılması için; herkesin çok iyi bildiği DOĞUM olayındaki gerçekleri, bir kurgu film gibi “çok kısa bir

Basında büyük bir ilgiyle karşılanan haber şöyleydi:

Başımıza herhangi bir musibet geldiğinde, Allah c.c. dostları ve bazı mütevekkil bahtiyarlar hariç, genelde hepimiz “Eyy Allah’ım! NEDEN BEN?...” ..diye

Memur maaşları denilince aklıma hep, “maaşı peşin alıp, devlete borçlanarak bir ay çalışmak” aklıma gelir.

Hizmet erlerine ve Gülen hareketine 23 yıldan beri zekâtlarımızla, kurbanlarımızla, Zaman’a abone olma, abone arama ve bulmalarımızla v.s.

Bizlere; “Musibetlerin, belâların en büyüğü hangisidir?” diye sorulsa, acaba ne cevap veririz?

İnsanın; “şu dünya’ya niçin gönderildiğini, bilmemesi” kadar büyük bir GAFLET ve abes bir şey olabilir mi? Bu bir iddia değil,

82 yaşındaki ABD’li televizyoncu Pat Robertson’un; karısına söz geçiremediğinden yakınan bir izleyicisine "Müslüman ol, karını döv" tavsiyesinde bulunma gafının vebâli,

1989 Yılının sonlarıydı.

Bediüzzaman Hz. Kendisini; İman ve Kur’ân hizmetine adayan, ömrünün her saniyesini tüm dünyaya “Kur’ân’ın sönmez ve söndürülemez bir Nur olduğu”

Yazı başlığı olan âyet-i kerime, aslında siyasi konumumuzu da belirleme metodolojisidir.

Bugün, pek araştırma yapmadığım halde, çok eğlenceli bir konu düştü önüme.

Ünlü işadamının birinin eşi, dünya güzeli bir kadınmış.

Hayretler içinde kalacaksınız, inanmakta biraz zorlanacaksınız, belki de pek hoşunuza gitmeyecek ama ben yine de bu gerçekleri söyleyeceğim.

Kadir gecesi; Yüce Allahın (c.c.), Ümmet-i Muhammed’e (sav) sınavı illâ kazansınlar diye, bir ömre bedel hediyesidir ve paha biçilmez bir

Şeytan’a ESİRDİR

Bu önemli konuyu incelemeyi ve irdelemeyi uzun zamandan beri düşünüyordum. Hatta, birkaç kez bu konu bana teklif edildi.

Soma Maden ocağında 13.05.2014 Salı günü yaşanan o elîm kaza, ülkemizin yüzde 90’dan (!) fazlasının ciğerlerini dağladı.

Meselâ; Malatya’lı Şeker camii imamı, nâmı diğer Şeker hoca.

Akıl baliğ olan her erkek vatandaşın ya âmiri vardır, ya patronu vardır, ya kendisi amirdir, müdürdür veya patrondur. Bu nedenle

Anaların gözyaşlarının dindirilmesi için yapılan gayretler için bu asil ve necip millet, gerçekten minnettardır.

Bu söz, her kesim tarafından çok yaygın olarak, muhalif muhatabına “ikaz” mahiyetinde çok kullanılıyor. Halbuki, muhatabı da aynı ikazı, yani

Geçtiğimiz aydaki Kutlu Doğum Haftası nedeniyle, mutlak yaşanacak olan 50 000 senelik berzah âlemimize ışık tutan ve sonsuz Âhiret hayatımız